Merak

27 2 0
                                    

-Medya'da Çağlanın kıyafeti var,

-Şarkı SKRILLEX-Bangarang feat.Sirah

Diğer bölüm bir kaç şey gelişecek tanışmalar falan bol olacak iyi okumalar...^_^

Kızlarla biraz dışarı çıkıp evin çevresini turladıktan sonra eve döndüm.Televizyonun önünde bir saat kadar oturduktan sonra annemin "Çağla hadi çarşıya inelim akşam için bir kaç şey alalım" demesiyle irkildim."Anne abim gelmeyecekmiş.Ya bende istemiyorum.Zaten koca koca insanlar olacak bizim ne işimiz var" diyerek annemi kendi yöntemlerimle ikna etmeye çalıştım."Çağla kızım saçmalama abin gelecek.Ve sende.Zaten diğer ailelerde çocuklarını getirecekler.Saçmalama hadi kalk" dediğinde oflaya puflaya ayağa kalktım.Ben gitmek falan istemiyordum ki.Aslında Daniel ile buluşmayı çok istiyordum.Yani ne diyeceğini merak ettiğim için.Odamdan küçük turuncu çantamı alıp kapının önüne kadar ayaklarımı yere sürte sürte ilerledim.Benim kıyafetimin sade olmasının zıttı annem altına beyaz bir pantolon,üstüne beyaz bir tişört giymişti.Metalik kolyeleri göz kamaştırıcıydı.Yüzük takmadığı parmağı yoktu sanırım.Saçlarını sleek tarzında geriye taramıştı.Kırmızı rujunu da söylemesem olmaz.Kırmızı büyük bir çanta ve stiletto.Gözlerimi devirerek arkamı döndüm.Bu kadın nasıl bu kadar süslü olmayı başarıyor anlamıyorum.Spor ayakkabılarımı giyip annemi beklemeye başlamıştım ki abim geldi. "Anne nereye?" diyerek bir bana baktı bir de anneme.Annem nadiren yaptığı o sıcak gülümsemesini gösterip abimin yanağını okşadı."Oğluşum gelmiş.Hadi sende bizimle gel sana da bir takım elbisesi bakalım" dediğinde gülmemek için yanağımı ısırdım.Abim asla ve katiyen alış verişe gelmezdi."Anne çok yorgunu havuza inicem sonrada biraz uyurum zaten.Hem Mert'lerle buluşucaz gece" dediğinde çok rahat bir halde söylemişti.Gözlerimi kısıp ona kafamı sağa sola salladığımda annem hala bir şey dememişti."Siz gerçekten gelmek istemiyor musunuz?" dediğinde ayağımda ayakkabıların olmasına aldırmadan annemin yanına yani içeri girdim.Abim ve ben ikimizde yavru kedi gibi bakıyorduk anneme."Hmm.O zaman kesinlikle akşama davete geliyorsunuz.Sizi zorla bir yerlere götürmeye bayılıyorum" dediğinde annem yine her zamanki hamlesini yapmıştı."Ve Çağla hanım derhal kapının önüne daha sabah temizlendi orası" dediğinde yavaş adımlarla kapıya ilerledim.Dışarı çıktığımda Daniel aklıma geldi.Akşam ya onunla buluşup merakımı giderecektim ya da annemlerle gidip o sıkıcı akşama şahitlik edecektim.

Yolda giderken abim anneme bir teklifte bulundu."Anne alış verişe gidiyoruz ya hani..." diyerek annemin yanına sokuldu azıcık.Yapar böyle arada bir istediğini yaptırmak için."Evet" diyerek direksiyonu sola kırdı annem."İşte diyorum ki hani şu Çağla'nın bir arkadaşı var ya neydi adı...Hah!Doğa,işte o kız iyi kıyafetler seçiyormuş bence o da gelsin ben seçemem kıyafet falan şimdi" dediğinde anneme sokulmayı bırakıp sırtını koltuğa yasladı."Ben seçerim oğluma" dediğinde abimin göz devirdiğini hissedebiliyordum."Anne ya sen kendine seçmekten bize seçemezsin.Doğa gelsin" dediğinde annem sesli bir şekilde nefesini dışarı verdi ve "İyi gelsin madem" diyerek Arabayı park etti.O sırada abim telefonunu cebinden çıkarıp Doğa'nın numarasına bakmaya başladı."Oha siz o kadar ilerlettiniz mi telefon numaraları falan?" dediğimde "Yoo senin telefonundan aldım" diyerek telefonu kulağına götürdü.Annem "E hadi gelsenize" dediğinde ikimiz birden aynı anda yürümeye başladık.O sırada Armin tam karşıdan bize doğru geliyordu.Onun evi buraya yakın olduğu için yedi yirmi dört ailesiyle bu parktalar.Park dediğim bildiğimiz çocuk parkı gibi bir yer değil.Residence gibi bir yer.İçerisinde spor tesisleri,alış veriş merkezleri,havuzlar,piknik alanları gibi bir çok gidilebilinecek yer var.Armin bize doğru gelirken bir an olduğu yerde durdu.Arkasını döndüğü anda birisiyle fena bir şekilde çarpışmıştı.

Yerde genç bir çocuk üstünde de Armin yatıyordu.Annem,ben,abim tüm olan bitenin şaşkınlığıyla olduğumuz yerde kalmıştık.Armin bize doğru geliyordu da niye aniden arkasını döndü?Çocuk niye o kadar yakınındaydı Armin'in?Koşarak yanlarına ulaştığımda ikiside pozisyonlarını değiştirmişlerdi.Çocuk Armine elini uzatmıştı ama Armin daha gözlerini açamıyordu.Armin'in yanına çöktüğümde "İyi misin?Bir şeyin yok ya" diyerek dizlerine falan bakıyordum.Japonca bir şeyler dedikten sonra bana bakarak "İyiyim" dedi.Tek kaşımı kaldırıp ayakta dikilmekte olan çocuğa baktığımda çocuğunda çekik gözlü olduğunu gördüm.Çocuk bana bakıp eğildiğinde iki elini birleştirip tekrar eğildi.Bende ona benzer bir hareket yapmaya çalıştıktan sonra Armin ayağa kalktı.Japonca çocuğa bir şeyler saydırdığına emindim."Armin,Türkçeye çevir bana" dediğimde "Bu Naruto,Japonya'dan bir grup arkadaşım geldi.İşte benim dibimden ayrılmıyor da kendisi sürekli dibimde.Çocukken benden hoşlanırdı ama artık büyüdük geçti sandım.Antalya'ya çağırdım.Çok yanlış yaptım çok." dediğinde eteğini silkeliyordu.Arada bir yüzüne gelen bir tutam saçını da kulağının arkasına sıkıştırıyordu."Çağla,kızım hadisene" diye seslenen annem telefonda birisiyle konuşurken bir yandan da bana laf yetiştirmeye çalışıyordu."Şey arkadaşlarınla tanışmayı çok isterdim de annem,malum bekletirsem pek iyi olmaz bizim için.Yarın size gelirim,Doğa'da gelir tanışırız.Naruto adında ki çocuğa döndüğümde gülmemek elde değildi.Kendinden geçmiş bir şekilde Armin'e bakıyordu."Armin geçmiş olsun ne demek japoncada" diye sorduğumda Armin Naruto'ya bakıp gözlerini devirdi "O hayai kaifuku o negatte orimasu" dediğinde pek aynısı olmasa da dediğini Naruto'ya aktardım.Eğildiğinde çarpık saçma sapan bir gülümsemeyle yanlarından uzaklaştım.Annemler çoktan içeri girmişlerdi bile.

İçerisinde bulunduğumuz mağza turuncu beyaz çizgili duvarlara sahipti.Beyaz rafları ve dolapları barındıran mağza bir genç kız odasını andırıyordu.Beyaz koltukları turuncu halıları vardı.Her şey  yerli yerindeydi.O sırada annem "Çağla şu pembe çiçekli elbise tam yaşına göre,Şu beyaz ayakkabı çok yakışır,yeşilliside varmış.Bak en iyisi ne yapalım biliyor musun?Kot eteği alıp üstüne göbeği açık cicili bicili bir tişört alalım.Ha?Çağla...Çağla" dediğinde gözlerimi ovuşturup oturduğum beyaz büyük koltuktan ayağa kalktım.İki saattir önümde duran beyaz şort ve üzerinde cıvıl cıvıl renkleri olan straplez bir büstiyerimsi,buluzumsu bir kıyafetti.Ya sonuçta yaz mevsimindeyiz ve teknede yapılacak bir davet.Kıyafetlerle bakışıyorduk ama henüz çıkmıyorduk. "Anne şu kıyafetler nasıl?" dediğimde annem kafasını kıyafetlerden kaldırmadan."Hangisi?" diye soruya soruyla yanıt verdi."Anne arkandaki sırada kafanı kaldırsan göreceksin ama..." diyerek abim gibi koltuğa yayıldım.Gerçi o bayağı bildiğimiz yatıyordu ama.Elinde telefonu oh vallahi.Az sonra Doğa gelecekti.Onun işine geldi bu alış veriş ama benim...Annem kıyafetlere doğru yürüdüğünde mağza da ki tek ses ayakkabı tıkırtısıydı.Eline alıp baktığında tatmin olmuş bir şekilde gülümsedi."İyi madem dene" diyerek yanında duran çalışana kıyafetleri uzattı."Bunların otuz altı bedenini verir misin?" diyerek diğer taraftaki ayakkabılara yoğunlaştı."Çağla bence diğerleri gibi olma yani topuklularla uğraşma en iyisi yaşına uygun bir sandalet" dediğinde "zaten uğraşacak halim yok anneciğim" diyerek koltuktan kalktım.O sırada içeri Doğa girdi.Üstünde mor kısa bir tulum vardı.İçeri iki adım atıp durduğunda el sallayıp saçlarını düzeltti ve yanımıza geldi.Tabi abim gerizekalısı Doğa'yı henüz görememişti.Çünkü koltukta tepetaklak yatıyordu.Elimle çimdikledikten sonra "Ne va-...Aaa...Doğa" diyerek yayıldığı yerden doğruldu.Kızı kendine çekip sımsıkı sarıldığında Doğa utanarak sarılıyordu.Biz on yedi,abim on sekiz yaşındaydı."Merhaba Barış" dediğinde kafasını öne eğip güldü.Kafamı sallayıp çalışan kadının bana uzattığı kıyafetleri alıp kabine ilerledim.

Akşam bu partiye gitmemeliydim.Daha önemli işlerim vardı.Gerçi merak ettiğim desek daha doğru olur.Ne yapacağım ben??????????????

KARŞI KOMŞUM ÇOK TATLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin