Dünyaya şanssız bir şekilde gelseniz ve sonradan hayatınızı kazansanız... Siz ne yapardınız?
Hayat ona herzaman şanssızdı. İsmi gibi, sonbahardı. Babası var ama yoktu. Varlığı var, babalığı yoktu. Babası, Hüseyin Unut sayesinde annesiyle arası açıktı ama her zaman o Eylül'ün herşeyiydi. Eylül hayatını sonradan kazanmıştı. Cem'i kazanmıştı, hayat ona bir güzellik yapıp hayatını vermişti. Kötü bir karşılaşmaya sahip olmalarına rağmen küçük intikamlar zamanla yerini sevgiye bıraktı. Aşka dönüştü...
Hiç yapmam dediklerini yaptılar;
Sevdiler, kabul ettiler, hayal kurdular, eğlendiler, güldüler, deli dolu yaşadılar, birbirlerini kaybedip tekrar buldular, birbirlerine koştular.
YAŞADILAR...
"Peki aşklarının önüne çıkan engeller ayırabilir miydi onları?"
Merhaba arkadaslaar:)) Öncelikle okuduğunuz giriş bölümü kafamda kurguladığım bir hikaye değil bunu baştan belirtmek istedim. En yakın arkadaşımın yaşadığı çocukluk aşkı. Bunu ele alarak hikayenin devamını getirmek istedim. Bazı yerleri kurgu bazı yerleri yaşanmış anılar. Gerçek isimleri ise Melek ve Veysel. Umarım ki; yazdıklarımı beğenirsiniz. Yorumlarınız gerçekten önemli, okuyucu sayımız ve voteler.
Gerçek bir aşkın yaşanması için..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Avuç Umut
Romance"Cem..bence sarılalım. Birbirimizin mis kokusunu içimize çekelim. Sarılırsak geçer." Dedim bir hevesle. Gözlerinin içine bakabiliyordum artık, ilk aşkın heyecanından olmalıydı. Cem "Peki ya sarılmayı bırakınca bu acı tekrar sızısını gösterirse, o z...
