(Resimdeki Duru)
Odama geçince 1-2 saat falan uyuduktan sonra eşyalarımı toparladım. Duşa girdiğimde günün yorgunluğunu üzerimden atmayı başarmıştım. Heyecanlanmıştım okulun ilk günü güzel görünmek istemiştim. Üniversiteyi araştırdığımda pek fazla kuralın olmadığını gördüm evet kıyafetimi hazırlamıştım, saçlarımı fönlemiştim, o gece vardığımı söylemek için herkesi aramıştım. Yatağa kafamı koyduğum gibi uyumuştum.
"Günaydın." Su bunu dediğinde ben çoktan uyanmış makyajımı yapmış bekliyordum o da uyanınca çıkmıştım. Henüz bir araba almamıştım annemler araba almam için gerekli yatırımı yapmışlardı ancak henüz öyle bir fırsatım olmadı zaten geleli 1 gün olmuştu. Taksi istasyonuna gittiğimde dün bana laf atan çocuğu görmüştüm ancak bakmadım bile. Bir tane taksiye bindiğimde aynı anda diğer kapının açıldığını gördüm, bu o gün bana laf atan çocuktu ancak yüzü asılmıştı. Ne olduğunu sormadım ben ona nefretle bakarken onunda öyle baktığını fark ettim ama gözlerinden hüzün belliydi. Kocaman mavi gözleri vardı ama beni sinir ediyordu. İkimizde koltuğa bir anda hücum yapmıştık. Taksici bize azcık sakin olun der gibi bakıyordu. Ona baktığımda bana in der gibi bakıyordu ben ona sen in der gibi bakıyordum. Bu korkunç bakışma anı taksicinin:"Hadi biriniz inin işim var benim." dediğinde "Nereye gidiyorsun?" diye sorduğumda bana "Cambridge Üniversitesi" diyerek hava attığını sanıyordu, bende aynı okula gidiyordum... bi dakika ben bu taş kafa ile aynı okula mı gidiyorum? "Bende o üniversiteye gidiyorum ama sen bin ben başka bir taksi bulurum" dediğimde taksici bana "Bu son taksi daha gelmeyecek aynı yere gidiyorsanız binin" dediğinde başka şansım olmadığını anlayıp bindim. Bu çocuğun gözlerinden kin ve nefret anlaşılabiliyordu. Bana kaçıncı sınıfa geçtiğimi sordu bende 1 dedim o da küçükmüşsün dedi pis pis sırıtıyordu sen diye sorduğumda tıp okuduğunu ve 4. sınıfta olduğunu söyledi bende 2 sene yine görmem gerek demiştim ama bunu onun duyamayacağı bir şekilde söyledim. Bana nereli olduğumu sorduğunda Türkiye dediğinde bende diye cevap verdi. Adımı sorduğunda duygusuz bir şekilde Duru dedim o da bana Kaan dedi. Memnun oldum dedim. Bana galiba ilk arkadaşın ben oldum dediğinde gülümsediğini fark ettim. Bende sahte bi gülücük attım bunu anlamış olacakki suratını astı. Bana neden bu kadar gıcıksın der gibi baktı. Bunu anladığımda ona "Şey bu benim ilk günüm pek bir yer bilmiyorum sen gösterir misin yani yapmak zorunda değilsin hatta boşver" dedim o da bana tabi neden olmasın dedi bende ya işin varsa gerek yok hatta boşver ben bulurum dediğimde kızarmış olcaktım ki bana sen bilirsin dedi beni utandırmak istememişti. Taksici geldik dediğinde çantamı alıp ona el salladım bunu neden yapmıştım ki o da bana kısa bir el hareketi yaptı. Şimdi müdürün odasına gidip sınıfları sormaya gittiğimde bir kızla çarpmıştım ona baktığımda bana "Sen bana çarptın mı gerçekten iğrendim bu kadar ezik insanlarla aynı havayı solumak beni utandırıyor" böyle demesi sinirime dokunmuştu "Kimse sana soluman için emir vermedi istersen solumasın bizim içinde daha iyi olur fazlalıklardan kurtuluruz" dediğimde koridordaki herkes bana bakıyordu kız bana senin işin bitiricem der gibi baktı bende ona dalga geçercesine bir bakış attım ve uzaklaştım bi süre onu izlerken Kaan'ın yanına gittiğini fark ettim yanına yaklaşıp sertçe dudağından öptü iğrenerek onlara bakmaya devam ettim Kaan'ın kafasını yan çevirmişti. "Önce benden ayrılıyorsun sonra da bunlar mı?" bunu söylerken şaştım demekki o yüzden benden ilgi istemişti ve demekki o yüzden suratı asıktı. Ona bakarken o da bana baktı göz göze geldiğimizi anladığımda ürpermiştim ancak o bana gülümsüyordu bende ona sırıttım. Müdürün yanına gittiğimde bana bir kağıt vardı ben o kağıda bakarken Kaan yanıma geliyordu sana çevreyi gezdirmemi ister misin? Bende istiyorsan diyebildim o da o zaman başlayalım dedi. "Evet müdürün sana verdiği kağıda bakabilir miyim?"
- Al.
- Tamam felsefeyi mi kazandın?
Sadece kafa salladım ondan çekiniyordum.
- Felsefe kazanmak gerçekten çok zordur, her okulda birde böyle bir üniversitede kazandıysan azcık ineksindir.
Sırıtıyordu aslında çok yakışıklıydı. Bende gülünce gözleri parladı.
- Evet bu senin ilk sınıfın.
***
İlk derse girdiğimde hoca ders işler sanıyordum nede olsa artık üniversitedeydik onun yerine bizimle konuştu bu okulu sevmiştim.
***
Dersler bitince yine taksi tuttum, dersleri dinledim ve Kaan dışında konuştuğum kimse olmamıştı zaten ilk teneffüste bana sınıfları gösterdi o kadar onun dışında hiç konuşmamıştım. Taksiye bindiğimde adresin yazılı olduğu bir kağıt uzattım. Eve vardığımızda teşekkür edip çıktım.
Eve geldiğimde anahtarım olduğundan zile basmadan girdim. Suya seslendiğimde cevap gelmedi. Mutfağa bişeyler atıştırmaya gittim. Fakat dolapta doğru dürüst bişey olmadığını gorunce geri kapattım. Masanın ustunde bir not olduğunu farkettim.notta'durucuğum ben alışveriş yapmaya gittim, açsan bekle geldiğimde bişeyler hazırlar yeriz bende açım.' Yazıyordu. Gülüp odama çıktım. Üstümü değiştirdim ve yatağa kendimi bırakıp laptopu kucağıma aldım. Maillerime baktıktan sonra yapacak bişey bulamadım ve ayağa kalkıp pencereden baktığımda arka bahçemizde bi havuz olduğunu gorunce kuçuk bi çığlık attım . Gülerek aşağı inip salonun bahçeye bağlı buyuk cam kapısını sürerek bahçeye çıktım orayı incelerken adımı duydum ve salona geçtim. Su gelmişti , Gel salatalık malzemeler aldım birlikte salata yapalım dedi. Yanına gittim gülüşerek hazırladık ve afiyetle yedik. Bana çok yorgun olduğunu söyledi. Ve uyumaya çıktı. Bende yapacak bişey bulamadığımda odama çıkıp laptoptan film açtım ve izlemeye daldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz
Teen FictionÜniversite için yeni bir ülkeye taşınan Duru artık kuzeni Su ile birlikte kalıcaktı. Her şey çok güzel giderken belki hayatına giren yeni kişiler alışmış olduğu bütün düzeni bozucaktı.