Kar, bulunduğumuz yeri çevreleyen alana sicim gibi iniyordu. Sevdiğim adamın , yaslandığım omzunda hafifçe doğrulup , ela pırıltılarıyla uçsuz bucaksız bir uçuruma benzettiğim gözlerine bakmaya başladım. Gözlerimi gözlerinden çekip , şömine ateşinin ısıtmaya yetmediği ellerimle, güzel ellerini avuç içime sığdırdım. Tekrar göğsüne yaslanıp kulağımı , sonsuza dek dinlemek istediğim kalbinin üzerine getirdim. Yazılmamış bir şarkının sesi ve müziği gibi ritmikti. Başıma uzun bir öpücük kondurduktan sonra beni kollarıyla kendine daha çok yasladı.
" Uyuyalım mı ? "
" Uyuyalım. "
" Kalk bakalım.Yarın erken çıkmamız gerekiyor. "
Bir günlük İstanbul kaçamağımızdan sonra bize Gemlik yolları görünmüştü. Sevdiğim adamın yardımıyla ayağa kalkıp, merdivenlerden odama çıktık . Yatağa yattığımızda her zamanki gibi sol bacağımı beline atıp başımı boynuna gömdüm. O da saçlarıma minik minik öpücükler konduruyordu. Bir nefes gibi seviyorum onu. Onu tuttuğum sürece benimdi. Ne zaman baksam gözlerine , ela gözlerini kısma nedeni olan o güzel gülüşüne , huzuru en içimde hissediyorum. Ben bu adamı seviyorum. Hem de tüm benliğimle.♧♧♧
Sabaha karşı gözlerimi açtım. Kayan yorganı sevdiğim adamın üstüne örtüp , ona hiç bırakmaksızın sarıldım.
"Uyandım!" diye mırıldandım.
Başım boyun girintisinde olduğu için sesim boğuk çıkmıştı. Bartu'mun elini sırtımda hissettim. İleri eğilip kavradı belimi. Gözlerini hala açmamıştı.
"Bartu'm uyan hadi. Uyanmazsan..." cümlemi tamamlamama fırsat vermeden beni gıdıklamaya başladı.
"Naparsın ? " dedi gülerek.
Kahkahalarım odamda yankılanırken "Öperim." dedim.
Beni gıdıklamaya devam ederken "Duyamadım ? " dedi. "Gıdıklarım." dedim. Yanağıma hızlıca öpücük kondurup yataktan kalktı.♧♧♧
Dar, siyah renk kot pantolonumu ve bol bordo rengi kazağımı giydim. Kar etkisini yavaşta olsa gösterdiği için harley botlarımda ve siyah montumda karar kıldım. Koyu kestane rengi olan düz, belime uzanan saçlarımı salık bırakarak şapkamı başıma geçirdim. Eldivenlerimi yanıma almayı unutmam pek sorun degildi. Sonuçta Bartu'nun elleri benimkileri ısıtırdı.♧♧♧
Bahçeye çıktığımda onu sigara içerken buldum. Yanımda sigara içmemeye özen gösterdiğinden sigarayı söndürüp yanıma geldi. Montumun şapkasını, özenerek başımdaki şapkanın üzerine geçirdi. Ela gözlerine hayran hayran bakarken "Üşütmeni istemem." dedi.
Elimi sahiplenircesine tutarak sahile doğru yürümeye başladık.
"Önce bizimkilerin yanına uğrayalım."
"Peki." diyerek cevap verdim.♧♧♧
İstanbul'dan deniz uçağına binip 15 dakika da Gemlik'e gelmiştik. Sahil kenarındaki cafelerden her zaman buluştuğumuz cafeye doğru yol aldık.♧♧♧
"Yankı , göbek yapma yolunda ilerliyor. Biraz tut şu boğazını ya da diyet yap."
"Ben kilolarımı vermek istesem zamanında niye aldım Armin ? Vermek için mi ? Bütün kilolarımın bende ayrı bir anısı var. Onları vermeye kıyamam."
Ben Yankı ve Armin' i dinlerken Ilgaz kendini ısıtmaya çalışıyordu. Rüzgar , Alkım , Bartu'da kendi aralarında koyu bir sohbete dalmışlardı.
"Sıcak bir şeyler içmeye ne dersiniz ? " diye sordu Ilgaz.
Yankı dudaklarını büzerek "Süper olur." dedi.
Armin nefesini yavaşça verip "Ben Larin'ime sordum. " dedi.
"Yok canım. Ben bir şey almayayım." diyerek cevap verdim.
"Anlaşılan Bartu seni iyi ısıtmış. "
Ilgaz'ın söylediğini kimsenin duymadığını umarak Rüzgar , Alkım ve Bartu'ya döndüm. Yankı yemek yediği için ona bakmaya gerek bile duymamıştım. Hiçbir şekilde bizi duymazdı. Üçü de gülmeye başlayınca duyduklarını anlayıp yüzümü Ilgaz'a doğru çevirdim.
"Gel buraya." Bartu yanındaki boşluğa vurup beni yanına çağırınca yanına ilerledim.
"Montunu çıkar,dışarı çıktığında üşürsün."
Yavaş hareketlerle montumu çıkarıp başımı göğsüne yasladı. Sol elimi belinin arkasından geçirip beline sarıldım. Dayanamayıp başımı kaldırdım ve yeni çıkmaya başlamış sakallarıyla karşı karşıya kaldım. Yanağımı yanağına sürtüp tekrar göğsüne yaslandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LARİN'İN DÜNYASI
RomanceBir adam sevdim , tıpkı nefes gibi. Uğruna her şeyimi feda ettiğim. Her sabah gözlerimi açma nedenim. Larin Ünsal Bartu Disan