Bölüm 1 - Doğumgünü Hediyesi

19 1 0
                                    

Kapıyı kapattıktan sonra ensemi ovalayarak salona girdim. Fazla... yorulmuştum. Ama buna değmişti sanırım. Eğlenceliydi ve salonun ortasında koca bir hediye yığını vardı. Telefonumdan gelen mesaj sesi antreyi doldurduğunda salona koştum. Eğer mesaj Mert dışındaki herhangi birindense isyan bayrağını çekerdim.

Mert Çelik. Namı diğer biricik sevgilim. Kahverengi saçları ve gözleri olmasına rağmen çok yakışıklıydı. Onunla bu senenin başında tanışmıştım. Eğlenceliydi. Ve çekiciydi. Onun gibi yakışıklı birinin nasıl benim gibi sıradan birine aşık olduğunu bilmiyordum ama umrumda da değildi zaten. Mutluydum.

Aceleyle telefonu buldum ve mesajı açtım. Mesaj Mert'ten değildi. Doğrusu gizli bir numaradandı.

Kimden: Gizli Numara
Kapıyı aç.
Ecem.

Mesajda anlamsız bir ürperti vardı. Başımı iki yana salladım. Herhalde okuldan birileri beni işletiyordu. Zil çalınca bütün bedenim titredi. Gece gece kim gelebilirdi ki? Kendime kızarak sert adımlarla kapıya ilerledim. Aptal kuruntularla kafamı doldurmayacaktım. Kapıyı açtığımda karşımdaki 'şey' bir süpriz olmuştu benim için. Yerdeki hediye paketini elime almadan önce sinirlice güldüm. Yarım sattir saçma sapan düşüncelerle kafamı doldurmuştum. Muhtemelen bu hediye de Cenk'tendi. Cenk benden üç yaş küçüktü. Üniversiteye bu sene başlamıştı ve onunla okulda yapılan bir program sayesinde tanışmıştım. Çok şakacı bir çocuktu. Sarı saçları ve mavi gözleri vardı. Biraz çelimsiz bir yapısı vardı.

Yavaş hareketlerle paketi açtım. Krem rengi kutunun kapağını açtığımda içindeki kaseti gördüm. Hızlıca kaseti yerinden çıkardığımda altındaki kâğıdı fark ettim. Kağıdı yavaşça açtığımda çıkan hışırtı sesi boş evde bomba gibi yankılandı. Bu yutkunmama sebep olmuştu. Kağıt aslında bir haritaydı. Ve bir yer işaretlenmişti. İyice incelediğimde burasının Beykoz Sahilinde bir yer olduğunu gördüm. En çok gittiğim yer...

Masadaki bütün hediyeleri tek hareketle yere yığdım ve haritayı masanın üstüne koydum. 'Umarım bu bir şaka değildir.' diye mırıldandım. Sanırım bazı hediyeler kırılmıştı. Kaseti geniş ekran televizyonun altındaki dvd oynatıcıya taktım. Açılmasını beklerken rahatlamak için kendime partiden kalan biralardan birini koydum. Ekranda minyon bir kız belirdiğinde elimdeki bardak yere düşüp kırıldı.

Bu kız bendim.

"Merhaba..." elindeki kağıda baktı. Titriyordu. Ama bunu iyi saklıyordu.
"Merhaba Ecem. Oyun başladı."

***
Babam internete şifre koyduu. Şimdi zor vakit buldum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KATİL OYUNU.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin