~49

591 110 46
                                        

Mutlu yıllarrrr iyi okumalar dilerim güzellerimm oy ve yorumu da unutmayalım lütfen 🐝🐢
•••

"Hmm"

Yarı uykulu kızımın geceliğini giydirdim ve tombiş yanaktan bir öpücük aldım. Gerçekten uykusu vardı. Öyle ki kollarımın arasından kayıyordu uyumak için. Yüksek sesle gülmemek için kendimi tuttum. Sonunda yastığa kafasını koyduğumda hemencecik sağına dönüp gözlerini kapatmıştı. Çoktan uyuyakalan Hae'yle yan yanaydılar şu an. Muhtemelen uyurken rahat durmayıp birbirlerine yapışacak ve birbirlerini terleteceklerdi ama olsun. Gerçekten... Aşırı sevimlilerdi. Yicem.

Chan küçük örtüyü üstlerine örttüğünde ikisine bakmayı kesip ona döndüm. Yüzünde kocaman bir gülümseme ikizlerimize bakıyordu. Dayanamadım ve yanağından küçük bir öpücük aldım. Eskisi gibi hissediyordum kendimi. Yalan yoktu, gizem yoktu sadece o ve ben vardık. Hayır. O, ben ve çocuklarımız. Dört kişilik bir aileydik ve bu hayallerimden bile daha güzel hissettiriyordu. Bu noktaya gelmemiz belki biraz zorluydu ama... Olsun. Şu an ki bu huzurum için yine olsa yine yaşardım herşeyi.

"Bana sevgi gösterince..." Bana döndü ve fısıldamaya devam etti. "Sana bin kat daha fazla sevgi göstersim geliyor."

"Öyle mi?" Başımı hafifçe oynattım gülümserken. "Nasıl olacakmış o?"

"Bilmem. Belki yatakta?" Kaşlarını kaldırdığında bende kaldırdım. "Belki sadece ikimiz felan. Bebeklerimiz uyurken mesela hani... Hm?"

"Oldukça güzel bir teklif." Yavaşça uzaklaştım ve kurduğumuz yer yatağından kalkarak doğruldum. Bae ve Hae birlikte yatmaya bayılıyordu. Bu yüzden onları ayırmıyor ve böyle bir yol izliyorduk her defasında. "Ama önce biraz gelecek konuşması yapmamız lazım. Bebek yatağı almak gibi."

Dediğime güldü ve aynı benim gibi ayağa kalktı. Elini uzattığında gülümseyerek tuttum ve yanına geldim. Bebek hoparlörünü yerleştirmiştim bu yüzden gönül rahatlığıyla kapıyı kapatıp merdivenlerden ilerledik. Küçüklerimiz artık emekliyebiliyor hatta Bae birkaç adım atabiliyordu. Bu yüzden dikkatli olmalıydık merdivenler konusunda.

"Aslında bende bu konu hakkında konuşmak istiyordum."

Bana öylece, burada hiçbir hazırlık yokken evlenme teklif ederse onu tezgahın altındaki küçük silahlarımdan biriyle vururum.

"Hm? Ne konuda peki?" Yavaşça ellerimizi ayırdım ve tezgahın diğer tarafına geçtim.  U tezgah olduğu için Chan'da diğer tarafına geçmiş ve sandalyeye oturarak bana dönmüştü. "Bence merdivenler cidden sıkıntı."

Elimi silahın üstünden çekip tezgaha koydum. Demek benim gibi düşünüyordu. Bu beni ister istemez gülümsetti. Gerçekten bir baba gibi davranıyordu artık ve bu çok hoşuma gidiyordu. "Benimde aklımda olan bir şey aslında. Bae çok hareketli bir bebek. Yürümeye başlamışken ne yapacağını şahsen kestiremiyorum."

İkimizde kıkırdadık çünkü kızımızı ikimizde tanıyorduk bu konuda. Asla yalnız bırakılmaya gelmezdi. "Seungmin diyorum ki..." Kollarını tezgaha koyup bana doğru yaklaştı. "Gerçekten yeniden başlayalım. Burası çok güzel, bu kasaba ve insanları cidden çok iyi insanlar. Onlardan ayrılmayalım ama yeni bir sayfa açalım. Yeni bir ev, yeni araba, yeni eşya hatta belki de yeni giysiler. Nasıl desem... Olan herşeyimiz artık birlikte olmuş olsun. Eşyalar bize bizsizliği hatırlatmasın."

Elimi tuttu ve okşayarak kaldırdı, küçük bir öpücük verdi üstüne. Yanağına yasladığında daha en fazla ne kadar mutlu olabilirim diye düşündüm. Haklıydı. Artık bizdik ve hani bizsizliği hatırlatan hiçbir şeye ihtiyacımız yoktu.

"Ama yine de sana geçmişle ilgili laf sokacağım."

"Ah. Ona ne şüphe..."

...
Bir ay sonra:
Elimdeki kutuyu taşırken bir yandan da bacağıma, pantolonuma tutunmuş kızımı ezmeden yeni taşınacağımız yere ilerliyordum şu an. Başımı eğdim ve benimle milim milim ilerleyen sarışınıma baktım. Minik elleriyle tutunmuştu. O kadar tatlıydı ki kutuyu boşverip onu kucağıma alarak mıncırmak istiyordum.

Heist •Chanmin• ⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin