"Duru, Duru kalksana hadi mektubun geldi!" Ne mektubum mu gelmişti hayal görüyor olmalıydım belki uyuduğum için bir rüyadır. Her tarafım tutuşmuş bir şekilde kalktığımda koşarak merdivenlerden indim annem merdivenlerin başında beni bekliyordu:"Geldi mi gerçekten?" Elindeki zarfı bana verince heyecanım tamamen yatmıştı şimdi her yerim korkuyordu. Bu üniversiteye girmeyi o kadar çok istiyordum ki 7. sınıftan beri onların sınavlarına hazırlanıyordum. Elimde bir süre zarfı incelerken annem şefkatli gözlerle bana bakıyordu. Babamı kaybettiğimizden beri anneme daha çok değer verir olmuştum bana asla kötü davranmamıştı asla sesini yükseltmezdi bana asla baskı yapmazdı başka biri olsa aç şu mektubu derdi o ise beni beklemeyi seçmişti. Bütün bunları düşünürken mektubu istemsizce açtım."Sayın Duru Alaca blah blah blah blah blah ve bu sebepten sizi okulumuza uygun gördük" Bir an sadece sustum okuduktan sonra önüme baktım ve hiç bir şey demeden bekledim. "Duru iyi misin?" "Anne." "Efendim?" "Anne... Kabul edildim!" "Yaşasın!" Sonra bağırmaya başladım. Heyecandan tanıdığım herkesi aramaya koyuldum.
1 Ay Sonra
"Duru, her şeyin yanında dimi orada kendine iyi bak derslerine çok çalış. Her gün bizi ara, orada kendine iyi bak. İngilizcen orada hayatta kalmak için yeterli?" "Hayatta kalmak için yeterli mi? Ben İngilizce'yi ana dilim kadar iyidir." "Hadi ben çıkıyorum" Anneme son kez sarıldım ve yanağını öptüm ve son kez sarıldım, evet artık gidiyordum. Uçağımın kalkmasına 3 saat kalmıştı.Uçaktan indim ve bavullarımla tamamen başka bi şehirde olduğumu anlamak için havaalanının dışına çıkıp etrafıma bakındım. Herkesin taksi bulma telaşında oldupunu gordum. Ve 5 senemi geçireceğim bu ülkenin atmosferini ciğerlerime çekip alıştırmak için derin bir nefes aldım.Sonra yorgun olduğumu farkedince bir an önce eve yerleşmek istiyordum. İlerde boş bi taksi görünce kimsenin kapmaması için hızla o tarafa yöneldim. O sırada bavulum bi yere takıldı ve onu çekiştirmeye çalışırken birden takıldı yerden çıkınca dengemi kaybedip yere kapaklanıcağımı düşünürken, sıcak bi elin belimden kavrayıp beni tuttuğunu farkettim. Gözgöze gelince 5 saniye boyunca birbirimize bişey soylemeden bakıştık. Gözlerinin maviliğinde kaybolmuştum sanki. Daha sonra bi korna sesiyle kendime geldim. Oda beni kaldırıp ' hop kızım az daha dikkatli olsana ya ' diyince neye uğradığımı şaşırdım. Ona orada azının payını verirdim ana bakışları beni ürküttü. Ve pardon demekle yetindim. Ve taksiye doğru ilerlemek için ileri yöne baktığımda taksiye birinin bindiğini gordum ve o sinirle ya allahım! Diye bağırdım. Çocuk bana bi bakış attı fakat onu önemsemeden kapılan taksiye doğru ilerledim. Taksi harekete geçip uzaklaştı. Daha sonra onun uzaklaştığı yerden bi çocuğun benim tarafıma doğru koştuğunu gordum. Neye baktığını anlamak için arka tarafıma baktığımda boş taksi olduğunu farkettim. Ve ondan once gitmek için koşar adımlarla yürüdüm çunku taksiye yakın olduğumdan binme şansım daha yuksekti. Ve bagajı açıp bavullarımı yerleştirdikten sonra diğer kapıyı açıp taksiye bindim. Ve koşan çocukla goz goze gelmemek için çantamdan yavaş hareketlerle kalcağım evin adresinin yazılı olduğu kağıdı şofore verdim ve şofor harekete geçince çocuğun beni dikizlediğini hissedip onun tarafına bakmayıp çantamın fermuarını kapattım. Bi yandan kalcağım evde tek olmayacağım için mutluyum kuzenimle birlikte çok eğlenecektik , yaş farkımız çok olmadığından ve cinsiyetimiz aynı olduğundan bi çekingenlik duymuyordum. Babamda zaten kalacağım surenin masraflarını kuzenime vermişti sanırım.ben bunları duşunurken eve geldiğimizin farkına varmamıştımki soforun mırıldanmasından geldiğimizi fark ettim. Bavullarımı aldıktan sonra evin kapısına yoneldim. Girişteki bahçe gayet duzenliydi ve etrafı beyaz çitlerle çevriliydi. Ve yerin bir kısmı mor çiçeklerle çevriliydi. Kapıya geldim ve zile bastım. Yaklaşık 10 saniye bekledikten sonra kapı açılmayınca bidaha bastım. İçerden bikaç kıpırtı sesi geldi . Ve kapı açıldı kapı açılır açılmaz kuçuk bi çığlık attım ve kollarımı açıp su ya biricik kuzenime sarıldım. Oda beni gorunce çok sevindiği gozlerinden belli oluyordu. Beni kucaklayıp optukten sonra içeri geçmem için onumden çekilde ve arkamdaki bavulları kendine doğru zar zor çekip. Evine hoşgeldin! Dedi. Bu cumleyi duyunca heyecandan karnıma kuçuk bi sancı girdi. Ve güldüm . Evi inceledim ve çok sade doşenmişti ve rahattı. Mutfak ve salon birleşikti. Yani amerikan mutfak biçimiydi diyebilirim. Koltuklar krem rengiydi ve rahat olduğu burdan belli oluyordu üstüne ise renk katmak için rengarenk kırlentlerle gayet şirin bi goruntu oluşturmuştu. Mutfak ise tamamen beyaz dolaplıydı heryeri beyazdı ortada kuçuk ve üç sandalyeli yuvarlak beyaz bi masa duruyordu. Yerdeki halı kabarık ve beyazdı yine. Ev cidden çok rahat ve guzel bayıldım dedim. Ve su ah cidden rahat gozukmesi için çok emek verdim dedi ve hadi gel sen odana bak diye ekledi sonuna. Bavulların çekme kolunu içine sokup tutma yerinden yukarı yoneldi peşinden giderken aşağı inen birini gordum ve bana beyaz dişlerini gosterip gulumsedi kirli sakallarıyla çok çekiciydi..ve ustu çıplaktı. Vucudu gayet gelişmişti ve suyun sesini duyduğumda kendime geldim . Ahh jake git ustune bişeyler giy ve oyle gel dedi.utanmıştı ve ona sinirli bi bakıl attı. Odama vardığımızda kusura bakma bunu soyleyemedim. Ama jake benim erkek arkadaşım ve haftanın neredeyse her gunu burda ama şimdi sen burdasın oyuzden buna bi çare buluruz dedi. Bende saçmalama ben buraya ikimiz birbirimizden çekinelim diye gelmedim. Hem gerektiğinde belkide ben eve erkek atarım dedim gulerek sonra birlikte gulduk.jake geldi ve onunla tanıştım daha sonra siz rahatınıza bakın ben yerleşeyim rahatça dedim ve onları odamdan gonderdim. Odam genel olarak mor ve beyaz renklerle döşenmişti. Yatağım kocaman ve bembeyazdı. Bavullarıma baktım cidden çok üşendim ve kendimi yatağa bıraktım.. Yarın okullar açılıyordu ve yeni okulumda neler yaşayacağımı duşunup oylece uzandım... YENİ ÜLKE,YENİ EV,YENİ OKUL VE YENİ İNSANLAR...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz
Teen FictionÜniversite için yeni bir ülkeye taşınan Duru artık kuzeni Su ile birlikte kalıcaktı. Her şey çok güzel giderken belki hayatına giren yeni kişiler alışmış olduğu bütün düzeni bozucaktı.