|¹³| rüya

191 32 47
                                    

"Kaçırma gözlerini benden, utanman için söylemiyorum bunları."

Yataktaki bedeni yanına uzanmış, bir elim başımın altında, diğeri ise saçlarında gezinirken söylüyordu bunları Jungkook. Utanma diyordu sanki kolaymış, bana nasıl baktığından bihabermiş gibi. Bilmiyordu ki nasıl utanıyordum.

Çünkü dudaklarına dalıp gitmişken yakalamıştı beni. Sonrasında ise tadına bakmam için kısa bir süre birleştirmişti onları.

Ancak bu kısa zaman yetmemiş olacak ki ayrıldıktan sonra çeneme yavaşça sarılan parmakları ile bir girdap gibi içine çekmişti beni. Hızlı davranmanın aksine sakindi hareketleri. Bu yüzden dudaklarımla birlikte nefesim de tükeniyormuş gibi hissediyor, alev alev yanıyordum.

Ancak tüm bunlar olurken gözlerimi açtığım sırada boş bir tavanla karşı karşıya kalmıştım. Daha az önce yatağımda birlikte uzandığımız Jungkook'un olduğu taraf ise bomboştu.

Gördüklerime devam etmek için gözlerimi yeniden kapatarak o ana dönmeye çalışsam da yapamamıştım. Bir sağa bir sola dönmüş ancak gözlerimi ne kadar kapalı da tutsam hissedememiştim o zamanki gibi. Öyle ki ağlamaya başlamıştım sabahın aydınlanan ilk saatlerinde.

O günkü dersime gitmek istesem de gitmemiştim. Zaten bir haftadır Jungkook'la olduğumuz durum oldukça canımı sıkarken, bir de böyle bir rüya gördüğüm gün yalnızca tek başıma kalmam gerekiyordu. Bana iyi gelecek şey buydu, biliyordum.

Ancak o rüyayı gördüğüm gün üzerinden yalnızca iki gün geçmişken, bu sefer gecenin köründe uyandığım bir saatte yine boş bir tavana bakıyor, bu gece gördüğüm rüyayı unutabilmek için Tanrı'ya dua ediyordum.

Unutmazsam Jungkook'un yüzüne bakamazdım.

İğrenç bir insandım.

O gün Jungkook'u boynundan öptüğüm gibi, iğrençtim.

Kötü hissediyordum.

Çünkü şaşkınlıkla benden ayrılmış ve hâlâ duyamadığı için hiçbir şey söyleyemeden, ancak iyi geceler dilediğini belli eden beden diliyle evine girmişti.

Kesinlikle yanlış yaptığımı hissediyordum. İçim içimi yiyerek o gece gözlerimi uyku tutmazken nasıl böyle bir şey yapabildiğimi düşünüyordum. Ne sanmıştım ki.. Neye ihtimal vermiştim..

O gecenin saatinde Jungkook, bana uzun bir paragraf atmıştı. Sabah göreceğimi varsayarak girmişti konuşmaya. Ancak ben uyuyamadığımdan mesaj geldiği gibi üstten okuyabildiğim kadarını okumuş, sonrasında ise birkaç dakika daha beklemiştim yeni bir mesaj atacak mı diye. Bir şey gelmediğini görünce ise sohbete girerek okumuştum yazdıklarını.

Öyle bir anda kaçtığı için özür dilemişti benden yazıda. Sonrasında ise lafı asıl meseleye nasıl getireceğini bilemediğinden olsa gerek biraz uzamış yazısının sonunda yaptığım şeyden rahatsız olduğunu söylemişti.

Benimle konuştuğu sırada yanlış bir davranışta bulunduysa diye özrünü dilemişti hemen sonrasında da. Bana karşı bir şeyler hissettiğini zannetmemi sağlayacak ya da öyleymiş gibi gösterecek bir hareketi olduysa diye de.

Söylediğine göre Jungkook, aramızda arkadaştan başka bir ilişki olmasını istemiyormuş.

Buna elbette ki sadece kendisinin karar veremeyeceğini söylemişti. Ve beni de, benden hoşlanıyorsun diye damgalamamıştı. Sadece eğer ki böyle hissedecek olursam ona haber vermemi istemişti. Haber vermemi ve onun da bana, buna göre yaklaşacak olduğunu söylemişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

silentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin