Güç

182 23 4
                                    

-Asude Gökkaya'dan-

Her zaman ki geldiğim bardan içeri girdim her zaman ki gibi ortamda çılgınca dans eden,kafa bulmuş ve yiyişen çiftler vardı.Barmenin olduğu bir tabureye oturdum ve bir bira istedim. Aslında bu bara gelmem çok saçmaydı çünkü eskiden burada sürtüklük yapardım. Tabi ki de isteyerek yapmamıştım sevdiğim adam beni bir para uğruna buraya satmıştı. Ona güvenmiştim hayatım çok boktandı ailem yoktu yetimhane de büyümüştüm. Yetimhaneden çıktığım zaman Görkem bana çok yardımcı olmuştu sonra birbirimize aşık olduk ya da ben öyle sanıyordum.Meğersem bana hiç aşık olmamış beni buraya para uğruna sattı. Ne kadar da aptaldım! Beni buraya verdikten sonra 1 yıl burada çalışmıştım kabus gibi zamanlardı fakat bunları bu yaşadıklarımı silip atan bir adam vardı Poyraz Soykan. Patronum bana müşterinin olduğunu söyleyip beni Poyraz'ın yanına göndermişti fakat Poyraz umduğum şeyi yapmamıştı beni bu çöplükten kurtarmıştı bu yüzden ona minnettarım. Sonrasın da buradan kurtulmuştum kendime yeni bir ev ve yeni bir hayat satın almıştım. Hayatım başrolü ise Poyrazdı. Sonradan fark etmiştim ona olan aşkımı ona yoğun bir aşk duygusu besliyordum ama bunu bilmiyordu ya da bilmemezlikten geliyordu. Beni sevmesini çok isterdim ama bu imkansız onda ki en sevdiğim şey bana güzellik demesi. Artık pes ediyordum sevmiyordu sonuçta beni kardeşi olarak görüyordu. Poyraz çok karanlık biriydi bunu daha tanıştığımız an fark etmiştim. Her zaman olaylı işler yapardı sanırım benden başka arkadaşı da yoktu sadece Gökhan vardı onunla konuşmuyolardı kavgalıydılar. Poyraz her zaman benim yanıma gelirdi ama artık fazla gelemiyordu. Bir kız kaçırmıştı ve sürekli onunla ilgileniyordu bu canımı çok sıkıyordu. Ne zaman yanıma geleceksin dediğimde hep Mihlal'le ilgilenmem gerek diyordu. O kıza şimdiden sinir olmuştum

-Emre Arslan'dan-

Arabayı buluşacağımız yere park edip arabadan indim. Artık toplanıp Mihlal konusunu konuşup çözüm bulmamız gerekiyordu. Kız perişan olmuştu. Artık buna bir çözüm yolu bulmamız gerekiyordu yoksa Mihlal orada ölürdü hem ruhen hem de bedenen. Bulaşacağımız cafenin kapısından geçip bizimkilerinin yanına geldim. Sırası ile Şura.Ahsen ve Egemen'i öptüm. Şura benim kız arkadaşımdı 1 seneden beri onu çok seviyordum ve bırakmaya da niyetim yoktu. Hepimiz masaya geçtik Ahsen tam konuşacakken onu durdurdum. "Polise gitmeyeceğiz Ahsen." Gözleri hayretle açıldı ama bir şey demedi aslında bir çok şey söylerdi ama sustu. Egemen de düşünerek "Haklısın polise gitmek çok mantıksız o psikopatın ne yapacağı belli olmaz." En azından bir kişi benim gibi düşünüyordu. Polise gitmeyeceksek ne yapacaktık sorun buydu. "Şura sen ne dersin?" Şura biraz düşünerek durdu sanırım çözüm yolu bulmaya çalışıyordu aramızdaki en mantıklı kişi oydu. "Polise gitmekten başka aklıma bir fikir gelmedi." Hadi ama Şura bile bir fikir bulamamıştı bu beni hem üzmüş hem de çaresi bırakmıştı. Çünkü Şura'nın bir çözüm bulacağını düşünmüştüm. Kısacası boka batmıştık. Hüzünle bizimkilere baktım Ahsen'in gözleri dolmuştu yine ve yine. Egemen anlamsızca bakıyordu o da Mihlal'i çok seviyordu ve bir şey yapamamak bizim gibi onun da canını sıkıyordu tabi ki. Şura ise belki bir şey bulurum diye düşünüyordu. Böyle durmanın bir anlamı yoktu.Ne yapacağımızı elbette bulurduk ama birazcık zamana ihtiyacımız vardı Şuraya baktım ve aklıma onunla çok az ilgilendiğim geldi Mihlal için uğraşırken onu çok boşlamıştım bu yüzden onu alıp evime götürmeye karar verdim.''Şura hadi bize gidelim orada düşünürüz'' Şura beni başıyla onayladı diğerleriyle vedalaşıp cafeden çıktık.Arabaya doğru yürürken Şurayı çok sıkıntılı gördüm.''Ne oldu Şura her şey yolunda mı?'' Şura yerden kafasını kaldırıp ''Sadece düşünüyorum biliyorsun Mihlal kız kardeşim gibidir.'' Onu kolumun altına alarak ''Biliyorum bebeğim.'' Bu sırada arabaya binip bizim eve doğru yol almaya başladık.Arabayı yavaşça sürüyordum çünkü Şura hız yapmamı sevmiyordu bu sırada Şura müzik listesini inceliyordu ve Zeynep Bastık-Fırça şarkısını açtı.''Güzel seçim'' beni başıyla onaylayıp küçük bir tebessüm etti.Eve vardığımızda Şura uyuyakalmıştı biraz onu izledim uyandırmaya kıyamadığım içinde eve kadar kucağımda götürdüm.Kapıyı zar zor açtıktan sonra onu salondaki koltuğa yatırdım içeriden battaniye almaya gittim geldiğimde gözlerini açmış bana gülümsüyordu.''Uyumuyor muydun sen?'' ''Uyuyordum ama sırf beni kucağında götürmen için numara yaptım'' deyip bana küçücük gülümsedi ''Sen iste ben seni her yere kucağımda götürürüm'' deyince ikimizde istemsiz kahkaha attık.Şuraya üzerine giyebileceği rahat bir şeyler verdikten sonra film izlemeye karar verdik ve film aramaya başladık bir türlü hangi konuda izleyeceğimize karar veremiyorduk daha sonra Şura 'Sadece Sen' filmini seçti tam açıp izlemeye başlayınca bir anda bir ses duyup Şuraya baktım ''Şey o ses benim karnımdan geldi galiba acıktım'' deyip gülümsedi ''O zaman pizza söyleyelim?'' Şurada onayladıktan sonra pizza söyledik filmide yemekler gelince yemeye karar verdik.Çok geçmeden kapı zili çaldı ve yemekler geldi hem izliyor hemde yiyorduk güzel bir filmdi yemekler bittikten sonra Şura kolumun altından bana sarılımıştı bende kolumda ona sarılmış bir biçimdeydik.Hayal ettiğim şey tamda buydu işte sevdiğim aşık olduğum uğruna canımı verebileceğim kızın yanımda böyle olması evime gelmesi.Film bitince Şurayı yine uyurken gördüm ve şakasına ''Şştt yine numara değil dimi?..Şuraa?'' bu sefer gerçekten uyumuştu bende kucağıma alıp yatak odasına götürdüm ışıkları kapatıp yanına yatınca bir anda öyle sıkı sarıldı ki kemiklerim kırıldı sandım ama her şeye rağmen çok güzeldi.Ben Şurayı miladım olarak kabul ettim.

-Gökhan Demir'den-

Arabayı Gizemin evinin oraya park ettim.Arabadan çıkıp yavaş yavaş kapıya doğru yürüdüm kapıya kuvvetlice vurdum iki dakika bekledikten sonra Gizem sinirli sinirli ''Ne alacaklı gibi çalıyorsun ya?!'' onu kenara itip ''Mızmızlanmayı bırak Poyraz geçenlerde buraya mı geldi?'' Gizem tehditkar bir bakış atarak ''Sanane bundan?'' ciddi bakarak ''Boş konuşmada cevap ver'' duraksayarak ''Evet geldi ama bu seni neden ilgilendiriyor?'' ''Gizem bana yaptığın götlüğü unuttun mu?'' Gizem bana sinirli bir bakış atarak ''Seni hiç sevmemiştim zaten götlük yapmış olmadım'' Kavga etmek istemediğim için sustum.''Her neyse Poyraz geldiğinde ne konuştunuz ne yaptı?'' Biraz düşünerek ''Bir şey yapmadı sadece konuştuk.'' Alayla gülüp ''Seni yine boğazladı değil mi?'' Dişlerini sıkarak ''Siktir git bu evden Gökhan!'' Sinirle ilerleyip kapıyı sertçe kapattım ve evden çıktım.Arabaya binip hızla gaza yüklendim denk gelen bir büfeden votka ve viski aldım bu siniri anca böyle atabilirdim.

-Poyraz Soykan'dan-

Mihlal'in karnını sarıp yatağa bıraktım yine canımı sıkmıştı ve sonuçlarına katlanmıştı.Acı çekip çekmediği umrumda bile değildi bunu sonuna kadar hak ediyordu.Ceketimi alıp evden çıktım bana şuanda sadece Asude iyi gelebilirdi.Arabaya binip yoldan geldiğimi haber verecektim ama sonra vazgeçtim.Onu seviyordum ama kız kardeş olarak belkide aşıktım ama kendime yediremiyordum değeri çok büyüktü.Kötü hissettiğimde de iyi hissettiğimde de sürekli yanımda bırakmıyor bırakmayacakta bana deliler gibi aşık.Arabayı park edip yukarı çıktım kapıyı açtı ve içeri girdim her zaman ki gibi evi havasız ve duman altıydı koltukta da bir battaniye vardı sehpada boş içki şişeleri vardı.''Kızım ne bu evin hali yine aynı haldesin ne bu ya öldürtüceksin kendini bana'' bana anlamsız bir bakış attı ama sesini çıkarmadı.'' Aç mısın?'' Kendimi koltuğa atarak ''Sana yemek yemeye gelmiyorum'' Asude çok çabuk sinir olan bir kızdı ve bazen o sinirle ne yaptığını bilmezdi ve kimse onu durduramazdı.''İnsanlık yapıp sorduk artık açlıktan ölsen kılım kıpırdamaz!'' Ve yine sinirlenmişti bazen sinir krizi geçirirdi bu genelde sigara ve alkol çok alınca olurdu zaten bunlarıda genelde ya biriyle tartışmışsa yapardı ya da sinirliyse.''Uzatmada gel yanıma özledim de geldim bu saatte'' Gözlerini devirerek bana bakarak ''Aa evet matmazel Mihlal hanımı bırakıp bana da zaman ayırabildiğine sevindim Poyraz bey. Sarhoş olduğu için bir şey söylemek istemiyordum.''Kes sesini onunla kendini aynı kefeye koyma diye kaç kere söylemem lazım sana ?!'' Asude çok nadir herkesin önünde ağlayan bir kızdı tek başınayken ağlardı yani herkesin önünde güçlü görünmek isterdi.''Sarhoş falan değilim ben anlamıyorsun sen işte yeter bıktım hep Mihlal hep Mihlal benim varlığımıda bil burda olduğumu bil sana günde kaç kere aşığım ya da seviyorum demem lazım? Dediğim zamanda kestirip atıyorsun işte senin için bir kızın duyguları bu kadar anlamsız.'' Şuan gerçekten ayağa kalkıp vurmamak için zor tutuyordum kendimi ama ona karşı sakin kalmam lazımdı yavaşça ayağa kalktım ve onu kucağıma aldım ''Tamam güzelliğim sen haklısın sen benim tek güzelimsin bende seni seviyorum ama şimdi uyumamız lazım'' dedim ve yatak odasına doğru ilerledim yatağa yatırdım ve camı hafifçe açtım üzerini örttükten sonra boş şişeleri çöpe atıp odayı havalandırdım daha sonra bende gidip Asude'nin yanına yattım bu kızla olmak bana gerçekten huzur veriyordu.Hala uykusunda bir şeyler mırıldanıyordu ama ben onu ''Şşt tamam güzelim uyu hadi'' gibi cümlelerle sakinleştiriyordum.O uyanmadan gitmem lazımdı sabah beni yanında görüp yine sürekli her gece gelmemi istemesinden korkuyordum bu yüzden alarmı sabaha karşı altıya kurmuştum. Sabah alarm sesi ile uyandım hemen alarmı Asude uyanmasın diye kapattım.Aynı özen ile Asude'nin yanından yavaşça kalktım.Salona geçip telefonumu Arabanın anahtarını alıp evden çıktım.Muhtemelen Mihlal uyanmıştı ve bana saydırıyordur kendi kaşınmıştı. Araba ile yol gereği Gizem'in evinin önünden geçiyordum dikkat ettiğimde kapısı açıktı hemen arabayı o tarafa çektim. Arabadan inip eve girdim her yer dağınıktı yerlerde içki şişeleri ve Gizem vardı. Onu hemen kaldırıp koltuğa yatırdım. "Ne oldu sana böyle?" Hıçkırarak "Gökhan'ın Allah Belasını versin." Dedi ve uykuya daldı. Ne yani Gökhan buraya mı gelmişti ama neden? Evden çıkarak arabaya bindim ve yola devam ettim sonunda kendi evime ulaşınca arabadan inip anahtarı çevirip eve girdim. Ses seda yoktu yukarı çıktım ve Mihlal'in odasına girdim. Kapıyı açtığımda yatağı kan içindeydi sanırım sardığım bezi açmış ve yaralarına bakıyordu."Ne yapıyorsun?" Bana bakarak "Yaptığın esere bakıyorum." Sırıtarak "Yine güzel çalışmışım değil mi?" Bandı tekrar takarken "Ya ne demezsin." dedi. Bir şey demeyip odadan çıktım biraz uyumam gerekiyordu. Sadece uyumam.

UFAKLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin