♡3♡

42 1 3
                                    

"Kendinden, ailenden, hatalarından ve anılarından kaçamazsın. Ne kadar uzağa gidersen git seni bulurlar."
.................................................................

Valizimi beklerken arkamdan sinsice yaklaşan bir çift el gözlerimi kapattı.

"Ege!" Diye bağırdığımda artık tüm hava alanı bizi izliyordu.

Yaklaştı ve beni kucağına alıp döndürmeye başladı. Kahkahalarıma engel olamıyordum.

"Beni hemen yere bırak kas yığını. " diye emrettim.

Sonunda ayaklarım yere basmaya başladığında ağabeyimi şöyle bir süzdüm. Uzun zamandır görmediğim Ege aslında çok değişmemişti. Yeşil gözleri, kaslı vücudu ve erkeksi yüzü...

Tam bir mankendi diyebilirim. Kızları anlıyorum. Böyle birine karşı koymak kolay olmasa gerek.

Birbirimize bir kez daha sarıldık. Ahh bu Egoisti çok özlemiştim.

"Bizim bücür büyümüş. " dedi ve güldü.

"Seni özlemişim kas yığını."

Bagajı açarken söylendi:

"Bu valize ne koydun bu kadar?"

"Hepsine ihtiyacım vardı. " başını iki yana salladı ve sırıttı.

"Ah siz kızlar. "

"Hadi söylenme de çalıştır şunu"

İzmir. Aşık olduğum şehir. Kaçtığım şehir. Uzaklaştığım şehir. Herşeyden önce en çok özlediğim şehir.

................................................................

"Geldik."

Ege'nin uyarısıyla başımı kaldırdım. Işte orada. Babamın Sarayı.

"4 yıl sonra evine hosgeldin kardeşim. "

"Düğünden sonra dönüyorum Ego. Fazla alışma derim. " sırıttı ve cevap verdi:

"Babamın senin hakkında planları var çilli. "

"Umrumda mı sandın Ego?"

"Babamın seni dinleyeceğini hiç sanmıyorum Ada."

Bana ismimle hitap ettiğine göre durum ciddi diye düşündüm ve çabucak konuyu değiştirdim,

"Burası çok değişmiş. Şu araba kimin?"

"Eeee aslında içeride öğreneceksin."

Onu takmadım ve zile bastım.

"Ayşe Sultan!" Ayşe teyze bizi büyüten teyzemizdi. Kendimi bildim bileli bizim evde çalışırdı. Onu çok severdik. Babamda bende Ege de. Burda yaşarken Eda bile çok severdi onu.

"Ada! Aman tanrım ne kadar da büyümüşsün sen. Benim küçük yaramaz prensesim kocaman olmuş. "

"Sakin ol Ayşe sultan. Bi içeri girelim doya doya konuşuruz. " dedim ve Ayşe Teyzeyi biraz itekleyerek kapıdan içeri girdim.

Kapının ağzında beni özlemiş ve bana sarılmayı bekleyen bir insan kuyruğu vardı diyebilirim. Bahçivanımız Ümit Amca, Aşçımız Halime Teyze ve kızı, babamın sekreteri bile kapıda bana hosgeldin demek için bekliyordu.

Hepdine tek tek sarıldım. Sanırım bu içten insanları özlemiştim. Ege bu insanlardan kolay kurtulamıyacağımı anlamış olacak beni kolumdan tuttuğu gibi merdivenlere sürükledi.

"Küçük kızın dinlenmesi gerek. Hadi herkes işinin başına. "

Kulağına yavaşça eğildim ve fısıldadım. "Saol Ego."

O da aynı şekilde fısıldadı: "Görevimiz bücür. "

Tam merdivenlere bir adım atmak üzereyken arkamdan kalın ve tanıdık bir ses gürledi:

"Ada."

Işte oradaydı. Selim Kılıç. Babam. O mavi ve otoriter gözlerle bana bakıyordu. Yanlız değildi. Yanında otuzlu yaşlarda genç ve bakımlı bir kadın vardı.

"Sana da merhaba baba. Yanındaki yeni oyuncağın mı?" Yüzü sinirle gerildi ve yanındaki kadına doğru döndü:

"Cemre kızım Ada ile tanış. "

Merdivenden indim ve elimi uzattım tokalaşırken ağzımdan şu sözler dökülüverdi:

"Demek babamın yeni oyuncağı ha? Çok alışma. Yakında kapının önündesin."

Kadın sinirle ve hırsla bana baktı. Babamı iyiden iyiye sinirlendirmiştim. Amacıma ulaşmak üzereydim. Devam ettim. Ama bu seferki hedefim Cemre denen salak değil babamdı. Ina doğru döndüm:

"Son geldiğimdeki oyuncağın daha güzeldi baba. Hani şu esmer olan. Çabuk sıkılmışsın bakıyorum. Artık sarışınları değil de esmerleri mi seviyorsun?"

"Ada yeter! Çabuk odana çık. Haddini yeterince aştın zaten."

Demek öyle Selim Kılıç bunu sen istedin.

"Sen nasıl istersen öyle olsun baba."

Ben de Ada Kılıçsam sana bu sözleri tek tek yedireceğim baba. Madem bir süre daha burdayım. Ve benim hakkımda planların var. O zaman ortalığı karıştıralım.

Son hız merdivenleri tırmandım ve eski odamın kapısını araladım. Bıraktığım gibi. Güzel. Kapıyı güzelce kilitledim ve kendimi yatağa attım. Aşağıdan gelen gürültüleri duyuyordum. Ege ve babam kavga ediyordu. Şu salak kadın da müdahale etmeye çalışıyordu. Gerizekalı. Bir aya kapının önünde zaten diye düşündüm ve ister istemez rahatladım. Ahh babam ve etrafındaki para düşkünü kadınlar hepiniz salaksınız.

Çok geçmeden kapı çalındı. Gelen Egeydi tabiki.

"Ada aç şu kapıyı! Abicim beni bir dinler misin lütfen. "

"Abi şuan değil. Git lütfen. "

"Bana bak bücür 15 dakika içinde hazır ol. Seni aşağıda bekliyorum. "

"Nereye gidiyoruz? "

"Soru sorma gidince görürsün. "

"Tamam be iniyorum."

Hızlıca valizi karıştırdım. Bu sıcakta giyebileğim birkaç rahat parça buldum ve giyindim. 10 dakika içinde hazırdım. Aynaya son kez baktım ve Cemre denen salağın aşağıda olmaması için dua ederek merdivenlerden indim.

Hayır dualarım kabul olmamıştı.Cemre denen gıcık kadın tam karşımdaydı. Ege eliyle dışarıdayım işareti yaptı ve usulca kapıyı kapattı. Bende arkasından gitmek için kapıya doğru yönelmiştim ki Cemre kolumdan yakaladı.

"Bana bak küçük fare babanın oyuncağı falan değilim. Onunla evleneceğim. Artık bu sarayın prensesi değilsin. "

♡MULTIMEDIA EGE♡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

♡Saray Kızı♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin