8.b^lüm

313 31 12
                                    

"Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.. "

(İbn-i Sina)

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme

Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme

(Etme/Mevlânâ Celâleddîn-i Rumi/kısaltışmış)

......

İki türlü seven vardır biri sözde kelamda diğeri kalbinde gönlünde "Allah için sevendir" Allah için sevenlerdendi genç kız.. lakin gönlündeki müşkülü bu hakikati saklamayacktı kendinden.. müteşekirdi aslında yolda bunları düşünürken eve geldikleri nin farkına varınca tez vakit odasına çıktı eşyalarını iltizamla toparladı yavaşça aşağıya indi girişte arif ve Bahadır efendiyi görmeyi beklemiyordu elbet..

Arif:"Zeynep hanımanne.. Cüneyd efendi gönderdi eşyalarınız için.. "

Bahadır:"Ve bir husus daha var size yol boyu eşlik edicez hanımanne.. "

Kafaları yere eğik elleri önlerinde birleşmiş kelam ediyordu iki adam.. genç kızda detayla bakmıyordu lakin tek başına gidebilirdi diye düşünmüştü.. tek başına sokağa çıkabilir hür gibi.. evet Cüneyd fanilerdeki çoğu zata benzemiyordu hele ki babasına.. lakin bu küçük teferruatlar dikkatini çekiyordu kızın.. birşey demeden eşyaları uzatmıştı kız son kez annesini görmek istesede evde olmadığının farkına varmıştı.. levent amcalardaydı..miranın yanında elbet kıskanmıyordu zeynep miradan annesini karındaş.. kardeşlerdi sonuçta.. lakin annesi hiç mi merak etmedi kara kuzusunu.. Dünden razı olan babasına bakmadan kapıyı kapatıp ilerlemeye başladılar kapıya varınca arif efendi açtı ve anahtarı uzatı kıza kız iltizamla aldı anahtarı içeri girdi girdiği gibi eski anıları canlandı gözünde.. bu dam.. iç çekti herşey aynıydı.. tabi bu eve 2 ay öncesine kadar kaçarak gidiyordu kolilerle doluydu.. arif ve Bahadır efeldi gidince eşyalarını yerleştirdi odaya..gün boyu öyle yorulmuştu ki kız gözleri sukunetle kapanıyordu sanki.. yavaşça yatağa uzandı yorganı üstüne çekti ve baş örtüsünü çıkarıp koydu komidine.. kimse yoktu sonuçta evde.. yorgunlukla kendini bırakmıştı güzel kız..


......

Cüneyd:*Bahadır ve Arif efendi yle konuşmasından sonra işitiği gibi zeynep gitmişti eve.. ilk akşamdan bekletmek istemiyordu genç adam zevcesini zaten 8 ay beklemişti belli ki.. ama kendine kızıyordu genç adam bu hayata.. nasıl bırakıp gitmişti onu?.. nasıl yaşanırdı burada tek.. Aklının hala bir köşesinde olan ayet ve hadisler kafasında dolaşmaya başlıyordu genç adamın gün içinde.. *

"فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا"

"Şüphesiz ki her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır." (İnşirah/5)

İçinden tekrarladı bu ayeti genç adam yavaşça eve doğru yol aldı.. varınca yavaşça bir kaç kez vurdu kapıya lakin açan yoktu.. yavaşça anahtarla girip cübbesini Takkesi'nin astı adam ayakabılarını yerleştirirken kızın eşyalarınıda görüp tebessüm etti

Cüneyd:"Zeynep.. "

Hafifçe seslendi Cüneyd lakin bir ses işitemedi etrafa baktı yukarı çıktı ve odaya girdi genç adam yatakta yatan Cem-i l suretli zevcesini görünce yavaşça yatağa yaklaştı yere eğildi fıtratındaki güzellik gerçek değil gibiydi sanki.. içi gide gide izlemeye başladı genç kızı Cüneyd.. gözleri saçlarına gitsede tuttu kendini helaliydi tabi..

"هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّۜ عَلِمَ"

"Onlar sizin için elbise (örtü), siz de onlar için elbisesiniz (örtüsünüz)"

Aklına yeniden gelen ayetle durdu Cüneyd.. lakin rızası olmadan bakmak istemedi genç adam.. yavaşça ayaklanıp odadan çıktı mutfağa inip dolabı açtı elinden geldiğince birşeyler hazırlamaya başladı..

Zeynep:*Belli vakitten sonra kalktı genç kız aşağıdan gelen seslerle durdu.. yabaşça ayaklanıp baş örtüsünü örtüp indi aşağıya mutfakta yemek yapmaya çalışan zevcine baktı ellerinde salça lekeleri üstünde yağ.. hafif gülümsedi yanına gitti* "Cüneyd.. "

Cüneyd:*Gelen sesle döndü Cüneyd zevcesi ne..* "Zeynep'im.. uyu istedim ben.. biraz battı mutfak ama.. "

Zeynep:*Hafif güldü genç kız* "Lüzum yok Cüneyd.. hallederim ben.. hadi temizlen sen.. "

Cüneyd:"Dişi er kişiden noksan değildir.. böyle düşünürse o düşünce noksandır.. halbu ki.. er'de dişide aşka noksandır.. "

Zeynep:*Maziden hatırladığı sözle gülümsemesine engel olamadan baktı suretine cüneyd'in zeynep.. * "Sen çok uğraşmışsın.. Allah razı olsun.. ben hallederim gerisini.. "

Cüneyd:"Yorgunluğunu aldın bakıyorum.. "

Zeynep:"Kısmen diyelim.. "

Cüneyd:"Hmm.. " *Bir iki adım yaklaştı kıza adam* "Başka türlü yorgunluğunu ben alabilirim aslında.. hem yemeğe gerek kalmadan doyar karnım.. "

Zeynep:*Dediği imayla direk kızarmıştı genç kız kafasını yere eğdi elini tezgaha yasladı* "H-hadi Cüneyd temizlen sen bak emeğin boşa gidicek sonra.. "

Cüneyd:"Neyse.. gidiyim ben o vakit.. " *Hafif yüzündeki sırıtışla mutfaktan çıktı genç adam*

........





İyi okumalarr

🩷

𝑬𝒇𝒖𝒍𝒊𝒎 ̷~̷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin