Kocaman bir 3 ay bu süre içinde birbirimize alışmamız lazım öyle değil mi?Ama bizimki tam tersi oldu daha çok battık daha çok dağıldık.O atlattığımız 3 ay önceki olaydan sonra bir daha bana dokunmadı hatta yüzüme bile bakmadı.Umrumda olmaması lazımdı ama öyle olmadı daha çok yaralandım ta derken beni terkedicek her sabah yeniden eve geldi ve yatıp uyudu.Sadece kaybolan çorabının tekini veya gömleğini ütüleyip ütülemediğimi sorup durdu.
3 Ay Önce
'' İşte bunun yüzünden sevmiyorum istemiyorum seni nefret ediyorum her gün ölmen için yalvarıyorum Allah'a benden bık beni bırak diye.Allah belanı versin! Senden kimseye duymadığım öfkeden daha fazlasını hissettirdiğin için Allah belanı versin!''
Ve saçımdan çekilen eller beni özgürlüğüme kavuşturdu.Koşarak odaya kapattım kendimi çantamı bir yere fırlatıp kapıyı kitledim ve yatağa yatıp sabaha kadar ağladım.Öylede uyumuşum.
3 Ay Sonra
Bugün gidip kendime iş bakmalaydım bu şerefsize bağlı olmak canımı sıkıyordu market parasını bile onun bet suratına bakarak istemek sinirime gidiyordu.Malesef bu evlilik yüzündende 1 yıllığına okulumu dondurmuştum.Neyseki son senem olduğu için bir sıkıntı çekmiyicektim.
Banyoya girip güzel bi duş aldım çıkıp mini bir etek ve askılı bluzlerimden giyidim ayağımada konverslerimden geçirip sokağın yolunu tuttum.evden çıkarken bu kadar özgür gibi hissedeceğimi hiç düşünmemiştim.Bi taksiye atlayıp çarşının yolunu tuttum.Neyseki ilk önce Ezgi'nin çalıştığı yere gidecektim harika bir cafeydi ve bana da iş ayarlayabileceğini söylemişti.Aylık 900 lira benim ihtiyaçlarıma yeterdi.Taksiden inip kapıda beni karşılamak için çıkan Ezgiye sarıldım.Çok özlemiştim onu.1 veya 2 defa gelmişti evime onun haricinde sadece mesajlaşabilmiştik.
''Sonunda Arzu nerdesin kızım ağaç oldum ya patron yoktu Allah'tan yoksa sıkıntı çıkacaktı.''
''Kusura bakma Ezgi biraz geciktim oduna yakalanmak istemedim.
''ÇAlıştığından haberi yok ya sonra engel olmasın.''
''Olmaz olmaması için elimden geleni yapıcam emin ol.''
''Tamam hadi gel ben senin için patronla konuşmuştum zaten hemen bugün başlaman gerekmiyecek sadece sana cafeyi gezdiricem ve yapman gereken işleri anlatıcam.''
''Pekala ,Ezgi hanım nasıl isterseniz.''
1 Saat Sonra
Taksiye bindim evimin yolunu tutmuştum.Evin önüne geldiğim de odunun arabasını görmemle irkildim.Yavaşça anahtarı deliğe soktuğumda kapı hızla açıldı ve iki adet ateş fışkıran gözlerle karşılaştım.
''Nerdesin lan sen?!''
''Pardonda sanane ya!''
''Bana bak Arzu beni deli etme telefonunda evdeydi nereye gittin bu etekle!''
''İş aramaya gittim oldu mu ve buldum da.Sakın sakın bana engel olmaya çalışma çünkü bu sefer başaramayacaksın duydun mu?!''
''Ne işiymiş bu!''
''Cafe tamam mı şimdi odama çıkıcam beni rahat bırak!''
''Rahat bıraktımda olanları gördüm bu saatten sonra elimin içindesin.Bu arda akşama hazırlan gelicem.''deyip kapıyı çok sert çekip çıktı.
Ne demişti o ''Akşama hazırlan gelicem'' mi??? buda ne demkti böyle!! Yoksa yok canım böyle bir şeyin imkanı yoktu öyle değil mi??
Sizden çok özür dilerim ama bilgisayarım gitti kuzenime gelince yazdım.Okullar başlayınca bilgisayar alabilicem tabletten veya telefondan rahat yazamıyorum.Onun için çok üzgünüm.Umarım beğenirsiniz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik mi?
RomanceOnların ki mecburi bir evlilik.Küçükken aileleri tarafından beşik keltmesi yapılan Arzu ve Mert evleniyor.Böyle saçma bir şeye ne kadar karşı çıksa da Arzu Mert'in ona olan aşkını bilmiyor ve zamanla Arzu'da kocasına bir ilgi duymaya başlıyor.Bakalı...