- Poleeeeeğnn uyyyaaaağğnn !
İlk başlarda yerimden sıçrayarak uyandığım bu dabıl dabıl bağırmalı Büşra anırışına artık alıştığım için onu daha fazla anırtmadan yataktan kalktım.Tam okul için hazırlanacaktım ki bugünün pazar olduğunu hatırlayınca çikita muz şarkısını söyleyip dans etmeye başladım taa ki okul yoksa bu Büşra malı okul olmadığı halde niye beni erken uyandırdı diye beynim bana sinyal verene kadar..
Bekle beni Büşra,intikamım acı olacak!!1!11!! Aklıma sinsi planlar gelmeye başladı bile hehehe, şu şeylere aklımı çalıştırdığım kadar derslere çalıştırsaydım şu an Ege Üniversitesi'nde değil Boğaziçi'nde birincilikle okuyor olurdum valla da neyse şu an konumuz bu değil, Büşra'dan alacağım intikam.
Hemen üstüme salaş beyaz bir tişört altıma da siyah bir tayt geçirdim. Aklımda alacağım intikam olduğu için şu an daha güzel nasıl giyinebilirim diye düşünmedim bile ;))))))))) Mütüş planımı uygulamak için ilk adımını atmaya karar vererek mutfağa gitmek için odamdan çıktım ,hemen abur cuburların bulunduğu çekmeceyi açtım ve en alta kendi ellerimle koyduğum kremalı püskeviti alarak çekmeceyi kapattım.Mutfaktan bir de bıçak alıp çıktım.
Şimdi planın ikinci kısmına gelmiştim hehehe ikinci durağım banyoydu, banyoya girerek hemen diş macununu cebe indirdim, ikinci kısmı da başarıyla on yıldız beş numara şekilde bitirdikten sonra üçüncü ve son durağım olan odama gittim.
İşte asıl plan şimdi başlıyordu, kork benden Büşraaa gümbür gümbür geliyom valla neyse planımıza devam edelim bu kadar kendimi övmek yeterli galiba.Elime püskevit paketini aldım hepinizin bildiği gibi bu püskevitler ikiye ayrılıyo bi de içinde krema var heh işte ben de püskevitleri ayırdım içindeki kremayı pıçahımla bir güzel sıyırdım ve içlerine diş macunu sıkarak tekrar birbirine yapıştırdım.
Nasıl plan ama ;))) Valla korkulur benden ya ksjs şimdi de planın en heyecanlı yerine geldiik yavaş yavaş içeri doğru girdim, kendim için paketin en üstüne bir tane kremalı püskevit bırakmıştım ve koltukta oturan Büşra'nın yanına oturarak onu yemeye başladım. Bu Büşra da ayının tekidir zaten püskeviti gördüğü an ceylan görmüş aslan gibi atladı :
- Ooo kremalı bisküvi mi o, en sevdiğim ya versene yiyiim
İşte Büşra'dan duymak istediğim kelimeler tam olarak da bunlardı, planım tıkır tıkır işliyordu hehehe ;)))
- Al Büşraaam al sana gurbaan olsun bu püskevit be ( tam bir Bülent Ersoy edasıyla)
Dediklerimden sonra Büşra hemen püskeviti yemeye başladı,ben de merakla bekliyordum.Veee Büşra ilk ısırığı aldığı gibi suratını ekşitti ama o nasıl bir ekşitmedir ben diyim ekşitme siz diyin kusma ben diyim kusma siz diyin sıçma ben diyim sıçma siz diyin töbe töbe ne diyorum ben ya neyse konumuza dönelim.
Büşra bana garip ve iğrenmeli bir bakış atarak konuşmaya başladı:
- Bozulmuş bu be, sen nasıl yedin bunu ?
- Yoo ne bozulması gayet de güzeldi tadı ( bunu söylerken kendimi gülmemek için öyle bir zorladım ki midem veya bağırsağım iflas etmiş olabilir )
- Allah allah ya acaba ben dişimi fırçaladığım için mi böyle geliyo tadı ?
- Heralde o yüzdendir ye sen ye.
Bu söylediklerimden sonra benim canım saf arkadaşım bütün paketi bitirdi,valla acıdım biraz ama olsun beni pazar günü erken uyandırmanın bedeli en az bu kadar ağır olmalıydı.
- Polen ya en sevdiğim tişörtümü kaybettim senin cekmecende olabilir mi ?
- Bilmem ki git bak.
Büşra odama doğru yol alırken beynim acı gerçekleri bir anda yüzüme vurdu.Kahretsin, kahretsin, kahretsin ya lanet olsun diş macununu ve bıçağı çekmeye koymustum ve Büşra şu an o çekmeceye doğru gidiyordu.
Hemen koşup ondan önce odaya girmeye çalışsam da çok geç kalmıştım, Büşra çoktan yaptıklarımı anlamıştı. Sevgilisini aldatırken yakalanan insanlar gibi Büşra'ya yalvardım:
- Büşraaaağğ valla açıklayabilirim, bi kere dinle nollluuuğğrr
- Açıklanacak bir şey yok Polen, her şey bitti.
Dedikten sonra hayvan gibi anırarak gülmeye başladı:
- Ya Polen sen harbiden salaksın ha beş senelik kankini daha tanıyamadın mı sen ?
- Ney ?
- Zaten benden intikam aldığını biliyordum.Kendi kazdığın kuyuya düştün güzelim,diş macununu yemeyi çok sevdiğimi sen bilmiyonmu ?
- Yaaaa olamaz ya kahretsin
Bu diyaloğumuzdan sonra ikimiz de gülmeye başladık.Tam o sırada Büşra'nın telefonu çaldı. Annem arıyor dediğinde içimi koca bir hüzün kapladı, annemi ve babamı geçen sene bir trafik kazasında kaybetmiştim ve acısını dün gibi hissederim ne zaman ikisini hatırlasam.
Tam efkarlı ve duygu yüklü düşüncelere dalmışken Büşra'nın : " Anne istemiyorum, ben burda Polen'in yanında çok mutluyum" demesiyle gözlerimi ve beynimin odağını Büşra'ya çevirdim.Yoksa gidecek miydi? Eger o da giderse artık ruhlar aleminden birisi olabilirim, çünkü şu an hayatta sevdiğim insanlardan bir tek teyzem ve Büşra var.
Teyzem deyim yerindeyse taaa dünyanın öbür ucunda Amerika'da yaşıyordu ve sadece telefonla konuşabiliyorduk.Yanımda olan bir tek Büşra vardı ve umarım o da gitmez.
Merhaba arkadaşlar,bu benim ilk hikayem, umarım başarılı olur :)) Eger okuyup da beğenirsiniz kütüphanenize ekleyin ve arkadaşlarınıza önerin plizz. Daha acemi olduğum için hatalarım olabilir şimdiden hepsi için özür dilerim.İleriki bölümlerde görüşmek üzere hoşçakalın ♡
Medya:Polen