-1 BÖLÜM-

93 13 10
                                    

SELAM :)) İLK KEZ YAZIYORUM VE BEĞENMEZSENİZ ACEMİLİĞİME VERİN.

İLK BÖLÜM BİRAZ SIKICI OLABİLİR KUSURA BAKMAYIN. NEYSE KEYİFLİ OKUMALAR :))

**************

Sarı saçlarım yağmur damlalarıyla kana bulanırken yerimde kımıldamaya çalışıyordum. Acı yavaş yavaş bedenimi esir alırken buna dayanamıyordum. İlk kez etkisini bu kadar fazla gösteriyordu. Kahretsin... her zaman dövülmekten bıktım. Dünya'dan ve insanlardan nefret ediyorum. Onların hepsi gereksiz ve kötüydüler.

Yağmur suları yüzüme çarparken gülümsedim. 3 yıl önce her şey daha güzeldi benim için. En azından o zamanlar tam bir melektim, şimdi ise o lanet dileğim yüzünden insana dönüşmekteydim. Güçlerim yarım yamalak işe yarıyordu. Kontrolümü kaybetmiştim. bazen istem dışı kanatlarım çıkıp, görünmez olabiliyordum.

Yalpalayarak yerden kalktım.Başım dönme dolap gibi olmuştu. Akşam karanlığı çökerken çöp kutusundan gelen koku midemi bulandırıyordu. Soğuk duvara sırtımı yaslanarak gücümü toplamaya çalıştım. Gözlerim kararırken kontrolü sağlamak yorulmama neden oluyordu. Sızlayan başıma elimi götürerek kanı durdurmaya çalıştım. Boş kalan elimle sırtımı yokladım. Farkına varmadığım kanatlarım kendi kendine çırpınıyordu.

Lütfen... beni bir kere olsun yanılt ve işe yara. Lütfen... Kendi isteğimle kanatlarımı çırparken git gide gücüm tükeniyordu. Sanki gözlerimin önünü siyah perde çevrelemişti. Lanet olsun. Vücudum sert zemine çarparken onun sesini duydum.

************

Gözlerim beyaz ışığa alışırken yerimde gerindim.Beni yine buraya getirmişti her zaman ki gibi. Başımın sızlamasına aldırmadan yatakta doğruldum. Yataktan sarkıttığım ayaklarıma bakmayı kestikten sora gri gözlerle bakışlarımı buluşturdum. Hep beni o şekilde bulup bana acımasından sıkılmıştım. Ona yük oluyordum ama bu aptal Dünya' ondan başka kimsem yoktu.

Uzun adımlarla yanıma yaklaşarak odada yataktan başka tek eşya olan geniş tahta sandalyeye oturdu. Gülümsemeye çalışarak kısık sesimle konuştum.

''Teşekkür ederim.'' Kaşları çatılırken bana doğru eğildi.

''Şu... Senin için gerekli olan güçlerini kullanmamakta hala ısrarlı mısın?''

Yüzümü buruşturarak gözlerinin içine baktım. Yine aynı konu...

Gece yaklaşık 10 yıldır Dünya'da melek olarak yaşıyordu benim aksime.

''Ben sana aynı cevabı vermekten sıkıldım ama sen her seferinde aynı soruyu sormaktan bıkmadın. ''

Çene kasları gerilirken ellerini birleştirerek sıkmaya başladı. Sinirli olduğunda hıncını başkasından çıkarmamak için hep bunu yapıyordu. ayağa kalkarak cama ilerledim. Yıldızlar tüm muhteşemliğiyle parıldıyordu.

''Bundan sıkıldığımı sana daha önce de söylemiştim ama sen benimle konuşmamakta inatçının tekisin.'' Yanıma gelerek tam karşımda dikildi.

''Onlara karşı gelmeyeceğimi biliyorsun. Güçlerimi kullanamam.''

Biz melekler ne kadar insanlara iyi davranıp onlara yardım etsek de bir yandan da onlara zarar veremezdik. Gereksizler bize kötü davrandıkları halde onların mutlu olmasından nefret ediyordum. Bu yüzden gittiğim okulda ezik rolünde oynuyordum. Her gün okulun şımarık kızları tarafından ara sokaklarda sıkıştırılıp dövülmekten yorulmuştum. Onlar gibi acı çekmeye başlamadan önce dövülmek umurumda değildi fakat şimdi onlardan daha fazla acı çekiyordum. En azından yaralarım erkenden geçiyordu.

''O okula gitmek zorundasın! Her gün kaçmak da ne demek!''

''Anlamıyor musun? Güçlerim olmadan ben bir hiçim. Ezik gibi davranmaktan yoruldum. Burası bana cehennemi yaşatıyor. Cehennemden korkuyorum. İnsan olmak istemiyorum ,onlar gibi olmak istemiyorum.''

Yüzüne karşı bağırırken buldum kendimi. Kaşları çatılmış, gri gözleri bir ton daha koyulaşmıştı. Her zaman bu ifadesinden korksam da belli etmemeye çalışıyordum.

''İnsan olmazsan öleceksin! Geçici bir hevesle dilediğin lanet yüzünden ölmeni istemiyorum.''

İnsan olsam da olmasam da bir gün ölecektim. Bunu umursamıyordum. Lanet yüzünden de ölmek umurumda değildi.

''Bu umurumda değil!''

Ona bağırırken tepki vermemesine şaşırıyordum. Onda bir şeyler vardı. Beni yanıltmamıştı işte.

''Ama benim umurumda!''

Kükrerken bir adım geriledim. İlk kez bu kadar korkutucu geliyordu gözüme.

Kollarımdan tutup beni kendine çekerek alnıma öpücük kondurdu.

''Sen benim her şeyimsin bebeğim, senden vazgeçmeme izin verme. lütfen.''

Fısıltılı sesi kulağıma ninni gibi gelirken gözlerimi yumdum. Sesi bana uykumu getiriyordu. Ruh hali çok değişkendi. Karşımda aslan gibi kükrerken birden yumuşamasına alışmıştım. Dünya'ya geldiğimden 1 yıl kadar sonra onunla birlikte kalıyordum. Beni sahiplenip korumuştu. Ona çok şey borçluydum. Beni o karanlık kötü yerden kurtarmıştı.

Büyük ve yumuşak ellerini yüzümde hissederken baş parmaklarıyla göz yaşlarımı sildi. Ne zamandan beri ağlıyordum bilmiyorum. Ondan korkuyordum ama yine de çok seviyordum. O benim hem ağabeyim hem de arkadaşım olmuştu. Bana insanlara karşı kendimi korumayı öğretmişti fakat bunu kullanmıyordum. O bilmese de ben kimseye zarar veremezdim. Sonucundan korkuyordum çünkü, cehenneme gitmek istemiyordum.

Bacaklarımdan ve belimden tutarak kucağına alırken çoktan kollarımı boynuna dolamıştım. Limona benzer kokusunu seviyordum. Başımı boynuna koyarak daha çok içime çektim kokusunu. Sallanan tahta sandalyeye oturarak saçlarımı okşamaya başladı. Saçlarımı ilk defa o okşamıştı. Saçlarımı çektiklerinde acı çekmediğim halde içimden bağırmak geliyordu. Onlar bana işkence ederken Gece beni kollarıyla sarıp sarmalamıştı. Bana merhamet etmişti. İnsanlardan görmediğim sevgiyi bana o göstermişti.

Saçlarımla oynamaya devam ederken yanağıma uzun bir öpücük kondurdu.

''Tatlı rüyalar Meleğim.''

LANETLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin