Telefonumun o iğrenç alarm sesiyle zorda olsa uyandım. Bugün büyük gün çünkü en yakın arkadaşım Gonca ile Bodrum'a çalışmaya gideceğiz.
Yataktan kalktım ve dolabıma gittim. Biraz oyalandıktan sonra Turkuaz bir elbise ve pembe babetlerimi giydim. Sarı çantamı ve yeşil bavulumu aldıktan sonra kapıdan çıktım.
2 katlı ahşap bir evimiz var, zengin bir aile değiliz. Yani aile dediysem de annem ve ben. Bu evde rahmetli babamın çok anısı olduğu için eskide olsa bu evden asla vazgeçmem. Babam ben çok küçükken trafik kazasında hayatını kaybetmiş. Aslında o gün sadece onun hayatı değil, benim ve anneminde hayatı bitmişti. Ben her ne kadar birazda olsa atlatsamda annemin suratından anlaşılıyor hala üzgün olduğu. Ben babamın hep benim yanımda ve benimle gurur duyduğunu biliyorum. Bu bana yetiyor zaten.Otobüse geç kalmamak için koşturuyorum eğer geç kalırsam Gonca beni valla keser. Neyse ki sonunda otobüse ulaştım. Bavulumu yerleştirdikten sonra koltuğuma oturdum.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------Birbirlerinden tamamen farklı, ayrı dünyalardan yaşayan iki insanı, sizce bir araya ne getirebilir ? Tesadüfler mi ? Kesinlikle Hayır ! Çünkü tesadüf diye bir şey yoktur. Hele kiii konu Aşksa...
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Otobüsten indim ve havaalanına geldim. Zaten bavulum ağır bide sapı bozuldu. Bugün bütün aksilikler hep beni buluyor ya. Umarım Bodrum böyle geçmez. Havaalanı kapısına girmeden önce bir köşede bavulumu düzeltmeye çalıştım. Ya bunun sapı sıkışmış lanet olası bavul diye bavulla birlikte debelenirken bavulun tekerleğine bastım.
Allahtan tam düşerken iyi bir adam olacak ki beni tuttu bende düşme heyecanıyla onun boynuna tutundum. Tutunmamla göz göze gelmemiz bir oldu. Daha demin size "İyi bir adam" dedim ya işte o sözümü geri alıyorum beyninizden o kelimeleri silin. Çünkü o öküz iyi bir insan olamaz. Oda beni tanımış olacak ki ikimizde aynanda-Yine mi sen ? dedik, tabi ben onun kucağından kurbağa gibi zıplayınca çocukta bi afalladı tabi. Az kalsın düşüyordu ama istifini bozmadı gerizekalı. Peki bu çocuğu nerden mi tanıyorum ? Hemen anlatıyım.
-------------------------------------------------Burayı da lütfen okur musunuz ?
292 kelimelik birinci bölümün sonuna geldik. Biliyorum biraz kısa oldu. Ama ben kısa ve çok bölüm atıp hem sizi sıkmak hemde kendimi bilgisayar bağımlısı yapmak istemedim. Bölümler yaklaşık 300-350 kelime olucak diye planlıyorum. Eğer hikayemi beğendiyseniz lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin dostlarım. Oy ve yoruma göre hikayemi devam ettireceğim az sevilirse devam etmeyi planlamıyorum. Zaman ayırıp okuduğunuz için hepinize çok ama çok teşekkür ederim dostlarım. Bir sonraki bölümde görüşmek üzereee.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Kokusu
Teen FictionBirbirlerinden tamamen farklı, ayrı dünyalardan yaşayan iki insanı, sizce bir araya ne getirebilir ? Tesadüfler mi ? Kesinlikle Hayır ! Çünkü tesadüf diye bir şey yoktur. Hele kiii konu Aşksa... Çilek Kokusu dizisinin uyarlanarak yazıya dökülmüş hal...