Stacy xx
Biten çilekli milkshake'imin pipetini çiğnerken , gayet rahat bir şekilde Justin'in gelmesini bekliyordum.
Oturduğumuz kafede Sapphire sıkıntıyla iç geçirdi.Onu bu aşk meşk işlerine katmamdan hep nefret etmişti.
Önüne gelen saçları kulağının arkasına sıkıştırdı ve eminim ki içinde bana küfürler savuruyordu.
Justin deri ceketinin içinde olduğundan çok daha çekici gözükürken , gözlerimle onu soymaktan kendimi alıkoyamamıştım.
İlk defa sapphire'in de bir erkeğe karşı bu kadar uzun süre göz teması kurduğunu görüyordum.
Ama bu umrumda değildi, Justin beni seçecekti.Sarı saçlarımı sallayarak ayağa kalktım ve boynuna sarıldım.
Elini belime varla yok arası bir şekilde koyarken , bir an için bana sarılmak istemediğini hissettirdi.
Sandalyeye geri oturduğumda Sapphire'e elini uzattı.
Sapphire başını telefonundan kaldırdı ve sanki ilk defa bir erkeğin eline dokunuyormuşçasına çekinerek elini sıktı.
"Ben Justin"
"Sapphire" dedi yutkunarak.Justin sandalyeye oturdu ve neredeyse tüm konuşma boyunca gözlerini Sapphire'den alamadı.
O da bunu fark etmiş olacaktı ki lavaboya gitmek için ayağa kalktı.
Siyah kirli vanslarını parkeye sürerken Justin'in gözleriyle kızı neredeyse soyuyordu.
Rahatsız olmuşçasına kıpırdandım.
"Takım nasıl gidiyor?"
"Takım?" Dedi gözlerini zorla da olsa Sapphire'in bacaklarından kaldırarak."Harika, buz hokey'inden bahsediyoruz değil mi?"
"Biliyor musun bende uzun zaman önce buz pateni yapıyordum""Bu harika" ilgisizliği neredeyse zirve noktaya ulaştığında derin bir iç çektim.
Kabul etmek gerekirse odak nokta olmamak canımı sıkıyordu.
En azından tuvaletten gelene kadar bu zamanı değerlendirmeliydim."Justin" dedim bu sefer onu elde etmek için her şeyimi önüme koyacaktım.
"Bugün boş musun?"
"Ehm hayır" ensesini kaşıdı ve tuvalete gitmek için ayağa kalktı.
Belinden düşen pantalonunun cebinden parayı garsona uzattıktan sonra Sapphire'in yanına gitti.
Bunu hissedebiliyordum.
Ama Sapphire gibi bir kızı tanıdıkça vazgeçecekti ve aradığı şeyin kimde olduğunu anlayacaktı.Herkes Stacy'e geri döner bebeğim