5

43 3 0
                                    


Kerem'in evine geldikten sonra Kerem hızlıca banyoya girmişti.Ben de şu an mutfakta oturuyor etrafı inceliyordum.Evi çok güzel kokuyordu.Kerem gibi kokuyordu.Parfümünün ne olduğunu hep merak etmiştim.Gözlerimi kapatıp evin kokusunu içime çektim ve kafamı masaya koyup Kerem'i düşünmeye devam ettim.İçeriden yürüme sesleri gelince banyodan çıktığını anladım ve kafamı kaldırıp kapıya baktım.

"Selam."

"Selam.Sıkıldın mı?"diye sordu tek omzuyla kapıya yaslanırken.

"Yok.Aslında evinin huzurlu bir havası var.Senin gibi sinirli biri nasıl yaşıyor bu evde acaba."gülümsedim ve gözlerine baktım.

"Sevgi dilin laf sokmak galiba psikolog?"

"Seni sevdiğimi nereden çıkardın?"tek kaşımı kaldırıp muzipçe gülümserken o da bana gülümsedi ve ağzından bir kahkaha çıktı.

"İçecek bir şey ister misin çıkmadan önce yoksa hemen çıkalım mı?" dedi mutfak dolabından bardak çıkarırken.

"Evin beni mayıştırdı.Dışarı çıkacağımızı bile unutmuşum."dedim hafifçe esneyerek.

"Evde kalalım diyorsun yani?"

"Belki."

"Bunu demeni bekliyordum."diyerek kahve makinesine iki tane kupa yerleştirdi.

"Ee nasıl hissediyorsun?"diye sordum kollarımı önümde birleştirirken.

"Ne konuda?Maçtan bahsediyorsan eğer onun sinirini atlattım gibi sadece içimde bir burukluk var.Penaltıyı kaçırmamam gerekiyordu."dedi tezgaha yaslanarak.

Dudağımı ısırdım hafifçe ne söyleyeceğimi bilmiyordum.Aslında onu çok iyi anlıyordum.Belki de Kerem'i sevmemin sebeplerinden biri onu anlamamdı.Bakışları dudaklarıma kaydığında karnımda bir şey hissettim.Gözleri dudaklarımdan gözlerime çıkınca gözlerini kaçırdı ve kahve makinesinden kupaları alıp masaya bıraktı.

"Teşekkür ederim."diyerek kupayı önüme çekip ellerimi ısıttım.O da yanımdaki sandaleyeye oturdu ve kupayı eline aldı.

"İnsanların dediklerini umursuyor musun?"bu dediğime gülümsedi ve kafasını eğip kupanın içindeki kahveye baktı.

"Umursuyorsun yani."

"Kim umursamaz ki?"

"Haklısın.Bu konuda sana bir şey diyemem.Madem insanların dediklerini umursuyorsun o zaman benim dediklerimi de umursarsın di mi?"

Kafasını kahve kupasından kaldırıp bana baktı.Davlumbaz ışığı masaya vuruyordu.O kadar mayıştırıcı bir ortamdı ki...

"Bence kötü oynamanın sebebi insanlara iyi oynayacağını göstermeye çalışarak oynaman.Yani nasıl desem..."düşünürken tavana baktım.

"Mesela penaltıyı atarken atamazsam insanlar kötü bir futbolcu olduğumu düşünüp bana tonlarca linç yağdıracak diye attıysan kafandaki o düşünce senin odağını dağıtmış olabilir."

Gözlerimi tavandan çekip gözlerine baktığımda beni izliyordu.

"Kerem sen beni dinliyor musun?"dedim kaşlarımı çatarken.

"Çok mantıklı konuşuyorsun.Ve çok...Her neyse."diyerek önündeki kahveden bir yudum aldı.

"Söylesene!"diyerek kaşlarım çatık bir biçimde ona baktım.Yüzüme bakıp gülümsedi.

"Odaklanmak diyorsun yani.Peki odaklanmam için ne önerirsin psikolog."

"Tinerciden psikologa terfi ettim galiba."diyerek hafifçe kıkırdadım ve önümdeki kahveden bir yudum aldım.

İki BeceriksizWhere stories live. Discover now