Js~ Tamam gidelim hadi Minho.Lm~ Jisung lütfen bana bakar mısın bebeğim, hm lütfen?
*Eliyle çenemi hafifçe kavrayıp kendine döndürdüğünde bana olan yakınlığını yeni fark etmiştim. Koltuğundan bana doğru uzanmış, yüzü yüzümün dibindeydi.*
Lm~ Gerçekten çok özür dilerim. Ama herşeyi açıklayabilirim nolur güven bana. Çok özür dilerim çok haklısın evet ama yüzünü asma lütfen. Herşeyi açıklıycam sadece birazcık beklemeni istiyorum.
Js~ Beklemek istemiyorum. Hem neden bekliycekmişim? Ben beklerken benden de mi ayrılıp kovucaksın yoksa? Zahmet etme çıkıcam zaten.
Lm~ Jisung sacmalama istersen?! 1 senden niye ayrılıyım? 2 ayrılsakta niye seni kovuyum? 3 ve gerçekten en önemlisi işten çıkıcam derken ne kastediyosun?
Js~ 1 orasını ben bilemem artık. 2 diğer kızı niye kovdun? 3 duyduğun gibi işten çıkıcam çünkü babam öyle dedi. Seni de, senin şirketinde çalışmamı da istemiyomuş.
Lm~ Jisung hayır. Buna izin vermem biliyosun dimi? Saçmalama çıkmıycaksın falan.
Js~ Heye Minho aynen herşey senin elinin altında dönüyo çünkü dimi? Sen istersen herşey olur ama istemezsen olmaz böyle mi sanıyosun? Uff gerçekten sabah sabah... Aç kapıyı.
*Kapıyı açmaya çalışırken eliyle elimi tuttuğunda ağlamam iyice hızlanmıştı. Elini geri ittirmiştim.*
Lm~ Hayır. Nereye?
Js~ Şirkete Minho. Toplantım var ve eşyalarımı toplamam gerek.
Lm~ Jisung otur şurda beraber gidicez işte iyice saçmaladın.
Js~ Hah ben mi? Ben mi saçmalıyorum Minho efendi!? Ne yapmamı bekliyosun ki?? Ha ne yapmalıyım? Bok gibi hissediyorum kendimi!! Babama karşı çıkıp bu kadar savunduğum kişi bunları yaptığı için bok gibi hissediyorum!! Sen yaşadın mı ki böyle konuşuyosun?!?! 4 aydır bana güllük gülistanlık bakan, sanki bir prensmişim gibi davranan sevgilimin aslında ne halt olduğunu öğrendim. Konuşmıycaktım. Bunu bu şekilde konuşmıycaktım, sakin olucaktım, ağlamadan konuşucaktım ama sen bunu bana yaptırmaya zorladın Minho!!! Aç şu kapıyı gerçekten inmek istiyorum!!
Lm~ Jis-
Js~ Minho aç!!!
Lm~ Ya bi dinle!!
Js~ Ya istemiyorum istemiyorum duymuyo musun!!?!?! Seni de istemiyorum senin anlatıcak yalanlarını da duymak istemiyorum!!! AÇ ŞU LANET KAPIYI!!!
Lm~ Pişman olucaksın.
Js~ Siktir aç şu kapıyı!
Lm~ Tamam öyle olsun git Jisung. Bırak beni ve böylece bitsin.
*Kapının kilidini açtığında telefonumu da alıp arabadan dışarı atmıştım kendimi. Kapıyı kapatır kapatmaz araba gitmişti. Yere çöktüm, dizlerimi durdurmaya çalışıyordum ama durmuyorlardı. Ellerim, dizlerim ve durmadan ağlayan gözlerim... Durduramıyordum. Ve bir an gözlerim karardı...
"Jisung!! Jisung aç gözünü! Jisung!! Arabanın kapısını açın çabuk!! Jisung sabret gidiyoruz!"
Duyduğum belli belirsiz insan sesleri ve ağlaşmalar... Tekrar ışık girdi gözüme. Başımda bir ton insan... Tanıyamayacak kadar bulanık gözlerimle... Ve tekrar kaybettim ışıkları...**Gözlerimi açtığımda başımda doktor, hemşireler ve ailem vardı. Minho gelmemişti. Kalbimin acıdığını hissetmiştim.*
Doktor~ Nasılsınız Jisung Bey?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efendim olur musun / MinSung
Fanfic'Biz sevgili değiliz neden bu kadar yakın davranıyorsunuz' 'Olalım diye Jisung. Sevgilim olmayan birini öpmek istemek tuhaf bişey' 'Ne yani?' 'Benim sevgilim olurmusun?' 'Pişman olursak?? Ben senin sekreterinim unuttunmu??' 'Bunlar hiç yaşanmamış s...