MELEK IRAZ
1976-2001
İşte yine o gün annemin beni kabuslarla dolu hayatımda bir başıma bırakıp gittiği ve benim ancak dört yılda bir anabildiğim gün.Sanki içimde birşey kalbimi parmparça ediyormuş ve beni nefessiz bırakıyormuş gibi. Ellerimi boğazıma götürüp görünmez urganı çıkarmaya çalışıyordum ancak bunun sadece benim hayalgücümün ürünü olduğunun bilincindeyim,Yeşim yani üvey annemin anlattığı sakinleştirme tekniklerini uygulamaya çalıştım.Gerçi ne kadar başarılı oldum bilemem.Yavaşça annemin mezarının yanında oturduğum topraktan kalktım Yeşim beni yine sorguya çekicekti biliyorum.Kendisi psikolog olduğu için beni anlayabildiğini sanıyor ya da onun yeni bilim projesi gibi bişeyim galiba, kadının hayatı beni normal bi insan yapmaya adanmış gibi evet, çok da normal biri olduğum söylenemez hiç arkadaşım yok bunun için uğraşmadım , ben kendi derdime bile çare bulamazken biriyle arkadaş olmayı onun dertlerini kendime dert etmeyi pek düşünmüyorum ,gerekmedikçe konuşmam da çünkü bu kısa ömürlü hayatımda kelimeler asla arkadaşım olmadı onlar beni anlatamazlar.
Mezarlıktan çıkıp sokakta yavaşça yürümeye başladım ,saatlerce anlamsızca yürüdüm etrafıma bakmadan kaybolmaktan korkmadan acılarımdan kaçabilecekmişim gibi yürüdüm.Telefonum çalmaya başladı , normalde onu yanıma almazdım ama babamla olan rutin son kavgamızda bana eğer telefonumu yanıma almazsam beni bidaha dışarı çıkarmayacağını söylemişti .Yeşim arıyordu, ondan nefret etmiyordum iyi biriydi benimle çok uğraşmıştı ama çok meraklıydı ve onu sevmiyordum .
Ne kadar çocukça da olsa anneme ihanet etmiş gibi hisediyordum.Kimseye büyüdüğümü idaa etmemiştim zaten.Telefona bakmayı kesip çağrıyı cevapladım:
-" Bade kararını verdinmi ?"
"Sana söylemiştim Yeşim üniversiteye gitmeyeceğim bu konuyu tekrar açma."
"Bade sen çok akıllı bir kızsın ve seni şu anda bile kabul edebilecek üniversiteler var , niye gitmemekte direniyorsun ki ?"
" Zorlama Yeşim istemiyorum . "
"Bak Bade disleksin olabilir ama sen buna rağmen çok yeteneklisin ve-."
" Yeşim kendi sınırlarını aşıyorsun ,senin bana karışmaya hakkın yok hiç bir zaman da olmadı kendini annem yerine koymaktan vazgeç."Yeşimden bir süre ses gelmedi sadece onun iç çekişlerini duyuyordum .
" P-peki Bade sana karışmıyorum bildiğin gibi yap."
Telefonu kapattı ,onu kırdığımın farkındaydım normalde olsa bu kadar sert konuşmazdım ama annemin hatıraları beynimde dolanırken onunla samimi olmak istemiyordum.Her ne kadar annen gibi davranmıyorum dese de bunu farkında olmadan yapıyordu.Adımlarımı hızlandırarak yürümeye devam ettim ,kafamı boşaltmak ve içimdeki beni rahatsız eden vicdanımın sesini bastırmak için kulaklıklarımı takıp müziğin sesini son ses açtım yaşlar gözümden istemsizce akmaya başladı ,hayatım ne kadar kötü olsada asla Allah'a isyan etmemiştim ,ve hayatımın değişmesini saniyelerin kaldığı herşeyin ve hiçbirşeyin mümkün olduğu o anda aklımdan sadece "Lütfen Allahım bende YENİDEN mutlu olayım" cümlesi geçti,ve sonrası...
Sırtımda hissettiğim keskin acı ve beni içine çeken karanlık.Selam ,nasılsınız ? Burda yeniyim ve bölümlerim kısa ama hikayemi seversiniz diye umuyorum eleştirileriniz ve beyendiğiniz taraflar olursa yazmaktan çekinmeyin, düşünceleriniz benim için önemli :) hoşçakalın .