Okunacağı muamma olan bu yazıyı, biraz da ilerde kendime açıklama olsun diye yazıyorum. Okuyan kişiler zaten misafirdir, kalbimin en güzel inine.* ((:
3 küsür yıldır var olan bu hikayeyi yok edip, geliştiğini düşündüğüm kalemimle yeni bir hikâye yazmak yerine, baştan başlıyorum bu hikâyeye. Bir şeye sıfırdan başlamak, daha kolaydır ama olan bir şeyi düzeltmek daha zor; daha düzgün ve planlı bir şekilde düzeltip yeniden başlıyorum.
Uzak durmaya çalıştım, yazmayı bırakmak istedim ama senelerdir içimde olan yazma isteği, yazarak konuşma isteği bir türlü bitmedi. Her şeyin sonunda kendimi yazarak buluyordum. Üstelik, 'belki tutar kitap olur' diye yazan insanlarla dolu olan bu platformda, her emek hakkını bulmuyor olsa da, yarım bırakmayacağım bu hikâyeyi.
Yarım bırakmayacağım, sesleri eksik olmayan bu hikayeyle nefes alan karakterleri.
O kadar varlar ki, o kadar çok hissediyorum ki onları... söz verdim, kendimden çok onlara. Bırakmayacağım.Burası benim mabedim ve burası fersiz bir gecede peyda olmuş gecenin karanlık umudu.
-sdnnhylii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN KARANLIK UMUDU
RandomYağmurun habercisi gibi olan gökyüzü mavi ve pembenin koyu renkleriyle sevişmiş, tozdan karışık renklerini doğurmuş, beyaz kağıda damlayan mürekkep gibi belli olan siyah kuşlar gökyüzünün resmini kaleme alan ressamcının yıpranmış kaleminden tabloya...