" Yakışıklı olduğumu biliyorum da çok baktın.Ne o etkilendin mi yoksa"
Böyle söylemesi ile irkildim.Resmen alay ediyordu benimle. Kafamı yana sallayıp gülüşünün bende bıraktığı etkiden sıyrıldım.
"Kendini bu kadar önemseme"
Yardım etmeyeceğini anlayınca Nilsu'yu arabaya doğru yasladım.
Bu zor olmuştu tabiki. Kapıyı açıp onu içeriye oturmasını sağladım.
Daha sonra kendimde girip arabanın kapısını sertçe çarptım.Bu onun kaşlarının çatmasına yetti.O da sürücü koltuğuna geçmiş ve arabayı çalıştırmıştı.Yüzündeki gülümsemesi gitmiş,yerine o ateş saçan gözleri ve gerilmiş yüz hatları gelmişti.
Beni hırsız yerine koyan Barkınla ben aynı arabadaydık.Nilsu'nun yüzünden düştüğüm bu durum dıştan bakan birisi için beni tam da aşağalık gibi gösteriyordu. Ona baktığımda uyumuş olduğunu fark ettim.Hemen mi?
İşte şimdi kendimi yalnız hissediyordum.Aradan geçen dakikalar sanki bir saatmiş gibi gelirken kendimi tutamayıp içimdekileri söyledim.
"Sen ne kadar varlıklıysan benim ailemde o kadar varlıklıla ve bende. Niye hırsızlık yapayım ki!
Böyle bir şey yapmadım yapmayacağımda."
Bunları söylerken sadece önümdeki bir noktaya bakıyordum.Ardından dikiz aynasından bana baktığını hissederek bende dikiz aynasına baktım. Adeta dişlerimin arasından tısladım."Bir daha tanımadığın insanlara karşı ön yargılı olma!"
O ise hâlâ sert bakıyordu. Neredeydi az önceki gülüşü?
Bunu düşünmemle kendime kızdım."Sende o zaman bir daha insanların seni yalnış anlamasına izin vermemek için seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma."
O her şeye rağmen benden daha sertti. Bu kaçınılmazdı.
İşte şimdi gülümsüyordu.
Gülümsemesi küçük kahkahalara dönmüştü.Bu sefer gülüşlerine kanmayarak kendimi toparladım. Yumruklarımı sıktım.Sinirlenmiştim. Dalga grçiyordu.Onu sinirden delirtecek cümleyi içimden söyledim.
"Gül,sen gül. İkinci tokatta yüzüne gelince böyle gülebilecek misin acaba?"Karşımdaki Aynaya baktığımda gülüşünün silinmesi ve kaşlarının çatılmasıyla kırdığım potu anladım.Anında pişman olmuştum. Ben bunu içimden söylememişmiydim. Hay aksi! Şimdi ben bir daha gülebilecek miyim acaba?
Aradan saatler gibi süren bir dakikadan sonra gelmiştik.
Bir şey söylemeyince fırsattan istifade kapıyı açıp Nilsunu kolunu omzuma atıp arabadan çıkmaya yeltenmiştim ki duygudan yoksun sesiyle karşımdaki aynaya baktım."İşte o zaman senin sonun olur."
Dedi sert bir sesle.Ardından da ekledi.
"Hoş şimdide pek bir şey fark etmeyecek ya o tokadı attığına çok ama çok pişman olacaksın."
Gözlerini gözlerimden çekmiyordu.
O karanlık gözlerinde haps
olmuştum.&&&
Yüzümün tamamını örttüğüm pikeyi yüzümden çekip attım.Dün gece aklıma gelince yüzümü buruşturdum.Kendime sitem ediyordum.Hiç merak etmemeliydim.Önce bacaklarımı yatağımdan sarkıtıp bedenimi ayağa kaldırdım.Yüzümü yıkayıp misafir odasına girdiğimde Nilsu'nun hâlâ uyuyor olmasına şahit oldum.
Hızlı adımlarla tekrar odama dalıp üzerime bordo elbisemi geçirdim. Saçımı ise salık bıraktım. Beyaz topuklularımla beyaz çantamı elime aldım.
Pek iştahım olmadığı için holdingte atıştırmayı tercih ettim.Holdinge giriş yaptım.Attığım her adımda heyecan bedenimi esir alıyordu.
Karşımdaki kadın çalışanları selamlamak heyecanımı az da olsa bastırıyordu.
Halil beyin odasına doğru yol aldım.
Kapıyı tıklatıp "gir"sesinin ardından içeriye geçtim."Selen,günaydın"diyerek ayağı kalktı.
"Sizede günaydın efendim,Nasıldınız?""İyiyim kızım. Biraz uykusuz gördüm seni. "
"Heyecandan biraz uyuyamadımda"
Diye dürüştce cevapladım."Pekâla bu arada patronun geliyor.Sonunda ısrarlar sonucu işe teşrif etmeye karar verdiler.Seninle tanışması için çağırdım onu?"
"Teşekkür ederim. Ben odama geçebilir miyim bir mahsuru yoksa?
"Elbette"diye hızlıca cevapladı.
Kapıyı kapatıp odadan çıktım.
Yan koridora dönmeye giriştim.Bedenime çarpan iri bir cüsseyle sersemledim. Geriye doğru afalladım.
"Dikkat etsene!."sertçe giriştim.
Önüme bakıyordum. Kafamı kaldırdığım anda görmek istemeyeceğim biriyle karşılaştım."Sen"çıkabildi ağzımdan.
Onunla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT GiBi
ChickLitAşk için iş mi demeliyiz? Yoksa İş için Âşk mı? Ya da Hayat için her ikiside mi? *** Of ya off! "Ben başıma nasıl bir bela aldım ya."!Bu söylediğim istemsiz agzımdan kaçmıştı.Ama o ben bunu söyler söylemez gülmeye başladı. İlk defa gülümsediğini...