-Ahsen Gök'den-
''Yolculuğumuzun bitmesine ne kadar kaldı?'' Egemen gözünü yoldan ayırmayarak '' Az kaldı canım varınca dinleniriz birazcık hem''dedi. Aklım Mihlaldeydi aslında onu o halde bırakıp gelmek hiçte içime sinmemişti ama Egemen istediği için gelmiştim ve benimde birazcık kafa dinlemeye ihtiyacım vardı otele varınca iyice dinlenmeliydim.Sonunda Çeşmeye Hoşgeldiniz tabelasını görmüştük Sheraton otelin yolunda ilerliyorduk nihayet gelmiştik arabadan inip arabayı valeye verdik ve bir görevli çantalarımızı aldı.Resepsiyona ilerleyip anahtarımızı aldık Egemen önceden rezervasyonumuzu yaptırmıştı.Anahtarı alıp asansörle odamıza çıktık odamız balayı çifti odasıydı ''İyi ama burası balayı çifti odası Egemen'' bana gülüp kendini yatağa atarak ''Evet biliyorum hem böylesi daha güzel hadi gel uyuyalım birazcık aşkım'' hiç şikayet etmeden gidip Egemen'in yanına kıvrıldım ve sarıldık ikimizinde dinlenmeye ihtiyacı vardı ve hemen uyuduk.Uyandığımızda saat üçü biraz geçiyordu kalkıp banyoya gittim ve üzerimi değiştirip bikinilerimi giydim onun üstünede tatlı mavi kısa şifon bir elbise geçirdim oturup Egemen'in uyanmasını beklesem gece yarısı olacağını bildiğim için onu uyandırmaya gittim ''Egemen hadi uyan ben sıkıldım havuza inelim'' cevap vermemişti biraz bekledikten sonra yanağına dokundum ''Canımın içi hadi uyan ben çok sıkıldım biraz havuza inelim'' yavaşça gözlerini açıp beni yanına çekti ve dudağımdan masumca öptü bir şey demeden karşılık verdim ve gülümsedim ''Seni seviyorum ama artık kalk hadi aşkım'' bu kez itiraz etmeden kalktı ve banyoda üzerini değiştirdi bende havlularımızı plaj çantasına koydum terliklerimizi çıkardım çok hafif kırmızı bir nemlendirici sürdüm bu sırada Egemen banyodan çıktı ve asansöre doğru ilerleyip havuza gittik.Boş şezlonglara geçtik ve ilk önce birazcık oturduk üzerimi çıkarıp suya bakmaya gittim bu sırada birisinin belimden sarıldığını hissettim ve suya düştük sudan çıkınca Egemen olduğunu fark ettim ''Şapşal korktum yapma bir daha öyle ya'' Egemen sesli bir kahkaha attı ve yanağımdan öptü ''Tamam aşkım yapmam bir daha hazır mısın şimdi seni omuzlarıma alıyorumm'' bir şey söylememe fırsat vermeden kendimi Egemen'in omuzlarında buldum herkes bize bakıyordu biraz utanmıştım doğrusu ama bir şey çaktırmıyordum kırk yılın başı sevgilimle tatile gelmişim kendimi o ne der bu ne der diye sıkamazdım eğlenmeme bakmalıydım.Her şey o kadar güzeldi ki bence daha fazla güzel olamazdı sevdiceğim yanımda deniz,kum,güneş galiba cennetteydim.Egemen resmen karanlık dünyama kocaman bir güneş olmuştu kendimi dünyanın en şanslı kişisi gibi hissettiriyordu bana galiba bir Egemen daha olamazdı.Havuzdan çıkıp şezlonglarımıza uzandık ve Egemen bana güneş kremi sürmeye başladı ''Sevgilim sence de bu bikini birazcık açık değil mi?'' garip bir bakış atarak ''Havuzdayız tatile geldik ne ile havuza girmemi bekliyordun ki?'' biraz susarak ''Ya öyle demek istemedim ben sadece sana bakmalarını istemiyorum zaten şuan gözüm herkesin üzerinde sana bakan var mı yok mu'' Egemen'e doğru döndüm ve sarıldım ''Sen beni kıskanıyor musun? Canım benim kimse bakmaz çünkü sen yanımdasın yani sevgilim olduğunu anlarlar kıt değil ya bu insanlarda hem boş ver bakarlarsa baksınlar onlar anca hayal kurarlar'' kafasını salladı ve bana sarıldı biraz güneşlendikten sonra yukarı çıkıp duşlarımızı alacaktık daha sonra da yemek yemeye inecektik odamız çok büyük geniş ve ferahtı.
-Gökhan Demir'den-
Uyandığımda arabadaydım içtikten sonra burada sızmışım başım çatlamak üzereydi ilerdeki eczaneden bir ağrı kesici aldım ve Starbucks'tan filtre kahve aldım.Uykum vardı eve gidip uyumaya karar verdim arabayı park ettim ve indim sonra aklıma telefon geldi ve telefonumu aldım merdivenleri çıkarken cevapsız aramalar ve mesajlara baktım. Poyraz Soykan : 6 cevapsız arama-Poyraz Soykan : 1 adet sesli mesaj.Sesli mesajı açtım ''Seni bu sefer öldüreceğim Gökhan bana hemen nerede olduğunu söyle seni öldürmem için yalvaracaksın!'' yine ne saçmalıyordu bu kahrolası şey.Arayıp moralimi bozmaya niyetim yoktu biraz daha arayıp deli olsun eve girdim ve direk kendimi yatağıma attım.Zil sesiyle uyandım kapı kırılacak gibi çalınıyordu kesin Poyraz'dı.Kapıyı açtım ve Poyraz içeri daldı nedense onun olmasına şaşırmamıştım.''Babanın evi değil burası adam gibi gir'' yüzüme ters bir bakış atarak ''Başlatma evine buraya mecbur geldim.'' kendimi koltuğa atarak rahat bir pozisyonda oturdum ''O zaman bu evden siktir git.'' sehpanın üzerinden sigaramı alıp yaktım ''Gizem'in evine neden gittin?'' kaşlarımı kaldırarak sigaramın dumanın üfledim ''Neden Gizem'i bu kadar umursuyosun? Onunla birlikte olduğun şimdimi aklına geldi?'' derin bir nefes alarak ''Bu konuları kaç kere konuşmuştuk Gökhan? Benim olan benimdir senin olan senin ama benim çevremdeki insanlardan uzak duracaksın'' küçük bir gülümsemeyle ''Senin olanlar kim oluyor Soykan? Ha dur ben sayarım hadi Gizem'i boşver, evet canın sıkılınca ya da canın sevişmek isteyince gittiğin Asude var evet aa birde unutmadan Mihlal var değil mi? Dişlerini sıkarak bana bir yumruk attı hiçbir şey söylemedim ''Çok yakında seninde canının yandığını göreceğim Soykan seni öyle bir yerden vuracağım ki benden her şey için özür dileyeceksin.'' hiçbir şey söylemeden evden çıktı evet güzel planlarım vardı onun değer verdiği insanı alma sırası bendeydi Mihlal'i istemiyordum asıl istediğim Asudeydi şimdi can yakma sırası bendeydi.Asude olacaklardan habersizdi yazık kıza ama beni böyle acımazsız yapan çevremdeki insanların bana yaşattıklarıydı.Hayatımızda Poyraz denen o şerefsiz olmasaydı şuan ben Gizemle evli olacaktım evimizde mutlu ve huzurlu bir hayat sürdürüyor olacaktık ama o buna engel oldu.Bir daha aşık olurmuydum bilmiyorum ya da aşık olursam nasıl olurdum ama bir şeyden emindim asla bir kıza Gizem'e aşık olduğum gibi olamazdım ilklerin yeri hep ayrı olur ben başkasıyla ne yaşarsam yaşayayım Gizemle yaşadıklarım geçirdiğimiz güzel saatler günler hep aklımın bir yerinde sol tarafımın bir köşesinde olacaktı.Yaşadıklarımdan ders almam lazımdı hiçbir şey için pişman değilim.Dolaptan bir bira aldım ve yeni bir sigara yaktım telefonumu elime aldım ve instagram'a bakmaya başladım Asude mayolu bir resim paylaşmış Kıbrıs'a gitmiş bak sen Poyraz bunu görünce eminim delirmiştir ama bence şimdi tam zamanıydı ''İyi tatiller nasıl güzel mi Kıbrıs benimde tatil durağım orası olabilir ama tabi güzelse hangi oteldesin?'' yaklaşık on beş dakika mesaj geldi ''Teşekkür ederim güzel ben zaten tatile buraya gelirim Girnede'ki Elexus oteldeyim ben tatil zaten Kıbrıs'ta yapılır'' emrivaki yapmaya gerek yoktu ama bence tam sırasıydı yani ona yaklaşmam için adım atmak için ''Anladım yalnız gittin sanırım yalnızlık hissedip canın sıkılırsa mesaj atman yeter ilk uçakla gelirim.'' üzerinden yarım saaate yakın bir zaman geçmesine rağmen cevap gelmemişti galiba yanında kimseyi istemiyordu bende fazla üstelemek istemedim bir şeyler sezmesini istemiyordum her şeyi akışına bırakıp olması gerektiği gibi yapacaktım.