HAZIRLIK AŞAMASI

74 3 1
                                    


Çok geçmeden Yusuf ' la Aras 'ın konuşması arasına katılmış durumdaydım.

- Hop ! Sakin beyler ! Neden keyfinize bakmak yerine bu tür entrikalarla vakit harcıyoruz ? Baloda biricik kuzenimi kavalyem düşünmüştüm . Kusura bakma Aras . Dicle boşta . Onun kavalyesi ol bence.

Bunu söyler söylemez . Aras 'ın suratı düştü. Yusuf tepkisiz , ama şimdilik. Çok geçmedi.

Yusuf " İlk kez doğru bir şey dedin ihtiyar " dedi. Bu çocuk cidden beynini aldırmış falan olmalı bana sürekli ihtiyar diyor. Ondan 3 yaş küçük olmama rağmen bana ihtiyar diyor .Bana ya bana ! Ben daha 18 yaşındayım .Hanzo kuzenim beni deli etmekte yine en ön sırada. Protokolden yer ayırmış gibi ...

Yusuf ' un sözüne aldırış etmedim. Zaten hava kararmaya başlamıştı. Kahvelerimizi içip mağazanın cafesinden çıktık. Yusuf , Aras ' a Dicle' yi eve bırakmasını söyledi. Aras 'la Dicle arabaya doğru ilerlediler.

Yusuf'la ben de arabaya doğru gittik. Arabaya bindiğimizde Yusuf'un her an soru soracak gibi bakan gözleri tabiki daha fazla dayanmadı ve sordu.

- İlk defa ben ısrar etmeden ve kendi isteğinle istediğim şeyi yaptın . NEDEN ?

-Bir nedeni yok.

-Ne demek yok ?

-Yok İşte.

-Efal !

-Ne var Yusuf ?

- Nedenini söyle .

- Neden mi ? Oo en sevdiğim.Söyleyim o zaman nedenini. Hayatın boyunca yanımda olan Yusuf YILMAZ . Bu sefer de ben seni korumak istedim . Seni Aras ' a karşı korumak. Sana istediğimi söyleyip Aras' a istemediğimi belli ederek seni korumak istedim. Al işte nedeni bu Hazno.

- Ne demek şimdi bu ?

- Cidden anlamadığını söyleme .Aynı uzun cümleyi bir daha kurmak için fazla üşengecim.

- Anladım.

-Şükür.

-İhtiyar !

- Ne var ?

- Teşekkürler.

Yusuf bana bu davranışım için teşekkür etmişti. Biraz şaşkın biraz mutluluk hissetmiştim.Garip bir duygu sergiliyordu yüzüm. Ne bileyim bir değişik işte. Daha fazla Yusuf ' un teşekkür etme durumunu kurcalamadan konuyu kapattım.Zaten evin önüne gelmiş sayıyılırdık. Yusuf beni eve bıraktı. Annemle babam Yusuf'u çaya kalması için ikna etmeye çalışsa da Yusuf eve gitmekte ısrarcıydı. Yusuf gitti. Ben de yorgun olduğumu söyleyerek daha fazla annem ve babam ile kafa ütülemeden odama çıktım .Yatağıma uzandım. Düşünmeye başladım.

《~EFAL~》

Yarın ... Yarın her zamankinden farklı olacaktı. En azından böyle umut ediyordum. Ders çalışmak için saatini kuran bir ÖSS öğrencisi , her gece rüyasında gördüğü en büyük hayalinin yani - beyaz önlüklü kalp cerrahı olarak kendi hastanesindeki şef olmanın verdiği hava ile hastane koridorlarında gururla yürüyen ben - evet işte en büyük hayalim , aynı zamanda her gece gördüğüm mükemmel ötesi bu rüya .İnsanın hayallerini geceleri kimse olmadığında rüyasında görmesi ne kadar güzel bir duygu gerçekten anlatamam. Anlatılmaz yaşanır derler ya işte bu tam da öyle bir şey. En büyük hayalimi rüyalarımda görmek. Ama bu gece rüyalarımdan ayrılacak olmamdan korkuyorum. Her gece uyumadan önce düşündüğüm şey , üniversite sınavı sonucunu öğrendiğimde yaşayacağım mutluluk olurdu. Fakat şimdi uyumadan önce düşündüğüm şey , baloydu.Balo konusunda bu kadar sıkılıp, önemsemeyip , bir an önce gelip geçmesini isterken neden şimdi baloyu düşünüyordum ? Yarın için heyecanlı mıydım ? Heyecanlanmak?

PAEFMİRALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin