3.Bölüm

280 15 3
                                    

Hikaye hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum :) Belirttiğim yerde şarkıyla okursanız daha etkileyici olacağına inanıyorum =) İyi okumalar :)

Karanlık. Kimilerine göre büyük bir korku,kimilerine göre umutsuzluk kim bilir belki de çaresizlik. Benim için karanlık beni içine sığdırabilen, akmayı unutmuş gözyaşlarımı soğukluğuyla kurulayan, düşüncelerimdeki savaşa beyaz bayrak çektiren tek sığınak. Kaybolmuş maziyi saklı tutan, yaklaşan geleceği kollarında bekleten sessizlik karanlık.

Yağız. Yeni duyduğum, gözlerini yeni gördüğüm, ölümün bağırışında yok olmuş duygularıma tekrar yaşam fısıltısı gönderen, siyahlığa karışan adam. 

Bıraktığı yerde öylece dikilmeye devam ediyordum. Beş dakika öncesi hiç yaşanmamış gibiydi. Duyduğum tehditleri kulaklarım yalanlamak için haykırıyorlardı. Her şeyi unutmak kolaydı ama yerde duran kurumuş kan yine çarpmıştı suratıma. 

En çok sinirimi bozan ise uzun süreli hissizliğin ardından şu an taşlaşmış kalbimi gıdıklayan şeyi adlandıramamaktı. Korku olamazdı. O benden alınalı iki yıldan da fazla oluyordu. İçimde oluşan kıpırtı neydi ? Galiba meraktı. Evet, en mantıklı olanı buydu çünkü bana meydan okuyabilen bir insan olması merak duygumu kabartmıştı.

İyice sessizleşen yollarda beyaz kesik şeritlerin üstünde yürüyordum. Onlar da benim gibi parça parça bölünmüşlerdi. Arabalar yollarda ilerlemekten vazgeçmişti sanki, aslında sadece saat gecenin üçü olduğu için böyleydi. 

Yürümekten sıkılıp kendimi asfalta bıraktım. Herkes gibi çimlerin üzerinde uzanmak bana yakışmazdı. Gün boyunca üzerinden geçen lastiklerin bıraktığı plastik kokusu burnuma dolmalıydı ki beynim uyuşmalıydı, bilincim açık olduğu müddetçe dayanamıyordum çünkü... Düşüncelerim var olduğu sürece yıldızlar bile kan damlatıyordu yüzüme. Ağaçların yapraklarından çıkan tatlı meltemin sesi kulaklarımı delen silah sesine dönüşüyordu. 

Sanırım uyuma vakti gelmişti. Yıldızlara patlayıp ölerek saçtıkları atomlarla insan ırkını meydana getirdikleri için bir kez daha lanet ettim. Yine de göz alıcı bir güzellikleri vardı. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken kendimi boşluğa bıraktım.

x.x.x.x.x

Sabah kulaklarıma dolan uğultularla uyandım.

"Ne olmuş ki acaba ?"

"Bak görüyor musun kızcağızın halini ?"

"Araba çarpmış falan olmasın."

Gözlerimi açtığımda kalabalık grubun hepsi bir adım geri attı. Buz gibi soğuk bakan maviliklerimin tek sevdiğim özelliği buydu. Benden uzak durun sinyalini veren başka bir yanımdı. Açıkçası meraklı teyzeler topluluğundan duyduklarımın aksine daha yaratıcı tahminler beklemiştim. Bir keresinde yine beni asfaltta yatarken görenlerden biri "Kızz! Kocası dövüp buraya atmış bunu baksana." diye bir yorumda bile bulunmuştu. 

İnsanların olaylar karşısında verdikleri tepkiler aslında var olan gerçek yüzleriydi. Bana bunu söyleyen teyzenin sağ gözündeki belli belirsiz morluk bana yakıştırdığı durumu kendisinin yaşadığını belli ediyordu. 

Bu seferkilerin arasından ilgimi çeken olmamıştı. Onları dinlememek için alışkın olduğum şekilde kendimi konuşmalara karşı kapalı konumuna aldım. Yavaşça yattığım yerden kalkıp tekrar şeritlerin üzerinden yürümeye başladım. Gece olduğu kadar zevk vermiyordu.

"Deliymiş baksanıza."

İşte beklediğim yorum da gelmişti. Buradaki işim tamamlanmıştı anlaşılan. Yoldan geçen her araba bana sövmek için kornalarına yükleniyorlardı. Bu kadar umursamaz olduğuma göre canıma kıymam daha mantıklı gözüküyordu tabi ancak bu benim cezamdı, ölmek benim için basit kurtuluş olurdu. Yaşamak ve yaşarken ölmek zorundaydım. 

Aç GözleriniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin