Kalbimin Anahtarı

-2-

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Bugün okula gidecektim, aman ne güzel...

Yatağımdan kalkıp elimi, yüzümü yıkadım. Saçımı bir ev topuzu yaptıktan sonra aşağı indim. Mutfakta güzel bir kahvaltı sofrası bekliyordum ama mutfakta ne bir kahvaltı ne de bir babam vardı. Masanın üstünde bir not kağıdı bulup okumaya başladım.

"Bugün ben işe erken gidiyorum. Kahvaltını yap, üstünü giy. Okula geç kalma. Baban."

Harika, daha yeni geliyorum okula başlıyorum. Bir de üstüne kahvaltıyı kendim hazırlıyorum.

Kendime bir peynirli yumurta hazırlayıp yedim. Zaman kaybetmemek için masayı toplamadan odama çıktım. Üstüme sarı gömlek ve altına açık renkte kot pantolon giydim. Okul serbest giyinmemize izin veriyormuş. Gece heyecandan uyanmış, okul hakkında araştırma yapmıştım.

Dışardan korna sesleri geldiğinde servisin geldiğini anladım. Aşağıya inip dün bıraktığım kot sırt çantamı alıp sırtıma taktım. Sarı bez ayakkabımı da giydikten sonra dışarı çıkıp servise bindim. Herkes bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı. Bakışlara aldırmadan tekli boş koltuğa kendimi attım. Kulaklığımı kulağa takıp müzik dinlemeye başladım.

Çok geçmeden okula varmıştık. Kulaklığımı kulağımdan çıkarıp aşağıya indim. Aşağıya indiğim gibi gördüğüm şeyle şok oldum. Burası gerçekten okul muydu, yoksa ben mi yanlış görüyordum?

Servisin önünde durduğumu fark edip okula doğru yürümeye başladım. Okulun içine girdim. Gerçekten çok güzel bir okuldu.

Bu harika ötesi okulu keşfetmek için merdivenden yukarı çıktım. Bu katta kantin vardı. Kantin de oldukça büyüktü. Yürümeye devam ederken birine çarptım. Tabikide erkek birine çarpıp kâğıtları toplarken ellerimiz değmemişti. Aksine kız birine çarpmış, hem de kızın elinde ne bir dosya ne de bir kâğıt vardı.

"Pardon. Ben çok özür dilerim."

"Önemli değil sadece çarpıştık o kadar. Bu arada ben Ayşem."deyip gülümsedi.

"Memnun oldum, bende Ahu."deyip elimi uzattım. O da elini uzatınca elini sıktım.

"Ha sen şu yeni kızsın. Gel şu masaya oturalım" deyip beni bir masaya çekiştirdi. İkimiz aynı anda sandalyeye oturduk.

"Sen beni tanıyor musun?"dedim şaşkınlıkla.

"Hayır, yani sayılır. Okula yeni kaydolan öğrenciler gelmeden birkaç gün önce öğrencilere haber verilir ve bil bakalım okulumuzun gazetesinde kimin fotoğrafı var?"

"Benim mi?"dedim şaşkınlıkla.

"Evet!"

"İnanmıyorum."

" İnan inan. Daha okula gelmeden herkes seninle ilgili konuşmaya başladı."

"Sen bunları nerden biliyorsun?"

"Ben okulun gözü kulağıyımdır."

Bakışlarım kahverengi saçlı, kahverengi gözlü, siyah tişörtlü bir oğlana takıldı.

"O kim?"dedim meraklı meraklı. Ayşem de benim baktığım yere baktı.

"O Eren Seferoğlu. Kendisi okulun en popülerleridir. Aynı zamanda kızların gözdesidir. Sadece tek gecelik ilişkisi olur. Yoksa sende o kızlardan mısın?"

"Hayır ben o kızlardan değilim. Sadece merak ettim."dedim o anda zil çaldı. İlk ders heyecanı başlasın!
-----  
Merhaba bu benim ilk kitabım çok heyecanlıyım.

Multide Ahu var.

Yakın zamanda yeni bölüm gelecek.
Saygılar sevgiler