Saat yine 5:30 ve ben yine bu saatte kalkmak zorundayım. Zaten saat 6'da kahvaltı yapma zorunluluğu sadece Erez ailesi gibi kaçık bir ailenin adeti olabilirdi. Ayrıca neymiş evden çıkmaya hazır bir şekilde masaya oturmalıymışız. Saçmalık kahvaltı dediğin pijamalar ve elindeki tosttan ibaret olmalı bu kadar resmiyete gerek yok. Hemen kısa bir duş aldım ve takım elbisemi giydim. Henüz 16 yaşındaki sıradan bir lise öğrencisi gibi görünsemde babamın bir şirketinde yarı patron niteliğinde çalışıyordum. 19 yaşıma bastığım zaman bir şirketin tam anlamıyla başına geçecektim ve yıllardır hatırlatarak beni büyütüyorlardı. Aynı şekilde abilerim ve ikizimide tabiki. Kapının aniden açılmasıyla kapıda çatık kaşlarıyla bana bakan Doğuhan'ı gördüm. İkizim olur kendisi.
''Batıhan nesin sen ya anlama özürlü filan mı ? Bu hafta üç oldu geç kalıyorsun. Saat 5:50 ve sen hala buradasın saçlarını filan düzelt ve in aşağı! Babamın azarlamalarını çekemem anlıyor musun ? Zaten annem yüzünden sinirleri baya bir bozuk sana patlar ve senden de bize hadi''
Saat ne zaman 5:50 oldu ya ben az önce uyandım saat 5:30'du. Bu kadar düşünürsem böyle olur tabi. Hemen saçlarıma şekil verdim ve koşarak aşağı indim ''5:59'' diye bağırdım. Sesli mi düşündüm ben onu salak Batı anırdın resmen. Masada bana uzaylı görmüş gibi bakan üç kardeşim,hala ağlayan annem ve birazdan nutuk çekmeye hazırlanan babam olmak üzere herkes kahvaltı için beni bekliyordu. Hemen Kuzey abimin yanına oturdum karşımda gülmemek için kendini zor tutan Güney abimle Doğuhan'ı görmemle bende gülmeye başladım Kuzey abim kulağıma ''Lan oğlum harbi malsın farkındasın değil mi ?'' diye fısıldadı. Bende ''Farkındayım abim merak etme'' diye fısıldadım.
Sayın Doğan Erez öksürür ve konuşma biter. Kahvaltıda konuşmak yasaktı.Bu 10 yaşımdan beri böyleydi sofra adabıymış tamam tamam. Babam konuşmaya başladı ''Batıhan ve Doğuhan siz bugün evdesiniz anneniz ne yapacağınızı gösterecek. Güney sen limana Kuzey sen benimlesin.''dedi. Evde mi? Evde ne yapabilirimki? Aa hayır olmaz,istemem banane bu işkence olmaz. Erez ailesi kuralları el kitabı diye bir kitap var onu okuyacaktık hemde babamın kasvetli kütüphanesinde. Doğuhan'da anlamış olmalı ki bana ''bittik biz'' bakışlarını atıyordu. Yıllardır babamın anlattığı şeyler bir kitap haline getirilmişti. Erez ailesinin erkek çocuklarıda bunu okuyup neredeyse ezberlemeliydi. Zaten biliyorduk hemde bütün kuralları. Kuzey abim iki yıl önce Güney abimde geçen sene okuyup neredeyse ezberlemişti. Söylediklerine göre berbatmış sıkıntıdan patlamışlar. Yani gözümüzü fazla korkuttular.İzin isteyip masadan kalktım. Duyduklarımdan sonra iştahım kalmamıştı.
Odama çıkıp hemen telefonumu buldum ve kader ortağım,kuzenim,sırdaşım Selim'i aradım. Aylardır görüşmüyorduk ama en yakınımdı. Benimle saçmalayak ikinci kişi olur kendisi. Normalde keyfim yerindeyken çok saçmalarımda.
''Alo''dedim ama ses yok.
''Batı sen miydin ya?''
''Yok hırsız birinin telefonunu çalmıştım rehberi karıştırırken kim bu bir arıyım dedim.Demek sahibinin adı Batıymış güzel isim.''
''Kes saçmalama ne oldu? Kolay kolay aramazsın sen.''
''Ne oldu tahmin et.''
''Hıhı medyum var karşında değil mi? Söyle işte.''gözlerimi devirip,
''Büyük gün.'' dedim ve sustum.
''Vay büyümüşte kitap mı okuyacak benim kuzenim?'' dedi ve gülmeye başladı.
''Alay etme sende okuyacaksın sonuçta,o zaman görürüm ben seni.''gülmeyi kesti ve
''Abilerin abartıyor olamaz mı? Sizi korkutmak için mesela.''dedi.
''Bilmem öyleyse ilk defa Doğuyla bir olur öldürürüm onları.''dedim sinirlenmiş gibi yaparak.
''Saçmalama hem az kaldı Kuzey abi gidecek birkaç aya öldürme yazıktır.''dedi ve yine gülmeye başladı.
''Seninle ciddi bir şey bile konuşamayacak mıyım? Korkut bir yandan sen bir yandan ömrümü yediniz delireceğim yakında.'' Umarım sinirlendiğimi anlamıştır yoksa telefonu suratına kapatabilirim.
''Batı'' dedi ve kahkaha atmaya başladı.
''Kapatıyorum ne var? Anırmaktan başka birşey yapmıyorsun konuş artık.'' Diye bağırdım.
''Tamam tamam sakin sustum gülmüyorum bak şeyi soracaktım.''dedi ve biraz güldü.
''Ne soracaktın Selim NEE?" diye tekrar bağırdım.
''Soruyorum. Korkut hala Korkut dediğinizde BÖÖ diye bağırıyor mu? Aklıma geldi kusura bakma.''dedi ve nefesini verip tekrar gülmeye başladı.
''Maalesef hala aynı Korkut aynı espriler.''dedim.
''Batı hadi sonra konuşuruz ben kapatıyım sanada kolay gelsin akşam arayıp neler olduğunu soracağım telefonu yanından ayırma malum benimde başıma gelecek öğrenmem lazım.Senin gibi abilerimde yok neyse anladın sen görüşürüz.'' Dedi hemde tek nefeste.
''Tamam hadi kapat.''dedim ciddi durmaya çalışarak.
'' Kapattım'' dedi ve suratıma kapattı.
Doğuhan yine odama daldı bu da iyice alıştı.
''Batı hadi yürü muhteşem ailemizin muhteşem kitabını(!) okuyalım''dedi gayet yapmacık bir şekilde.
''Tabiki hadi okuyalım canım ikizim (!).'' dedim onun yapmacıklığını taklit ederek.Birbirimizi pek sevmezdik her konuşmamız tartışma ile biterdi bu yüzden kısa kestim ve yanına gittim. Annemi merdivenlerden çıkarken gördük ve hemen yanına gittik ne yapacağımızı bildiğimizi söyleyip kütüphaneye indik annemde o sırada odasına çıktı. Masada iki kitap duruyordu, tamamen kahverengi tonlarındaki oda şimdiden hayat enerjimi sıfırlamıştı. Yaklaşıp kitaba baktım bu nasıl el kitabı kolum kadar ? Bununla Doğuhan'a vursam ölür heralde. Hemen babamın masasının yanındaki deri koltuğa uzandım ve şu kocaman el kitabını elime alıp okumaya başladım.
Umarım beğenmişsinizdir. :) Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle hepinizi öpüyorum. Bir sonraki bölüm için yorum ve oy sınırım yok gerçekten beğendiyseniz zaten oy verip yorum yapıyorsunuz. :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Yön 4 Evlat
HumorEREZ AİLESİ Her erkek Erez 19 yaşına bastıktan 1 hafta sonra ailesinin seçtiği bir bölgedeki amcasının yanına gider. Şirket ile ilgili her şeyi öğrenmesi için 1 yıl amcası yardım eder ve daha sonra amcası tamamen sorumluluklarını yeğenine bırakır. H...