KAOS

22 2 0
                                    

Savaşlar olmasın isterdim, o küçük çocukların ellerindeki silahların yerini topaçlar, bilyeler ve türlü oyuncaklar tutsun isterdim. Bir gün herkesin dostça ve arkadaşça yaşayacağına inanırdım, gülen yüzlerin asık kalmayacağına ve sımsıkı tutulan ellerin asla bırakılmayacağına inanırdım. En büyük savaşın insanlar arasındaki aşk olduğuna ve hiç bir zaman iki tarafında kazanamayacağını umut ederdim.
Oysa ki her şey dünyanın gereksiz görkemi için tükeniyordu ve binlerce insanın kalbi bu savaşta yok oluyordu. Genç yaşta yaşlanan ruhların cenazesi okunuyordu ağıtlarla, birbirlerinin sevgilerini örten gözler kör olmuştu barışa, kendi duvarlarını örüyordu çelimsiz bedenleri. Git gide küçülüyordu insanlar, zaman geçtikçe geride kalıyordu zekaları ve ilerleyen tek şeydi ''savaşa olan açlığı.''
Doyumsuzca yenilen canların çığlıkları, acıları ve korkuları onlara cesaret veriyordu, gözleri kirli kanlarla boyanmış ve elleri çürük günahlarla kuşanmıştı. Barış kelimesi o kadar yabancı kalmıştı ki kalplerinde, onlar için boş bir bardaktan farkı yoktu ve o bardağı ufakta olsa sevgiyle doldurmaktan kaçınıyordu elleri. Daha dün gibi hatırlıyorum sevginin dolup taştığı pınarı, ama şimdi bakıyorum da, kuru bir çölden farkı yok yaşanılanların.

BÜGÜN SANA DÖNDÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin