(bir kaç bölüm hikayeyi Ateş in gözlerinden anlatacağım:)
Multimedyada sinir bozucu Kayra(hatırlıyorsunuzdur umarım ) var
Benim sıradan ve güzel bi hayatım vardı, babam işinde başarılı bir iş adamı, annem ise mimardı, Çocuklugum çok sıradan ve harikaydı genelde gündüzleri annem ve babam ışte olurdu beni kreşe bırakıyorlardı akşamları ise annemle oyunlar oynardım, babam işlerinin yoğunluğundan dolayı benimle pek ilgilenmezdi ama bu konuda onu suçlayamazdım sonuçta bizim için çalısıyordu. Çok çalışkan bi çocuk değildim görünüşe bakılırsa zeki bi çocuktum çünkü güzel bi lisede okuyordum, hiç çalışmadan bu liseyi kazanmış olmam egomu fazlasıyla tatmin etmişti, insanlara biraz küçümser bi tavırla baktığım doğrudur, ee sonuçta diğerleri sabahlara kadar çalışarak burayı kazanmıştı, ben ise kılımı bile kıpırdatmamıştım. Bu kadar kendimi övmek yeterli sanırım: )
Lise ikinci sınıftayken kantine giderken onunla (Akreple) çarpıştım, bunu size niye anlatıyorum çünkü onu tanıyorsunuz açıkçası onu ilk kez o gün farkettim meğer iki yıldır sınıf arkadaşıymışız. Kemik gözlükleri olan inek bi kıza benziyordu zaten de öyleydi ama bu çarpışma nedense beni çok etkilemişti çünkü bu güne kadar bana böyle bakan tek kişi annemdi, gözleri annemin gözlerine ne kadarda benziyordu. Beni bu kadar çok etkileyen başka bi şeyde kokusu olmuştu, nasıl anlatsam, biraz benim kokuma benziyordu tropikal agaclar, çiçekler ve deniz kokuyordu. Insan bu kokuyu aldığında kendini deniz kenarında gibi hissediyordu. Evet özensiz ve vasat bi görüntüsü vardı ama gözlerine bakanı büyüleyen bir sihri vardı.
Bir yıl sonra bi kızla karşılaştım. Adı Kayra ydı. Ben ne olduğunu anlamadan kıza aşık olmuştum. Ben Ateş, aşık olmayan Ateş aşık olmuştum, kendimi bir anda onun peşinden kosarken buldum. kız bi kovalayıp bi kaçıyordu. Ama ben her defasında kendimi onun yanında buluyordum. Akrep i arada görüyordum. Bakışlarım bazen onda takılı kalıyordu ama buna anlam veremiyordum çünkü ben Kayra ya aşıktım. Kayra yanıma geldiğinde dünyadaki herşeyi unutuyordum.
Mezuniyet gecesi Kayra ile deniz kenarına gittik. Bi süre oturduk. Bir anda deniz köpürmeye, şimşekler çakmaya başlamıştı. Ben ne oldugunu anlamadan Kayra doğruldu, bana baktı ve kahkaha atmaya başladı gözleri büyümeye başlamıştı ve ellerinden kıvılcımlar çıkıyordu.Arkasında bir adam belirdi dehşet verici mor gözlere sahipti. Kayra ya döndü ve
"Onu bulman ne kadar da uzun sürdü böyle, ben senin daha hızlı olduğunu adım gibi biliyorum" dedi. Haince sırıtıyordu. Kayra arkasını dönmeden
"Aslında onu daha önceden buldum ama canım biraz oyun oynamak istedi,sonuçta taş gibi çocuk, benim işim bittiğine göre gitme vaktiniz gelmiştir "
Duyduklarımdan hiç bi bok anlamamıştım. Zaten bunlarda duyduğum son cümleler oldu.