Heist •Chanmin• ⚜️

HSpecial🐝🐢

İyi okumalar dilerimm tatlılık krizine sokacağım sizi bu yüzden oy ve yorum lütfenn 🐝🐢
•••

"Hm."

Sua elindeki ince dosyayı Hae'nin eline verince başımı bilgisayardan kaldırdım ve onlara baktım. Oğlum derin bir nefes almış ve dudaklarını birbirine bastırarak kocaman gülümsemişti. O kadar tatlıydı ki kalkıp sarılıp öpüp havaya atmamak için kendimi zor tuttum. Heves etmişti ve kendi yapsın istiyordum. "Hadi bu gizli bilgilerle dolu önemli dosyayı babana götür Hae. Ona ver ve kocaman sarıl tamam mı? Böylece gizli bilgileri okuduğundan emin olabilirsin."

Sua oğlumla çocuk olurken kendimi tutamayıp güldüm. Hae ben gülünce bana bakmış ardından ise koşarak bana doğru gelmişti. Tekerlekli sandalyeyi oynattım ve kollarımı açarak kucağıma aldım küçüğümü. Hala minicikti. Her zaman minik oğlum olarak kalacaktı. "Babacım sana dosya getidim."

"Öyle mi? Ne varmış peki içinde?"

Durdu. Ardından arkasında uzakta duran Sua'ya baktı. Sua parmağını dudaklarına götürüp sus yaptığında ise bacaklarını oynatıp gülmüştü. Gerçekten. Gerçekten yiyeceğim bir gün. "Bilmiyo" durdu. "Bilmi..yorum."

Doğru telaffuz ettiğinde güldüm ve yanaklarından öpüp kocaman sarıldım ona. Büyüyordu ve buna şahit olmak çok muhteşem bir duyguydu. Bana tıpatıp benzeyen minik oğlumun şu küçük ellerini tutmak bile bir lütuftu benim için. Çok. Çok fazla beklemiştim onu ama değmişti. Yemin ederim ki değmişti.

"Bu arada Bae hanımlar nasıllar?"

"Sonunda iyileşti." Hae'yi bacağımın üstüne oturtturdum ve masaya yaklaşarak dosyayı masaya koydum. Bu sırada önüne kağıt kalem koymuştum oğlumun. Monitöre baksın istemiyordum. Benim işim vardı ama o, o tatlı badem gözlerine bunu yapmamalıydı. "Yine de Chan ile evdeler kaç gündür. Baba kız hasta hasta çok güzel vakit geçirip oğlumla bize iş yaptırıyorlar diye kaçtık geldik buralara. Değil mi oğlum? Resmen cozutmuşlardı artık."

Aklıma yan yanaya boylu boyunca yatıp herşeyi ellerine isteyen ikili geldiğinde tekrar güldüm. Sarışın sarışın oldukları yerde yatıyor ve bizden medet umuyorlardı. Elbette kocama da kızıma da bakardım ama iyileşmiş oldukları halde bu devam edince bir dur deme zamanı gelmişti. Bu yüzden gerçekten evden kaçmış ve oğlumla şirkete gelmiştim. Sua'nın ofisinde onun bilgisayarında kendi blog düzenlememi yapıyordum. Arkadaşımın ödemesini ise çoktan yapmıştım.

Ödeme Hae ile bir gündü.

"İki çocuğuna da bayılıyorum." Sanki kendisi misafirmiş gibi koltuğa oturdu ve kafasını geriye attı. "Üçüncüyü düşünüyor musunuz siz? Ben onu da severim. Yapın."

"Açıkçası bir fikrimiz yok." Yazdığım yazıların yazım hatalarına son dokunuşları yaparken bacağımı zıplatıp Hae'yi güldürdüm. Bu beni de gülümsetmişti. "Şu anlık sadece ikizlerimi büyütmek istiyorum. Ayrıca Bae'yi tanımıyormuş gibi konuşma."

Büyük bir kahkaha attığında ben sadece iç çektim. Tombik sarışın kızım gerçekten hiperaktifti. Öyle ki kilo vermişti Bae. Yerinde durmuyordu ki hep bir yere koşturup benimle, Chan'la boğuşma derdinde oluyordu. Bana geldiğinde bir şekilde dikkatini başka yöne çekip başka aktiviteler yaptırıyordum ama Chan halinden o kadar memnundu ki sabaha kadar birbirlerini nakavt etmeye çalışabilirlerdi.

Ki çalışmışlardı da. Neden hasta oldukları çok açıktı.

"Sende fenasın bu arada. Sadece belli etmiyorsun. Kızın ise ediyor. Bakalım Hae büyüyünce nasıl olacak... Sahi. Hae? Okulda arkadaşlarını seviyor musun bebeğim?"