Angel In My World

12. Bölüm Don't Ignore Me

- Angel in My World-

Yazar: Lindatr2011

Çeviri: yunmina

Ertesi sabah, Luhan uyandı ve dün olanları hatırladıktan hemen sonra çalışma odasına yürüdü. Kapıyı açtı ve odanın hiçbir yerinde Kris'i göremedi. Luhan hemen üzerini değiştirdi ve aceleyle şirkete gitti. Orada Sehun'un Tao ile konuştuğunu gördü. Luhan hemen onların yanına yürüdü.

"Sehun. " Luhan şaşkınlıkla söyledi. "Ne---Ne yapıyorsun burada? "

"Burada çalışmaya başladı. Şirketi geziyor. " dedi Tao.

"Gerçekten mi? " şok içinde dedi Luhan.

Kris o sırada şirketten içeri girdi ve Sehun, Luhan ve Tao'yu gördü. Kıskançlıkla baktı ve asansöre doğru yürüdü.

Sehun başıyla onayladı, "Evet! Artık her gün birbirimizi görebiliriz. " Sehun coşkuyla söyledi.

Kris buna kulak misafiri oldu ve şiddetle yumruklarını sıktı.

Luhan gülümseyerek, "Bu harika. " dedi. Luhan Tao'ya baktı ve eğildi, "Onu işe aldığınız için teşekkür ederim. "
"Bana değil, o işe aldı. " dedi Tao ve Kris'e baktı. "O aldı. "

Luhan kafasını sağ tarafa çevirdi ve asansöre binmek üzere olan Kris'i gördü. Onun gülümemesi hemen kayboldu. Kris kapı kapanana kadar gözlerini aşağı tuttu.

Kris sol taraftaki aynada kendine bakarken içini çekti.

"Ben ne yapıyorum? " Kris kendine fısıldadı.

Geri lobide, Luhan Kris hakkında düşünürken hüzünlendi.

"Luhan. " Sehun ona seslendi. "Sonra öğle yemeği yemek ister misin? " sordu.

"Umm, yapamam. " dedi Luhan. "Başka zaman. "

"Tamam. "

"Hadi, devam edelim. " dedi Tao.

Sehun onayladı ve tekrar Tao ile yürümeden önce Luhan'a el salladı. Onlar uzaklaştıktan sonra, Luhan içini çekti, asansörle dördüncü kata çıktı ve Kris'in ofisine yürüdü. Luhan kapı tokmağını tuttu ve çevirdi, kapıyı açtığında Kris'in masasında oturduğunu gördü. Kris kimin geldiğini görmek için kapıya baktı. Gözleri çabucak ekrana geri döndü. Luhan odaya girdi ve kapıyı arkasından kapattı. Birkaç adım attı ve onun masasının önünde durdu.

"Kris. " Luhan ona seslendi.

Kris onu görmezden geldi ve ekrana bakmaya devam etti. Luhan daha da yakına geldi. Kris ayağa kalktı ve ona baktı, kalp atışlarını ve duygularını kontrol altına almaya çalışıyordu.

"Eğer bu iş hakkında değilse, dikkatimi dağıtmak istemiyorum. "Kris soğuk bir ifadeyle dedi.

Kris masasının etrafından yürüdü ve Luhan'ı geçti fakat Luhan onun elini yakaladı ve onu durdurdu.

Luhan onun yüzüne baktı. "Teşekkür ederim. " dedi.

"Ne için? " Kris Luhan'ın gözlerinin içine bakarken sordu.

"Ona bir şans verdiğin için. " dedi Luhan.

Kris başka tarafa baktı. "Bana teşekkür etmene gerek yok. " yürümeden önce söyledi.

Luhan tekrar sıkıca Kris'in sol elini tuttu. "Bana kızgın mısın? " endişeyle sordu.

"Hayır. " Kris'İn cevabı çok soğuktu.

"O zaman bana bak. " Luhan talep etti.

Kris'in hala ona sırtının dönük olduğunu gördüğünde, Luhan öne doğru yürüdü ve onun sert gözlerine baktı.

"Neden ondan nefret ediyorsun? " Luhan sordu.

Kris yine Sehun hakkında konuşmaktan korkuyordu. Tekrar yürüdü fakat Luhan onun önüne geçti ve kapıya ulaşmaması için onu itti.

"Neden ondan hoşlanmıyorsun? " Luhan tekrar sordu.

"Neden ondan hoşlanıyorsun? " sordu Kris kızgın sesiyle.

Kris'in kızgın ses tonu onu korkuttu.

"Cevap veremezsin çünkü dediğim doğru değil mi? " dedi Kris. "Onu gördüğün günden beri, onun yanındasın, onunla ilgileniyorsun. Sana ondan hoşlanmadığımı zaten söyledim. Sen beni dinledin mi. Hayır. Dün gece sana senin seçimin mi olduğunu sorduğumda hayır demeni umdum fakat sonunda sen evet dedin. "

"O benim arkadaşım. " dedi Luhan.

"İkinizi arkadaştan öte gördüm. " dedi Kris. "Benimle tanışmadan önce sizin çift olduğunuzu hissediyorum ."

Sehun kapıyı açarak girdi. Kris ve Luhan onu gördü ve aniden Kris Luhan'ın bileklerini yakaladı ve onu ateşli bir şekilde öptü. Sehun kıskanç ve şok içinde onlara baktı.

"Luhan. " dedi Sehun.

Sehun sinirle onlara doğru yürüdü fakat Luhan'ın Kris'i ittiğini ve yüzüne tokat attığını gördüğünde durdu. Luhan şok içindeydi, Kris'e tokat attığına inanamıyordu.

"Üzg---üzgünüm. " Luhan sarsılmış bir şekilde söyledi.

"Şimdi anladım. " dedi Kris acı içinde. Kris onu ve Sehun'u geçerek yürüdü, odadan çıktı ve asansörde kalbi kırık bir şekilde dişlerini sıktı.

Odada;

"Luhan, iyi misin? Sana bir şey yaptı mı? " Sehun endişeyle sordu. "O piç."

Luhan hala yaptığından dolayı şok içindeydi. "Hayır Kris. " Luhan hemen onun arkasından gitti.

Kris'İ asansörde gördü, ona doğru koştu fakat kapı kapandı. Gözlerini sıkıca kapatırken kapıya yumruk attı. Luhan merdivenlerden inmeye karar verdi ve olduğunca hızlı koşarsa yapabilirdi fakat binanın önünde durduğunda Kris'in arabayla gittiğini gördü. Luhan arabanın arkasından koştu, Kris dikiz aynasından baktı ve Luhan'ın arkasından koştuğunu gördü. Kris onu umursamadı ve gaz pedalına bastı. Arabanın daha da uzaklaştığını gördü, Luhan nefessiz kaldı ve durdu.

"Kris..." Luhan üzgünce fısıldadı. "Lütfen gitme. Lütfen... "

Cadde de yalnız kaldığında Luhan birkaç damla gözyaşı döktü.

Hızla şirketten uzaklaştığında, boks stüdyosunun önünde durdu. Kris stüdyoya yürüdü ve hızlıca ücretini ödedi ve özel odada kum torbası aldı.

"O benim arkadaşım. "

"Benim seçimim. "

"Gidelim. "

"Nasıl ona vurabildin? "

"Git buradan. "

Luhan'ın sözleri kafasının içinde tekrar ederken, Kris tüm öfkesini kum torbası üzerine serbest bırakıyordu.

"Arg ahhh!!! " Kris yumruk atarken öfkeyle kükredi. "Neden beni sevdiğini söyleyemezsin? Neden bana onun için endişelendiğini gösterip duruyorsun? Neden !!!! "

Son yumruk ile kum torbası havaya uçtu ve birkaç metre uzağına düştü. Kris yere düştü ve ağır ağır nefes aldı.

Luhan daha önce geldiği dere kenarında, dizlerine sarılmış kayanın üstünde otururken zaman geçiyor ve gökyüzü yavaşça kararıyordu.

"Zamanım olduğunda seni tekrar dereye getireceğim. " Kris'İn sözleri kafasında uçuşuyordu.

"Bana söz verdin. " Luhan dereye bakarken üzüntü içinde fısıldadı.

Luhan Kris'i düşünürken dereye bakmaya devam ediyordu. Aniden yavaş yavaş yaklaşan ayak sesleri duydu. Luhan kalbinin şiddetle çarptığını hissetti.

"Kris. " Luhan hem korkulu hem de umutlu bir şekilde fısıldadı.

Ondan 20 metre uzaklıkta geniş bir gülümsemeyle başka bir adam ayakta duruyordu.

"Tekrar karşılaştık. " dedi adam şeytani bir sırıtmayla ona doğru yürürken.