Etrafta çok hafif bir şekilde müzik çalarken herkes Kyungsoo'ya bakıyordu.Çok büyük olmayan kalabalığın önünde bir iki merdiven yükseklikte duruyorken hangi ara buraya geldiğini düşündü.Babasının düğün işlemleri hızlandırdığını biliyordu fakat bu biraz fazla hızlandırılmıştı.
İşin garip yani tüm davetliler bembeyaz giymişler Kyungsoo'ya gülümsüyorlardı.Babası bile gülüyordu.Tabi gülecekti.Sonunda amacına ulaşıyordu.
Gelen konukları izlemeyi bırakıp karşısına baktığında büyük kapının açıldığını gördü.Kısa süre sonra içeriye bembeyaz gelinlik içerisinde bir beden girmişti.Duvak yüzünü örttüğünden kim olduğu belli olmuyordu.Arkasından kırmızı gül yaprakları döken küçük çocuklar eşliğinde elindeki çiçeğiyle Kyungsoo'ya doğru ilerliyordu.
Kyungsoo'nun düşündüğü şey öncelikle Lay kesinle bir erkekti ve bu gelinlikte neyin nesiydi?Yoksa Zhang ailesinin bilinmeyen bir kızı mı vardı?Babalarıyla Lay'le evlenecekleri konusunda konuştuklarına yemin edebilirdi.
Belkide fazla hızlandırılmış düğün hazırlıkları nedeniyle damatlık bulamamışlardı ve Lay annesinin gelinliğini giymişti.
Kyungsoo kafasındaki düşünceleri yok etmek amacıyla kafasını hızla sağa sola sallarken beyazlar içindeki cisim çoktan yanına gelip durmuştu.
"Bugün bu iki gencin evlilikleri nedeniyle hepimiz burada toplandık..."
Kyungsoo karşısındaki bedeni incelerken ondan bir basamak üstte duran yaşlı adamın söylediklerini fark etmemişti.
Bir süre sonra onu bu dalgınlıktan kurtaran yaşlı adamın yükselen sesi olmuştu.
"...eşinizi öpebilirsiniz diyorum."
"Oh fakat ben daha evet demedim."
Kyungsoo yaşlı adama döndüğünde adam yerinde yoktu.Konuklara döndüğünde onlarında gittiğini görmüştü.
Ellerini uzatıp gelinliğin duvağını açtığında üçüncü bir şoku yaşıyordu.Çünkü şuan Kai ona gülümseyerek bakıyordu.
Kyungsoo şaşkın olmasa kahkaha atabilirdi.Bu fazla komikti.
Kai gülümsemesini büyüttüğünde Kyungsoo ona yaklaşıp gözlerini kapadı ve dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.
Güzel dudaklardan ayrılıp gözlerini açtığında tek gördüğü bembeyaz bir tavandı.Gülerek yüzünü yastığa bastırdı.
"Tabi ya başka ne olabilirdi ki."
-------------------
"Hey Soo ne düşünüyorsun öyle.Heyecanlı mısın ? Nede olsa bugün evleniyorsun , kendini şimdiden çok yorma gece Lay ile çok işiniz olacak."
Sehun dalga geçerek konuştuğunda diğerleri gülmüştü.Şuan nikahın kıyılacağı yerin arkasındaki hazırlanma odasında oturuyorlardı.
"Yah Oh Sehun ! Gülmeyin , yah gülmeyin dedim size!"
Kyungsoo sitem ederek konuştuğunda arkadaşlarının gülmeleri çoğalıyordu.
"Serseriler.Neden sizle uğraşıyorsam.Hem biricik sevgilin nerede ? Hiç ayrılmıyordunuz , işerken bile çocuğu takip ediyordun"
"Hyung! Neden aklıma getirdin ? O şuan kampta ve bana ne dedi biliyor musunuz ? Ben altta olana kadar sevişmeyeceğimizi söyledi!"
Bunu duyan çocuklar kahkahalar atmaya başlamıştı.Chen ise resmen hönkürüyordu.
"Lan ahahha Sehun ksdfkfdds lan sdfdsfdf "
"Gülmeyin! O hain geyik bana bunu nasıl yapar anlamıyorum ! Kaç gündür bu kural yüzünden ona dokunamadım.Ben geyiğimi özledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN DIŞI
Fanfic♣OYUN KURUCU'nun ikinci sezonudur.♣ Her şey düzene girmeye başlarken eve gelen paketle dengeler tekrar bozuldu. En saf görünen aslında en kirli olandı. Bu sefer kurallar yok. Bu kirli oyunda göründüğü gibi olmayan mı yoksa olduğu gibi görü...
