Hazel o anın şokunu biraz atlatmıştı yiğit onu kahve içmeye götürmüştü ikisi de biraz rahatladı en azından yiğit hazele göre biraz . çünkü hala ailesinden haberi yoktu . Yiğit konuya girdi .
- iyi misin Küçük kız
- iyiyim ama bana küçük kız deme hmm ne de olsa senin işin var git benimle ilgilenme
- bak ya önemli değil yaptığım için adım Yiğit, Türk 'üm, kendine iyi bak
diyerek masadan kalktı , gitmeye karar vermişti ama bir yönden onu sevdiğini hissetti ve tekrar oturdu .
Hazel niçin tekrar oturduğunu merak ederek ;- ne oldu ? Neden oturdun tekrar ?
Yiğit sessizdi oturması gerektiğini hissetti çünkü bu kız yalnız ve küçüktü her ne kadar görünen sebep bunlar olsada asıl Hazele gönlünü kaptırmış olmasıydı ona bunu yaptıran .Ve hazel devam etti :
- Tamam hem dediklerim için özür hem de yaptıkların için teşekkür ederim lütfen gitme bir anlık öyle dedim .
Yiğit hafif gülümsedi ve konuşmaya devam etti :
- Bak hazel sana söylemek istediğim bir şey var izin verirsen ?
Bir dakika ona Salvadorda Hazel diyen tek kişi Yiğitti ve devam etti :
- Benim sana yapabileceğim bir şey yok ama Türkiye' ye gitmen lazım fakat yaşın uygun değil tek gitmek için . Bu yüzden annenin ya da babanın yanında olması gerekti .
Hazel duraksadı zaten annesi ve babası olsaydı bu durumda olmazdı onların varlığından habersiz özlediğini hissetti . Niye kendisi diğer genç kızlar gibi değildi gözlerinden yaşlar akmaya başladı sanki sanki ormanlar yeşilini Hazelin gözlerine bırakmıştı .
Ve yiğit elini uzatarak gözlerini sildi ve sadece "ağlama" diyebildi.Ve yiğit sonra tekrar :
-Seni üzmek istemezdim ama başka bir çözüm yolu daha var BENİMLE EVLEN !!!
Buda ne demekti bir tür şaka mıydı yoksa gerçekten evlenme teklifimi ediyordu ? yiğit gülümsemesini karşısındaki kızın şaşkınlığıyla arttırdı .
Sağ yanağındaki gamzesi hafif olan sakalına o kadar yakışıyordu ki .
Bir süre bakıştılar .....- Sen ne diyorsun ya git eğlenecek başka birini bul
- Bak sen beni yanlış anladın belki zorla olacak ama benimle evlenmek zorundasın . Çünkü seni yurdışına çıkarmak mümkün olmayacak yani yaşın küçük bu yüzden benimle evlenmen gerek bak sana yardım etmek istiyorum ışte evleneceksin bu sebepten dolayı nüfusta benim üstümde olacak amaa seni yurtdışına çıkaracak bir şey olması lazım onada çözüm bulmalıyız .
Hazel bu fikri düşündü bir dakika bu müdürün söylediğiyle aynıydı , benziyordu yani bir sebep lazımdı oda müdürün dediğiydi . Hazel gözleri açılmış bir şekilde Yiğit 'e baktı .
- adımı duyurmam lazım evet ama adımı nasıl duyuracağım?
Yiğit 'in anlamadığı belliydi .
Hazel olanları anlattı . VE belkide Hazel ailesini bulacaktı yani bulmaya çalışacak bunlar ilk basamaklardı .* HAZEL ' İN AĞZINDAN :
Ne yapabilirdim ki acaba bu adamla evlenmelimiyim ama zaten benim sorunum bu değil ben ailemi bulucam .
Ailem niye beni terk ettiki , belki de mecburdu ama bir bebeğin ne zararı olabilir ki ?
şimdi benim adımı duyurmam lazım ses mi , vücut mu başarı mı ?
Nasıl tabi ya arkadaşlar bana sesin güzel derdi bende biliyorum ama hiç tanımadığım birisi bu .
Bir şarkı söylesem ona dinler mi evet doğru müzik alanında ilerlemeliyim vee en doğru cevap onunla evlenmem olacak hem yakışıklı hem güvenilire benziyor ona söylemem lazım ....*****Hazel biraz düşündükten sonra Yiğit 'in duyabileceği bir şekilde şarkı söylemeye başladı .
Yiğit adeta büyüleniyordu sanki inanılmaz şekilde onu sevdiğini hissetti .
Kendinden küçüktü fakat kalp bu . Bunu Hazel 'e belirtmemesi lazım çünkü bu sefer ona yardım edemeyecekti , ve bir genç kızın umutlarını engelleyecekti .
şarkı bittikten sonra Yiğit hayranlıkla ona bakıyordu .- Sesin çok güzel , dedi ve ardından kısık sesle dudaklarından ;
- Aynı senin gibi , sözleri döküldü .
Hazel hepsini duymuştu ama son sözleri ayrı bir güzeldi . VE sadece teşekkür etti .
Evet Hazel müzik alanında adını duyuracaktı.
Aradan birkaç gün geçmişti . Hazelin Yiğitin evinde kaldığı birkaç gün .
Yiğit ona müzik şirketi ayarlamıştı bile her şey hızla gelişiyordu ama en ıyi yanıda Yiğit Hazelin orman yeşili gözlerine daha fazla bakabiliyordu .Hazel çalışmalara başladı . VE yavaş yavaş ilerliyordu , kendine has müzikler söylüyordu . VE az da olsa Brezilya 'nın bir bölgesinde ismi duyulmuştu .
VE ardından başarılarını arttırdı .
Yaklaşık bir yıl süreyle Brezilya da tanındı .Artık yapması gereken ailesini bulmak için başka ülkelerdede tanınmak olacaktı.
Bunun için Yiğitle evlenmesi lazımdı bu yolda kendinin yanında olan tek kişi Yiğitti en azından bunu ona borçluydu ve bir hafta sonra onunla evlenecekti .Yiğit hazırlıkları tamamladı ama Hazel bir yandan üzülüyordu çünkü bir kızın en mutlu olması gereken günde Hazelin yanında kimse yoktu ve bunu kabullenmesi lazımdı .
Öylede yaptı, artık hayatında Yiğitten başka kimse yoktu onunla birlikte eğer ailesi yaşıyorsa onları bulacaktı .
O gün gelmişti ve kararını vermeye son saniyeler kaldı Hazel zaten tek çaresinin bu olduğunu düşünerek evet dedi ve onunla evlendi . şahşalı bir düğün olmasada onunla evlendi .
En azından Türk birisiydi kendi gibi.Eve geldiklerinde Hazel evli olmanın farklılığıyla salona geçti . Yiğitin evinde kalıyordu .
Yiğit Hazelin elini tutarak kendi hizasına çekti ve konuşmaya başladı :- Hazel biz artık evliyiz fakat sadece o kadar sana yardım etmek için .
Yiğit duygularını kendine saklamaya karar verdi ona söylemeyecekti bu yüzden ona yardım ettiğini söyledi .
Hazel Yiğitin gözlerine baktı . Boyu az kısaydı ama yüzü yüzüne bakabiliyordu .
- Biliyorum , sana tekrar teşekkür ediyorum , peki şuan itibariyle ne yapmamız gerekiyor ?
-Uyumamız ama kendi başımıza
- Yok hayır yani bundan sonra ailem için ?
- Evet o mesele şuan ünün var zorda olsa bunu başardık ve ben şuan ünlü bir şarkıcıyla evliyim
- tabi sağol ya bende hayatımın aşkıyla ya
Yiğit içinden "keşke ama olmayacak hiçbir zaman bu " geçirsede yinede bunu Hazelden duymak onu rahatlatmıştı .
Evet arkadaşlar bu bölûm nasıl olmuş lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin yolculuğa devamm.....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PROVASIZ HAYATLAR
Teen FictionBir insan hayata prova yapmadan gelir ama mutlaka oynayacağı oyunda başkaları deneyimlidir. Peki ya oyun kendisiyse ...