Bölüm 2 Yolun Başı

41 4 0
                                    

Annem beni nasıl birine çevirdiğinin farkında bile değil. Yada nasıl baktığının . Sanki anne olmayı unutmuş gibi
Ciddimisin sen diye birden Öne atılıyor . Gözlerimin içine bakıyor. İçten içe seviniyorum inanmadığı için dalga geçmiş benden kurtulduğu için değil.
Evet ciddiyim diyince sertçe kolumdan tuttu.
Dalga geçiyorsun benimle değilmi kolumu çektim
Sanırım cevabı biliyorsun dedim . dizlerinin üzerine çöktü ve ağlamaya başladı. Onunla aynı seviyeye gelmek için yere çöktüm.
Ama..sen,yani çok tehlikeli , başına birşey gelebilir . Ve ablanı biliyorsun hıçkırarak konuşuyordu nerdeyse gitmekten vazgeçecektim. Başını ellerimin arasına aldım ve başparmağımla gözyaşlarını sildim. Tamam belki uzun zamandır bana iyi davranmıyor ama o benim annem. Onun kaza yüzünden böyle olduğunu biliyordum. Ve bana kızarken yada dalga geçerken gözlerindeki keder ve sevgiyi görebiliyordum. Bu eski halini görebildiğim nadir anlardan. Şimdi onu bırakıyorum evet ama bu onunla ilgili değil bu tekrar hayal edebilmeme ilgili. Onun doğrudan bir etkisi var evet ama dışarı baktığımda tüm bu sahte insanları gördüğümde bunların yaşanması gerektiğini anlıyorum bu Derin olabilmem için bunları yaşamam gerekti bu yüzden ablamın cesedine ve kendini unutmuş anneme defalarca kez teşekkür etmeliyim. Teşekkürler ,teşekkürler ,teşekkürler...

            Annemi zorda olsa bıraktım onu sık sık arayacağıma söz vererek. Neden bunu benden istediyse . Sanki çok umrunda.
      Neyse bu planı 14 yaşımdan beri yapıyorum. Mirasımdan (geri vermek üzere) 20 bin tl aldım. Fena değil evet ama benim gibi lüks bir evde büyüyen biri için şaşırtıcı. Evet param yanımda    şimdi tek yapmam gereken yolun sonundaki dörtyola çıkmak . Şimdi bu kısmı iyi dinleyin çünkü yüksek sesle söyleyince bana bile saçma geliyor. Nereye gideceğimi kadere bıraktım . Yolun ortasında durcam ve birinin beni arabasına almasını bekliyecem. Arabanın beni götürebildiği son yerde inicem. Bunu üç defa tekrar edicem. Ve en son indiğim yer artık yaşayacağım yeni yer olucak. Artık hayatımı orda devam ettirecem. Şu an yolun ortasında beklerken kulağa mantıklı gelmiyor ama şimdi vazgeçicek değilim.
    Neyse sonunda yardımsever kırklarında bir kadın beni Arabasına alıyor. Kadın yol boyunca konuşuyor ama dert etmiyorum. Annemin eski halini hatırlatıyor. Şehirden biraz dışarı çıkıyoruz burda yeşillik göze çarpıyor . Kadın beni istediğim yere götürme konusunda ısrarcı. Yani ona gitmek istediğim yerin onun ineceği son durak olduğunu iki saatte anlatamayacaktım. Kadını sevdim evet ama beni evine davet edince tırstım. Bu kadar iyi olamaz herhalde belkide seri katildir.
       Yolun karşı tarafına gidip benzinlikten kraker, su alıyorum . Çikolata olmamasına şaşırmayın ben çikolata sevmeyen tiplerdenim. Sonra yolun kenarına oturup araba geçmesini bekliyorum. Kadın sürücü olmasına dikkat ediyorum . Bir kızsan otostop çekerken uyman gereken ilk kural kadın sürücüdür.
     Tabi benim gibi bu kuralı çabuk bozmayın. Çünkü bi adamın arabasına biniyorum . Tabi arkadaki  küçük ikizleri görünce.
     Nereye gidiyorsunuz diye soruyor adam. Duymamış gibi yapıp arkada ikizlerin yanına oturuyorum.
  Şu yirmibeş kilometre ötedeki villalar var ya..  Adamın sözünü yarıda kesiyorum
   Aaah bende oraya gidiyorum Ayakları yapıyorum . Adam aynadan bana bakıyor ama Sapık biri gibi değilde tanımak için bakıyor . Çıkaramayınca arabayı çalıştırıyor.
      İkizlerle yol boyunca bana şarkı söyletti. Ama emin olun bazen dört yaşındaki ikizlerle takılmak eğlenceli oluyor. Arabadan iniyoruz. Giderken ikizlerle sarılıyoruz birbirimize. Uzun zamandır böyle güzel sarılmamıştım umuttan başkasına. Adam nereye gittiğime bakıyor ama meraklı görünmemek için sormuyor. Onlar gözden kaybolunca yola geri çıktım. Bu yol çok tenha. Araba çok geçmiyor , geçenlerden bazılarını gözüm tutmuyor . Durmayanlarsa çoğunlukta. Saat öğleden sonra dört oluyor. Yeni ve son arabayı bekliyorum . Yalnız olmaya alışkın Olduğum için öylece bir başına durmak sıkıcı oluyor. Umarım hava kararmadan bir yere varabilirim.
Ellili yaşlarında bir adam duruyor. Binmeye çok gönüllü değilim. Ama kırışıklıklarala dolu yüzü güven veriyor.
Nereye gideceksin diye soruyor. Adam gözüme çok gizemli geliyor ve ses tonu bunu doğrular nitelikte. Küçük bir kovboy şapkası takmış arabasıda kamyonet. Country dinlediğine eminim nerdeyse.Ama cızırdıyan radyonun derinliklerden gelen eski bir rock band de ait ses beni sakinleştiriyor.
Neresi olursa diyorum
O zaman seni sırlarla dolu yaşlı bir kasabaya götürmem sorun olmaz umarım diye yanıtlıyor beni.
Ne diyelim yeni bir başlangıç için fena sayılmaz diyorum. Arabanın camından elini dostça omuzuma koyuyor.
Umarım bu kasabaya benim gibi bir başlangıç yapmaya gelmemişsindir. Diyor
Demek tavsiye alabileceğim biri var. Diyorum ön koltuğa otururken.
Sadece kendi hatalarımdan sana ders verebilirim. Diyor . Bundan şüphem yok zaten. Müzik eşliğinde ilerliyoruz. Sonradan şarkının The Beatles - Yesterday olduğunu anlıyorum. Kesinlikle sakinleştirici . Araba hızlandıkça asfalttaki kesik çizgiler birleşiyor.
Tüm geçmişimi arkamda bırakabilirmişim gibi geliyor. Sanki hiç yaşanmamış gibi. Sonradan anlıycam geçmişimin beni ben yaptığını. Sürekli beni takip edeceğini . Ama şimdilik huzurluyum. Birkaç dakikalığına unutuyorum herşeyi rüzgâra veriyorum kendimi. Rüzgar kulağıma fısıldıyor şimdi doğru olanı yaptığımı biliyorum.

Siyah ÖzgürlükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin