2 ¤ Tanışma

34 2 1
                                    

Uçurtmalarımız toplanmış ve oylanmak üzere öğretmenler odasının bir kenarında duruyordu. Bütün öğretmenler servisler ile piknik yerine öğrencilerini götürmüştü. Biz ise bomboş olan öğretmenler odasında ayakta bekliyorduk.

Sıra ile tüm uçurtmaları gözden geçirdim. Rengarenk uçurtmaların arkasında bembeyaz bir uçurtma vardı. Hiç düşünmeden söze girdim.

"Biri benim uçurtmamın aynısı yapmış.Pardon çalmış. " Uçurtmayı göstererek söylediğim için herkesin bakışları gösterdiğim uçurtmaya çevrildi.

"Ben kimsenin uçurtmasını çalmadım."

Arkadan duyduğum erkek sesi ile başımı sese doğru çevirdim. Üzerinde ki beyaz gömleği dikkatimi çekti ama burada önemli olan gömlek değil aynı uçurtmanın yapılmış olmasıydı.

" Tamam uzatmayın gençler. Zaten böyle bir uçurtma birinci olabilecek kapasitede değil."

Gülerek söylenilen cümle karşısında öğretmenimize sadece bakmak ile yetindim. Çünkü birinci olmak için yapmamıştım uçurtmayı. Daha fazla uzamasın diye sustum. Arada bir yakaladığım uçurtmamı çalan çocuğun bakışlarına cevap olarak sinirli bakışlar attım.

Kimin birinci olacağını ve birinciye yapılacak kutlamaları dinlemek istemediğimden dolayı dışarı çıkıp bahçede oturdum. Okulda bizim haricimizde başka öğrenci yoktu. Hızlı hızlı kapıdan giren öğrenci ile dikkatimi ona verdim. Geç kaldığı ve bu yüzden koştuğu her halinden belliydi. Gözleri beni bulduğunda yanıma hızlıca geldi.

"Herkes gitti mi ?"

Hayır gitmediler bak herkes burda görmüyor musun demek istesemde demedim.

"Bir tek bizim sınıf kaldı. Ne oldu ki ?"

Söylediklerime karşı garip sesler çıkardı. Soruma cevap vermemesinin kızgınlığı ile başımı tekrardan yola çevirdim. Her ne kadar ona bakmasam da telefonunu çıkardığını görebiliyordum. Bir süre sonra mırıldanarak konuşmaya başladı.

"Ben geldim ama kimse yok burada. Beklemediniz mi ?"

Karşıdaki kişinin sesini tamamen duyulmuyor fakat bazı kelimeleri kısık kısık duyuyordum.

"Bir kız var. Yan sınıftan sanırım."

Kız dediği kişi ben olduğum için başımı ona doğru çevirdim. Bana bakıyordu. Göz göze geldiğimizi gördüğünde başını okula doğru çevirdi.

" Tamam konuşacağım. Orda bekleyin beni."

Tekrar bana baktığında bu sefer ben başımı çevirmiştim. Telefonunu cebine koymuştu.

"Acaba sizinle gelsem sorun olur mu ?"

Bana dediğini tahmin ettiğim için ona baktım.

"Ben gidip sorayım."

Rahatımı bozarak oturduğum yerden kalktım. Yavaş adımlar ile yürüyordum. Okula doğru baktığımda sınıftan bir kaç kişinin dışarıya çıktığını gördüm. Yanlarından geçerken Seda'nın birinci olduğunu söylediler. Adımlarımı daha da hızlandırarak öğretmenler odasına gittim. İçeriye girdiğimde Seda'nın elinde hediye paketi ve yanında da öğretmenimiz vardı.

"Dışarıda bir çocuk var. Sanırım geç kalmış. Bizimle gelmesi sorun olur mu ?"

"Hayır, sorun olmaz."

Sedaya kaş göz işareti yapıp dışarı çıkmamızı anlattım. Uçurtmalarımızı alip dışarıya çıktığımızda bankta oturan çocuğu gösterip olanları anlattım. Yavaş yavaş yanına yürüdük. Ayak sesimizi duyunca arkasına dönüp soru sorarcasına bakışlar attı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 06, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beyaz KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin