|¹²| duyamıyorum

239 45 54
                                    

...

"Sevgili Taehyung. Sanırım çok.. çok klasik oldu değil mi? Tamam yeniden başlıyorum. Taehyung. Kim Taehyung. Sen bunu okurken nerede olacağımı bilmiyorum-"

"Buradayım."

Okuduklarım sırasında beni bölen ses Jungkook'un güleç sesi olurken, bir yandan da sigarası için yaktığı çakmağın sesini duymuştum. Neredeyse bayılacak gibi olan halim yüzünden bir an önce okuyup bitirmek istiyordum şu mektubu. Bu yüzden ne ikinci sigarayı yakmasına ne de beni bölmesine fazla takılmadan devam ettim.

"..nerede olacağımı bilmiyorum. Belki evimde, belki sokakta, belki sahilde. Ancak nerede olursam olayım yazdıklarımı tamamen okumadan bana, "Bu ne?" diye sormak için arama ya da yazma lütfen. Sadece okumaya devam et, olur mu?

Aslına bakarsan, neden buradayım çok bilmiyorum. Karşına çıkmak istesem beceremeyecektim. Mesaj atarak basit bir olaymış gibi olsun da istedim. Bu yüzden yazarken buldum sanırım kendimi.

Seninle dün gece deniz kenarında buluştuk ve sonunda beni biliyorsun. Çok korkacağımı, hatta işlerin daha da kötüye gideceğini düşünmüştüm. Ancak bu gece olmadığım kadar rahat hissediyorum. Belki de senden kaynaklıdır. Belki de bana, bir şey yok, dermiş gibi sarılmandan geçiyordur bu hislerim, bilemiyorum.

Herkes gibi ben de bir insanım. Bir şeylerden hoşlanabilirim, bir şeylere çok kızabilir veya gereksiz abartabilirim. Ve herkes gibi, ne kadar yalnız da kalmak istesem bunu yapamayabilirim.

"Sen" etkisi mi bilemem ama birkaç gündür içimi deli ediyor hakkındaki düşüncelerim. İlk kez bir erkeğe bu kadar yakın olmak istiyorum, hem de onu tanımıyor oluşuma rağmen."

Okuduğum son paragraf, sözlerime ara verip derince nefeslenmeme sebep olurken, "Jungkook," diye seslenmiştim orada olup olmadığını kontrol etmek için. "burada mısın?"

"Hm, oku sen. Dinliyorum."

Sesinde hissettiğim durgunluk içimi garip ederken önümdeki kalabalık kelimelerde gözlerimi gezindirmiş ve yutkunmuştum. Bu yazının sonu nereye varacaktı?

"Sana öyle, kalbimi küt küt attırıyorsun, karnımda kelebekler uçuşuyor gibi sözler kurmayacağım. Çünkü bunların hiçbirini hissetmiyorum. Seni gördüğümde, bana yazdığında, benimle konuştuğunda hissettiğim en yoğun duygu, durma isteği.

Hayatımdaki beni yoran koşuşturma içinde öylece durmak ve sadece sana odaklanmak.

Nasıl yaptın bilmiyorum ama, başlarda beni rahatsız eden davranışlarına ihtiyacım varmış gibi hissediyorum. Birinin sürekli bana yazmasına, benim hakkında bir şeyleri merak ediyor oluşuna, karşılık vermesem de onun orada olacağını bildiğime..

Umarım, yanlış anlaşılmıyordur. Peşimde koşan birini anlatmaya çalışmıyorum. Belki de farkında olmadan elimden tutmaya çabalayan bir kişiyi çiziyorum.

Bu yüzden şimdi sana bir soru soracağım. Eğer cevabın olumsuz olursa, yırt at bu kağıdı. Yakabilirsin de, senin tercihin. Ancak olumlu ise-"

Jungkook, yine sözümü bölerek araya girdiğinde, "..kapımı çal, ara beni." dedi cümlenin devamını getirerek. Bu yüzden, yeniden konuşmaya başladığında onu bölmeden elimdeki kağıdın satırlarında gezinmeye, ağzından çıkanlarla birebir aynı olan kelimeleri takip etmeye başladım sessizce.

silentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin