DETAY, GEÇMİŞ, YÂD

68 5 0
                                    

Lidar hep zamansız doğan çocuk olarak hissetti kendini bu evde.Orta okulu ikinci yılında terk edip çalışmaya başlayana kadar da bu his hiç yakasını bırakmadı. O zamana kadar kendine ait olan kıyafetlerin sayısı o kadar azdı ki, şimdi bile hepsini hatırlıyordu. Komşu Feryan teyzenin büyük oğlunun eskilerini giyerdi genelde. Annesinin de gönlü olmazdı bu işe bilir,hissederdi ama katlanırdı. Çocukken hisler daha bir derindi. İnsan çevresine daha içten,daha samimi bakabiliyordu demek ki.
Çoktan uykuya dalmış annesinin uyanmasından çekinerek mutfağa geçti. Üzerindeki yağı donmuş nohut yemeğini ocağa koyup altını titizlikle yaktı. Pilavla nohut sıkı dostlardı,birbirlerine çok yakışırlardı ama annesinden beklenen ancak buydu. İçindeki ateşi geçmek üzere olan sobaya birkaç parça odun attı. Sobanın yanında duran demir kovadaki kömürü,poşeti ile beraber sobanın içine tek hamlede attı. Çıkan sesle beraber irkilen annesi önce etrafına, sonra Lidar'ın yüzüne anlamsız bir ifade ile baktı. Anlaşılan tuvalet yada başka bir isteği yoktu.

Annesi...
"Bakmakla yükümlü olduğu kişi "

Resmi evraklarda böyle bahsediyorlardı onun hakkında. Ama Lidar asla böyle düşünmedi, düşünemezdi ki... Kadıncağız o şerefsiz kocası ile kendi rızası ile evlenmemişti ki...

O adam aklına gelince midesine bir ağrı saplanırdı Lidar 'ın...
Sadece aklına geldikçe de değil, gazetede,radyoda yada herhangi birinin ağzından o iki kelimeden birini duysa bile aynı pis acıyı hissederdi tam da midesinde..

Rizca Bey,BABA!

Birbirine ne kadar da uzaktı öyle bu kelimeler...

O'nu en son gördüğünde de yine bu odada ağlıyordu işte Lidar. Şimdi yine o oda, yine gözünden akan yaşlar, ama yıl farklı, eşyalar farklı...

O lanet geceyi hatırladı yine... Ama bu sefer  herşey biraz daha aytıntılıydı sanki.Bu gece birşeyler gerçekten çok farklıydı.Ama neden?

(Flashback)

Lidar, yatak odasında, her zamanki gibi hayal ettiği motosikletini çiziyordu. Erdim Amca nın bakkalından aldığı gazetelerin içinden bulup kestiği motosiklet fotoğraflarını büyük bir dikkatle inceleyerek bakmadan çizmeye çalışırdı. Bu onun en büyük tutkusuydu.
  Birdenbire aklına çekmecedeki saati geldi. 9 yaşındaydı ve artık saati öğrenmişti. Neden hala annesi onu koluna takmasına izin vermiyordu ki? Çekmecedeki saatine baktığında büyük bir dikkatle yelkovanın 12 ye kaç dakika uzak olduğunu beşer beşer saydı.  Artık emindi.  Saat gece 11'i 38 geçiyordu. Nedenini hiç düşünmeden çizdiği resmin altına tarih ve saati kaydetmişti.

19 Ocak 1968, saat 11:39 ...

KÜRDAN KOLLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin