Bolum 5

145 13 3
                                    

Gözlerimi açtığımda üzerime bir yorganın örtülmüş olduğunu fark ettim, ve yumuşak bir yerde yatıyordum. Uyuduğum koltuk hiçte yumuşak değildi. Asıl soru ben buraya nasıl gelmiştim. Yatakta yavaşça doğrulup etrafıma baktığımda uyuduğumu zannettiğim koltukta beni izleyen Alaz'ı gördüm. Bana gülen gözlerle bakıyordu . Aslında bu görüntünün tam tersi olması gerekiyordu. "Ben buraya nasıl geldim ?"

" Orada o şekilde uyumana izin veremezdim Cadı."

"Teşekkür ederim. Ama şimdi yer değiştirmemiz gerekiyor." Dedim ve hızlıca yataktan kalktım. Okul eteğimi düzeltip çantamı koyduğum yere ilerledim. Telefonumu elime aldığımda şarjının çoktan bitmiş olduğunu gördüm. Alaza dönüp
" Telefonunu kullanabilir miyim." dedim.
Alaz hiç sesini çıkarmadan giydiği siyah pantolonun cebinden telefonu çıkardı ve bana uzatti. Telefon'u kapalı olduğu için ilk önce telefonunu açtım. Saate baktığımda saatin daha 15:00 olduğunu gördüm.

Telefonu açılınca tamda Alaz'a yakışır bir şekilde arka plana simsiyahtı. Telefonundaki cevapsız aramaların içinde kendimi görünce beni ne diye kaydettiğine baktım. ''Cadı''yazısı kendini belli ederken bu duruma gözlerimi devirdim.
''Deniz'' yazısını görünce telefonun üzerine tıklayıp kulağıma götürdüm.

" Abicik ne yapıyorsun." Dedim telefonu açılınca arkadan kahkaha sesleri gelince telefonun hoparlör' de olduğunu anladım.

"İyiyim canım sen hala Alaz'la mısın ?" dedi sesini duyurmak için bağırarak.

" Evet abicim ben senden bir şey için izin isteyecektim. Ben acaba bu akşam burada kalabilir miyim." dediğimde arkadan "ooo" sesleri gelmişti. Bu sesleri duyunca gülümsedim. İnsanların ne düşündüğünü pek takmazdım ama oradakilerin yanlış anlayacağını sanmıyordum zaten.

" Tamam kalabilirsin Alaz'ın durumunun nasıl olduğunu bildiğim için izin veriyorum haberin olsun, Görüşürüz." dedi ve telefonu kapadı.

Telefonu kapatıp arkamı döndüğümde Alaz da muzipçe gülümsüyordu.Telefonu ona uzattım ve ''Hadi çıkalım ben çok acıktım bir şeyler yemeğe gidelim.'' dedim ve çantamı da alıp lavaboya girdim. saçımı ve kıyafetlerimi düzeltip çıktığımda Alaz da hazır görünüyordu.

Evden çıktığımızda ikimizde kendi arabalarımıza doğru ilerledik. Arabama bindiğimde Alaz yanıma gelir diye tahmin ediyordum ama gelmedi. O da kendi arabasına binmişti ve emniyet kemerini takıyordu. Arabalarımız karşı karşıya park edilmişti. Aynı ayna ikimizde çıkışa doğru dönmek için hamle yaptığımızda arabalarımızın ön kısımları tam birbirine çarpacakken ikimizde ani frenle durduk ve birbirimize baktık.Sonuçta aynı yere gidiyorduk neden tek arabayla gitmiyorduk ki ?

Camımı açıp ''Alaz gel benim arabamla gidelim !'' diye bağırdım. O kendi camını açmadı ama beni duymuştu.Omzunu silkti ve dudaklarını oynatarak ''Hayır sen buraya gel ''dedi bende aynı şekilde omzumu silktim ama o bu hareketime gülümsemişti.

Elimle 'gel' işareti yaptım.Hala aynı şekilde gülümsüyordu yine omzunu silkti ve bu sefer o da 'gel 'işareti yaptı bende omzumu silktim. Sonra aynı anda gülmeye başladık. Arabayı geri yerine park ettim ve çantamı alıp Alaz'ın yanındaki koltuğa oturdum.

Alaz bana sırıtarak baktı ''Zafer benimdir cadı hemen pes ettin ''dedi.

''Hiç de bile arabam yeni senin gibi öküzü taşmak istemedim. ''dedim ve bu sefer ben zafer gülüşümü atıyordum.

Bana baktı sonra önüne dönüp arabayı sürmeye başladı.Buraya daha hiç gelmemiştim o yüzden camdan etrafı izliyordum .Alaz'ın beni izlediğini fark ediyordum ama başımı ona çevirmiyordum.

Gece Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin