Derin tahtada sunum yapan Burak hocaya her ne kadar kafasını vermek istese de veremiyordu. Ders Dil ve Anlatımdı fakat o kadar ilgisizdi ki hangi konuyu işledikleri hakkında hiçbir fikri yoktu. Hocanın dikkatini çekmesin diye gözünü tahtadan ayırmamaya özen gösterdi.
Dünkü olanları düşündükçe deliriyordu. Sırf kardeşine zarfları gösterdi diye Mesut'u bıçaklamıştı tanımadığı bir psikopat.
Düşününce, bu zarfları gönderen kişi Derin'i sürekli takip ediyordu. Her yaptığı hareketten haberi vardı, daima bir adım öndeydi. Oysa Derin bu kişinin adını bile bilmiyordu.
Deniz'e hala zarf konusundan bahsetmemişti. Dün Mesut bıçaklandıktan sonra eve gidip üzerindeki kanı temizlemiş, Mesut için temiz kıyafet alıp hastaneye gitmişti. Gittiğinde Deniz çoktan oradaydı. O an her şeyi anlatmak istedi ama bu yapılanın daha kötüsü kardeşine de yapılabilirdi. O yüzden şimdilik o zarfları Yaren'in yazdığını söyleyecekti. Yalan söylemekten nefret ederdi, kardeşine söylemekse hiç istemediği bir şeydi.
Kapının açılmasıyla öğretmeni izliyormuş gibi yaptığı gözlerini tahtadan kapıya çevirdi.
"Hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim, Esma hoca koroya Derin, Gamze ve Anıl'ı çağırıyor."
Gerçekten bir bu eksikti diye mırıldandı kendi kendine. Bir yandan da dersi dinliyor taklidi yapmayacağı için mutlu hissediyordu.
Müzik odasına gittiklerinde yaklaşık kırk kişi toplanmıştı. Dokuzlar ve bir kaç yeni öğrenci dışında Derin herkesi tanıyordu. Zaten dokuzuncu sınıftan beri her yıl korodaydı, sınıftan çok burada vakit geçirmişti.
Sesi gerçekten güzeldi, abisi bu özelliğinin babalarına benzediğini söylerdi. Zaten hemen hemen her özelliği, fiziksel olsun kişisel olsun, babasına benziyordu. Saçlarının kıvırcık olması hariç, o yönde kimseyle benzerliği yoktu.
Esma hoca konuşmaya başlandığında herkes çoktan yerdeki puflara oturmuştu. Bu yıl aralarına katılan dokuz tane dokuz vardı, genelde her sınıftan on kişi katıldığından Derin bunun sebebini merak etti.
"... fark ettiğiniz üzere dokuzlardan dokuz kişi var, bu sene böyle oldu. Onun yerine on ikinci sınıflardan Aras bizimle olacak." Sıcak bir gülümseme ile durumu açıkladığında Derin çoktan rahatsız olmuştu. Bir kere gördüğünü unutmazdı ve emindi ki bu çocuğu bir yerde görmüştü.
Çocuk herkese samimi bir şekilde gülümsedikten sonra on ikinci sınıfların yanına oturdu. Nereden tanıyordu onu?
Hoca söyleyecekleri şarkıları seçerken yeni gelenler ile kaynaşmaya başlamışlardı. Dokuzların çoğu hayran hayran sorular soruyorlardı, Derin gülerek hepsini cevaplamaya çalıştı. Kendisi dokuzuncu sınıfken o da böyleydi, fakat Türkçesi aklındaki soruların hepsini sormaya yetmediği için soramamıştı.
Sorulardan mı sıcaktan mı, nedenini tam olarak bilmiyordu, bunalmıştı. Saçlarını yandan örüp diğer on birinci sınıfların yanına geçti, onlara neden kimse soru sormuyordu?
"Dokuzların bir eksik olmasının nedeni yeterli kişi olmaması değilmiş. Yeni çocuğun ailesi müdüre baskı mı ne yapmış, öyle bir şey." On birler kendi aralarında konuşurken Derin çocuğa ters ters baktı. Başkasının hakkını çalmıştı resmen, böyle bir şeyi yapamazdı.
"Müzikleri seçtim, herkes tüm şarkılara evde bir kez çalışsın. Yarın kimlerin solosu olacak onlara bakacağız. Çıkabilirsiniz."
Herkes eline tutuşturulmuş mavi dosyalarla müzik odasının dışına çıktı. Hepsi bu ders izinli görünüyordu, dersin bitmesine yirmi dakika olmasına rağmen kimse derse girmek istemiyordu. Bahçeye çıkıp otursalar beden öğretmeninin gözüne çarpacakları için çoğu kantine geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKİP
Mystery / ThrillerSiyah bir zarf, beyaz bir sesleniş... On yedi yaşında bir kız, tonlarca tehdit ve tonlarca sonuç... Takipçi ile tanışmaya hazır mısınız?