26@sıra bende@

21.5K 713 43
                                    

Bu bölümden sonra ceza adlı bölümden devam edebilirsiniz
Kaya'nın içine adeta şeytan kaçmıştı. Delirmişti. Serkan yaptıklarını görmemek için gözlerimi kapattım ama çığlıklar bile korkmama yetti. Çığlıklar kesilince korkum daha da arttı. sıra sana da gelecek demişti.

Biri kolumdan tutunca Oturduğum yerden ayağa kalkmak zorunda kaldım. Gözlerimi açmıyordum. Kolumu tutan kişi beni bir yere sürüklüyordu. Korku içinde önümü görmeden yürüyordum. Gözlerimi açmaya karar verdiğim sırada Kaya beni arabaya itti.

Arabaya binip arabayı çalıştırdı. O kadar hızlı gidiyorduk ki asfalt inliyordu. Korkudan titrememek için ellerimi yumruk yapmıştım. Araba ani bir fren yapınca torpidoya çarpmamak için elimi önüme sper ettim. Depo gibi bir yere gelmiştik.

Arabadan inip beni depoya sürüklüyordu ve artık sessiz kalmak istemiyordum.

"Kaya napacaksın? " dediğimde durup bana döndü ve güldü. Şuan fena korkuyordum.

" bir daha uzun süre kaçmaya calışamayacağın bir ceza vericem. " beni depoya sürüklemeye devam ederken en fazla ne yapabileceğini düşündüm. Deponun alt katına inip siyah bir odaya girdik. O kapkaranlıktı. Vücudum yumuşak bir yere deydi fakat ellerim sert bir şeyle bağlandı.

" Kaya napiyorsun canım acıyor. "

" daha bir şey yapmıyorum. " korkum hat safadaydı Korkudan ölebilirim.

" Kaya bana ne yapacaksın? " odada bir kahkaha yankılandı daha sonra Dudaklarımda ki baskıyı hissettim beni öpüyordu.

" onu kaçmadan önce düşünecektin. "

" sen eski sen değilsin korktum. Eski seni istiyorum tamam işine devam et ama..." Sözümü kestim çünkü Kaya ayakkabımlarımı çıkardı. " neden Kaya neden böylesin. "

Kaya ayaklarımın altına küçük bir öpücük kondurdu. Sonrada odada Çığlıklarım duyuldu. Kaya ayaklarımın altını çiziyordu. Bu kadar acımasız olmazdı bu Kaya olamazdı o bana zarar vermezdi.

Ellerimi bağladığı için sadece kımıldamakla yetiniyordum. Kaya ayaklarımın altını çizmeyi bıraktığın da yanıma uzandı. Göz yaşlarıma engel olamadım. Canım acıyordu hemde çok.

" senden nefret ediyorum. pislik. " dedim hıçkırıklarım arasında.

" bence dediklerine dikkat et. " Dudaklarımda dudaklarını hissettiğim de karşılık vermedim o ise benim dilimi ısırdı.

" uzak dur benden." Dediğimde başını göğsüme yasladı. " ben senin yastığın değilim. "

Kaya başını kaldırdı. Ellerimi çözdü ve kolumdan tutarak sürüklemeye başladı. Her adamımda ayaklarımın altı sızlıyordu.

" Kaya lütfen dur. " dediğimde Kolumdaki eli sıkılaştı. " yalvarırım dur."

Kaya beni yürümeye devam etti. Arabaya geldiğimizde şükür ettim. Arabaya bindim Korkarak elimi ayağımın altına götürdüm. Kanıyordu.

Eve gelene kadar ağladım. Eve gelince arabadan inmedi kararı aldığım için arabadan inmedim Kollarımı gögusumde baglarken Ağlamaya devam ediyordum.

" in şu arabadan. "Ona cevap vermeyeceğim. " sana arabadan inmeni söyledim. "

Kaya beni Sırtına alıp odama kadar çıkardı. Yürümediğim Mutluydum ama sonra Kaya odanın kapısını kitledi. Ne yapıyorsun diyemeden yanıma geldi ve Dudaklarımı öpmeye başladı. Onu itmeye çalışırken o çoktan tshirtümü çıkarmıştı. Öpücükleri sertleşerek boynuma indi. Her şey için çok geç olduğunu o zaman anlamıştım. Kendimi kaya'nın Kollarına bıraktım.

...

Uyandığımda yatakta çıplak ve tek başımaydım. Kendimi sürtük gibi hissediyordum. Örtüye dolanarak banyoya girdim. Sıcak suyla derim haşladıktan sonra Duştan çıkıp giyindim. Üstüme toz pembe kazak ve kot pantolon giydim.

Ayaklarımın altı kabuk bağlamıştı. Büyük adımlarla daha kısa sürede varacağımı hesapladım ve acı içinde aşağı indim. Mutfağa neredeyse sürünerek girdiğimde buz dolabına ilerledim. Meyve suyu aldım. Masanın üstündeki kurabiyeleri de alıp olduğum yere oturdum. Ayaklarım daha fazla beni taşıyamazdı.

Ağzıma bir kurabiye attım. Bardağa bile koymadığım meyve suyu şişesinin kapağını açıp kafama diktim. Bir kurabiye daha attım ağzıma. Dizlerimin üstünde sürünerek salona gidip kendimi Koltukların birine attım.

Bir den göz yaşlarım akmaya başladı. Durup dururken neydi bi şimdi. Göz yaşlarım akarken bir den gülmeye başladım. Sinir krizi geçiriyorum galiba.

Kahkahalar atıp ağladıktan sonra kumandayı alıp Kanallarda gezindim. Hiç bir şey yoktu Kanallarda. Birden midem ağzıma geldi ayaklarım yüzünden eziyet çekerek banyoya gittim. Zar zor Tuttuğum kendimi bıraktım ve kusmaya başladım. Yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Mutfağa gidip İçtiğim meyve suyu kutusunu alıp tarihini bulmaya çalıştım sonuçta kurabiyeler tazeydi.

" inanmıyorum. Bozuk şeyi içmişim. " kendi kendime söylenirken tadının bozuk olmadığı aklıma geldi. Dizlerim üstünde kapıya ilerledim. Kapının önünde ayağa kalktım. Dışarı çıkıp Korumaların karşısına geçtim.

" meyve suyu istiyorum alırken tarihine bakarsanız sev-"

Sonra koca bir karanlık ...

Mafyam (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin