Banu: Ömer hadi uyan sabah olduuu!
Ben: Tamam Banu tamam!
Banu: Hadi ama anamlar gelicekler.
Ben: Geldim işte ne bağırıp duruyorsun?
Dışarıdan bir ses: Baskın vaaarr! İmdaat! Yetişin baskın vaar!
Ben : Ne oluyor Banu?
Karşımdaki kişi : Ne Banusu onbaşı kalk dağda kalan askerler baskın yemiş!
Ben : Ne? Nasıl olur?
Karşımdaki binbaşının yaveri Cemil astsubay dı şimdi farketmiştim.
Astsubay : Hadi kalk atına atla yolda anlatırım.
Hemen yataktan fırlayıp pusatımı alıp atımın yanına gittim. Bir an önce yola çıktım. Astsubay ve 20 kadar askerde bana eşlik ediyordu, daha doğrusu biz astsubaya eşlik ediyorduk.
Astsubay: Bak Ömerim gece herkes uyuduktan sonra dağdan 40 kadar asker inmiş. Bunu da hemen kaçıp haber vermeye gelen bi çeriden öğrendik.
Ben : Komutanım kimin askeriymiş bunlar daha savaş hattına uzağız.
Astsubay : Ordudan kaçmış, aman etmiş veya ordudan atılmış Roma askerleriymiş.
Ben : Zayiat ne kadarmış komutanım?
Astsubay : İnşAllah azdır Ömer inşAllah.
Konuşmalar geçerken ovaya varmıştık. Ancak çok geç kalmıştık. Çoğu gardaşımız yerde baygın çoğu ise ölüydü. Kendilerini savunamamışlardı.
Çünkü buraya savaşmaya değil at yakalamaya geldikleri için yanlarında hiç pusat getirmemişlerdi. Astsubay bana işaret etti ve 10 kadar askeri yanına alarak düşük kaçakların peşine.
Kaçarken çok iz bırakmışlardı arkalarında. Dağı aştıktan sonra ateş yanan bir yer gördük. Büyük ihtimal kamplarıydı burası. Bi baskın vermek lazımdı. Kampın yanında da atları vardı. Atları görünce aklıma bir fikir geldi.
Önce atları ürkütüp serbest bırakıp kaçmalarını sağlayacaktık bu sayede bize karşı at kullanmayacaktılar bizde atlarımız sayesinde vur-kaç taktiği ile uzaktan ok ile avlayacaktık onları plan işte buydu.
Hemen yanımdaki çerilere anlattım planı, kabuk ettiler. Yanıma 2 kişi alarak sessiz bir şekilde atların bulunduğu yere doğru gitmeye başladık. 2 tane asker nöbet tutuyordu.
Belimden hançerimi çıkardım yanımdakilerde hançerlerini çıkardı ve karanlıktan faydalanalarak adamların arkasından gelip boğazlarını kestik.
Atları sessiz bir şekilde çıkarmamız lazımdı bunun içinde çiti sökmemiz lazımdı. Çitin tahtalarını bir arada tutan ipleri kestik. Ardından tahtaları yavaşça yere bıraktık.
Atlara birer tokat attık ve kaçırdık. Fırsat bu fırsat bizimkilere bir işaret çaktık. Geçde olsa işareti anladılar ve Atlara binip kampın içine daldılar.
Bir anda olup bitivermişti herşey 5 i hafif 2 si ağır toplam 7 yaralımız vardı. Karşı taraftakilerin 27 öldürmüş 13 ünü canlı yakalamıştık.
Yaralıları atlara bindirip ufaktan obamıza yol almaya başladık. Sınavı ise bir kaç gün ileriye ertelemiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUHARALI VAMPİR
VampireBen, 956 yılında Buhara da doğdum. 24 yaşımda savaşta ki yeteneklerim sayesinde Gazne ordusunda yüzbaşı oldum. Emrime verilen askerler ile düşman ordusunun mühimmat ve erzak yollarını keserdim. Ta ki Bizans komutanlarından biri ile teke tek yaptığım...