" Ah hardal sosu sevmediğimi bildiğin halde neden bifteğin üzerini onunla döşüyorsun ki baba" odama girip çantamı yere atarken bir yandan da kızıyordum. Pekala üniversiteli bir kız olarak asi olmak benimde hakkım. Hele ki üniversiteyi babamın dizinin dibinde okuyorsam. Ah birde pencerinin yanındaki koltukta oturan şu çocuk var. Oda bir se-
Bir dakika.
"Sende kimsin ?" diye sordum şaşkınlıkla. Tam ağzını açacakken "Nasıl geldin bilmiyorum ama babam seni görürse bacaklarını kırıp istemediğin yerlere sokabilir" dedim parmağımı ona doğru uzatıp sallarken. Oturduğu yerden kalkıp karşımda durdu ve "Ben Prens Dylan , ve beni General Magnus buraya getirdi." dediğinde kaşlarım çatılmıştı. "Peki" dedim uzatarak ve arka arka yürüyerek odadan çıktım. Koşarak babamın yanına gittiğimde bana sırıtarak bakıyordu. "Odamda bir prens var!" dedim kaşlarımı çatarak.
"Evet ve iyi anlaşacağınızı umuyorum" dediğinde " Ciddi misin ?" diye sordum alayla. "4 yıl önce bir prenses getirdin ve şimdi bir Prens. Hani senin gizli işin prenses koruma programıydı." dediğimde ellerini pantolonunun arka cebine sokup dudaklarını birbirine bastırarak bana baktı. "O tehlikede olan prensleri öğrenene kadar öyleydi " dedi.
Yaşasın !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prens Koruma Programı
Fanfiction" Baba 3 yıl önce bir prenses getirdin. Şimdide bir Prens mi getiriyorsun ? Hani senin gizli işin Prenses koruma programıydı ?" " Ülkede tehlike altında olan Prensleri öğrenene kadar öyleydi Carter "