The S-Classes That I Raised

Bölüm 16 - İnsan Kaynakları Başkanı (1)

[Han Yoojin-ssi? Beni iyi duyamıyor musun?]

Cevap vermeyince Suk Simyeong tekrar konuştu. Duymadığımı söyleyip kapatmak istedim.

Haeyeon Guild'in insan kaynakları başkanı, Suk Simyeong. B-Rank Uyanmış Kişi olmasına rağmen zindanlara pek girmeyen ve ofis işinde çalışan sıra dışı bir adamdı. Bu yüzden insan kaynaklarıyla ilgili becerilere sahip olduğuna dair söylentiler vardı.

Kendisi hakkında abartı olmayacak şekilde, Guild'in işlerinin çoğuna güvenilen büyük bir adamdı ve Haeyeon Guild'in kurucu üyelerinden biri olarak, hukuk ekibinin başkanı Kim Hayeon ile birlikte zindan saldırılarından muaf tutulmuştu. Süper genç Guild Lideri'ni tam olarak destekleyen bir vakıf olduğunu söyleyebilirsiniz, ancak.

...O ve ben pek anlaşamıyorduk.

Uzmanlığı insanları bıçak gibi keskin diliyle keserek tam bir karmaşaya dönüştürmek olan biriydi. Kahretsin, o zamanlar gerçekten depresif, öfkeli ve küskündüm ve hiç uyuyamıyordum, bu yüzden kendimi bulaşık suyunda boğmayı bile düşündüm.

[Eğer beni duyamıyorsanız, doğrudan oraya çıkacağım.]

"Ah, hayır. Seni duyabiliyorum."

Ne demek yukarı gel! Yüzünü görmek istemiyorum. Sadece sesini dinlemek bile tüylerimi diken diken etti, buraya gelme!

[Bu iyi. İyi duyamadığınız anlaşılıyor, kendimi tekrar tanıtacağım. Adım Suk Simyeong, Haeyeon Guild'in insan kaynakları başkanı.]

"...Ben Han Yoojin'im."

Beni neden aradı? Yerim yüzünden miydi? O zaman yarın doğrudan Yerim'le iletişime geçebilirdi... ah, ben onun koruyucusuyum. Kahretsin, onun koruyucusu olacağımı söylememeli miydim? Neden pişmanlık duyacağım şeyler yapmayı seçiyorum? Bu kişiden nefret ediyorum, ondan gerçekten nefret ediyorum. En başından Haeyeon Loncası'ndan kaçmalıydım. Bu piçle etkileşime girmem gerekeceğini neden düşünmedim? Eğer sen başkansan, o zaman bunu yapması için alt çalışanlarından birini görevlendir. S-Seviyesi olduğu için miydi? Kahretsin, en azından şimdi kaçmalı mıyım?

[Öncelikle bundan sonra bana iyi bakın.]

"Ah, evet, ben de... lütfen bana iyi bakın."

Travmamda olduğu gibi Suk Simyeong'un sesi sakin ve zarifti. Tıpkı bir ekonomi dergisinin kapağında görünecekmiş gibi görünen orta yaşlı bir beyefendiydi. İlk izlenimim oldukça iyiydi. Yetenekli ve nazik görünüyordu.

...'Nazik', evet doğru.

[Bak Yerim-nim hakkında Lonca liderinden biraz bilgi edindim. Guild'in insan kaynakları başkanı olarak minnettarlığımı ve hayranlığımı sunmak istiyorum.]

"Evet. Teşekkür ederim."

Suk Simyeong'un tavrı her zamanki gibi nazikti. Yine de, bu sefer henüz büyük bir sorun çıkarmamıştım. ...O zaman sorun yok mu? Korkmama gerek yok mu? Muhtemelen bu şekilde arkamdan bıçaklanmazdım.

[Eğer istersen seni insan kaynakları ekibine dahil etmek istemem yeterli.]

Sen deli misin!

"Hayır! Hayır teşekkürler. Bu sefer sadece, sadece bir kazaydı."

Durum regresyonumdan önce ne kadar farklı olursa olsun, Suk Simyeong'un yüzüne bakarak çalışmak istemiyordum. Eğer yapsaydım, muhtemelen stresten kronik hazımsızlık çekerdim.

[Kaza olsa bile küçümsenmemesi gereken bir başarı olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra Haeyeon Guild'e çeşitli şekillerde büyük bir yardım olacak.]