"Şimdi beni dinle" dedim parmağımı ona doğru uzatırken. Dik oturuşundan taviz vermeden bakışlarını parmağıma diktiğinde kaşlarım onunkiler gibi çatılmıştı. Yavaş hareketlerle oturduğu yerden kalkıp gözlerini gözlerim ile birleştirdi ve kaşlarını çatarak " Bakın hanımefendi. Kendinizi ne sanıyorsunuz bilmiyorum ama şu zamana kadar size iyi davranmamın sebebi nezaketti. Fakat artık yeter. Haddinizi aşıyorsunuz. Ben bir prensim . Bana mı emir vereceksiniz ? Hemde o ses tonuyla!" konuşmaya başlamasından bitirmesine kadar onu kocaman gözlerle dinledim.
Oh pekala bu zor olacak.
" Hadi ya " dedim kollarımı göğsümde birleştirirken. " Eğer Prenssen git Prensliğini yap. Gelip benim odama tünemişsin" dedim en gıcık ses tonumla. "Senin gibilere bizim kraliyette ne diyorlar biliyor musun ?" dedi kendini beğenmiş bir ifadeyle. " Defol bu saraydan " diye devam ettiğinde yalandan gülmeden edemedim.
"Gülüşün iticiymiş." dediğinde gözlerimi büyüttüm. "Birincisi o yalancı gülüşümdü alay amaçlı ve ikincisi hani senin kibarlığın !" diye kızdığımda güldü. "Parmağını bana doğru uzatıp yüksek ses tonuyla emir verene kadardı" dediğinde dişlerimi sıkıp topuğumu yere vurdum. "Cehenneme git!" diye kızdığımda gülmekle yetindi ve ardından yatağıma oturup "O zamana kadar bu yatakta yatarım teşekkürler " dedi yüzündeki piç gülümsemeyle.
Odadan çıkar çıkmaz mutfağa girdiğimde saçma salak nefes alıp veriyordum. Sinirlerimi çok feci bir şekilde bozmuştu. " Carter konuşmamız lazım" babam mutfağa girip beni gördüğü anda gülmeye başladı. "Kıpkırmızı olmuşsun" dediğinde "Ne konuşacağız" dedim gözlerimi devirerek. " Dylan'ı okuldakilere kuzenim olarak tanıtacaksın" dediğinde alayla güldüm.
"Yakında kasaba işlerini bırakıp benim birden ortaya çıkan kuzenlerimi araştıracak baba" dedim önceki olaya da gönderme yaparken. "Gönderme yaptığının farkındayım ama ne güzel bir arkadaşlık kurdun sayemde. Belki yeni bir arkadaşlık gelir" dediğinde gözlerimi devirdim ve turşu kavanozunu alıp "Dikkat et de karga gelmesin , bilirsin karga ölümü temsil eder" dedim. Mutfaktan çıkıp göle doğru adımladım.
Neden bilmiyorum ama arkamı dönüp odama doğru baktığımda camda bana alaylı gülümsemeyle bakan Dylan'ı gördüm. Gülümsemesi sırıtmaya dönüp el salladığında sevimlice sırıttım ve bende el salladım. Ardından orta parmağımı kaldırıp sadece onu salladım.
Eh en azından yüzündeki salak sırıtma gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prens Koruma Programı
Fanfiction" Baba 3 yıl önce bir prenses getirdin. Şimdide bir Prens mi getiriyorsun ? Hani senin gizli işin Prenses koruma programıydı ?" " Ülkede tehlike altında olan Prensleri öğrenene kadar öyleydi Carter "