-1-

35 8 2
                                    

Genç adam, bilinci yavaş yavaş yerine gelirken başında hissetmiş olduğu keskin ağrı yüzünden inledi ve oturduğu sürücü koltuğunda doğrulmaya çalıştı. Acıdan kısılan gözlerinin izin verdiği kadarıyla etrafa göz gezdirirken karşılaştığı manzara karşısında şaşaladı. İçinde bulunduğu araç fena şekilde bir ağaca toslamıştı ve baygınlık geçirmesinin nedeni de bu olmalıydı. Bir tarafa doğru yamulmuş dikiz aynasında gördüğü o baygın mavi gözlü ve başından yara almış adam ise kesinlikle ona yabancı gelmişti fakat aynadan bakıştığı yansımanın kendisine ait olduğunun da bilincindeydi.

Genç adam buraya ne zaman geldiğini ve nasıl kaza geçirdiğini hatırlamıyordu. Neler olup bittiğini hatırlamak için zihnini toparlamaya çalışıyordu ki yan koltuktaki sırt çantasını fark etti. Telefonunu bulup birilerine ulaşsa ve yardım çağırsa iyi olacak gibiydi. Titreyen parmaklarının izin verdiği bir hızda çantanın fermuarını açtı ve telefonunu aramaya başladı. O sırada eline gelen kağıt parçalarının ne olduğunu anlamak için kağıdın üstünde yazanları okuduğunda bunların uçak bileti olduğunu anlamıştı. Biletler iki kişilikti ve biri genç adama diğeri ise tanıdığını sanmadığı bir kadına aitti.

O sırada kucağındaki çanta aniden titremeye başladığında genç adam ilk başta irkildi fakat bu titreşimin nedeninin çantanın içindeki cep telefonu olduğunu fark ettiğinde hızla çantayı karıştırarak telefonu buldu ve titreyen parmağını hareket ettirerek aramayı cevapladı.

Karşıdaki kişi telefonu açar açmaz, ''Ne yaptınız? Otele varabildiniz mi?'' diye sorduğunda genç adam cevap veremedi. Arayanın kim olduğu konusunda bile emin değildi. Fakat az sonra aynı sesin sahibi ''Vincent orada mısın?'' diye sorduğunda genç adam ona başka bir soruyla karşılık verdi. ''Evet buradayım fakat siz benim neyim oluyorsunuz?''

Bir süre iki tarafa da sessizlik çöktü. Karşıdaki kişi nihayet konuştuğunda sesi endişeli geliyordu. ''Vincent, sen iyi misin? Yoksa bana oyun mu oynuyorsun?''

Genç adam bu bilinmezlikten kurtulmak istercesine titreyen sesine hakim olamayarak konuştu. ''Ben neler olduğunu bilmiyorum fakat kaza geçirdim sanırım. Bana yardımcı olabilir misiniz?''

Karşıdaki kişinin yükselen sesinden daha da endişelendiği hissedilebiliyordu. ''Kaza mı? Vincent, bana şu an nasıl olduğunuzu söyle! Melissa da sen de iyi misiniz?''

Genç adam karşıdaki kişinin söylediklerine anlam veremiyordu. ''Arabada benden başka kimse yok.'' dedi. Ardından da ''Bana yardım edecek misiniz?'' diyerek önceki sorusunu yineledi.

Karşıdaki ses de olanları anlamak istercesine ''Abi senin neyin var?'' diye sorduğunda genç adam sustu. Neyi olduğunu kendisi bile bilemezken karşıdakine verebileceği bir cevabı yoktu. Karşıdaki pes edermiş gibi ''Pekala abi. Bana nerede olduğunu söyle seni almaya geleceğim.'' dediğinde genç adam çaresizce etrafına bakındı. Zihninde koca bir boşluk varmış gibi hissederken bulunduğu yeri hatırlaması beklenemezdi.

Karşıdakine beklemesini söyledikten sonra her ne kadar zorlansa da arabadan inmeyi başardı. Dizindeki sızlayan yara işini hiç de kolaylaştırmamıştı. Sürücü koltuğundan indiği arabanın tamamen ezilmiş kaportasını gördüğündeyse duraksamadı ve nerede olduğunu öğrenmek adına bir ipucu bulmak için asfalt yolda canının acısını görmezden gelmeye çalışarak yürümeye başladı.

.
.
.

Yıllar önce taslağını yazdığım ve 5 yıl sonra wattpade girdiğimde karşılaştığım hikayemin ilk bölümünü sizlerle paylaşıyorum. Konu ilginizi çekerse beğenmeyi ve takipte kalmayı lütfen unutmayın 😌

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin