Eylül seni seviyorum!!!

3.3K 213 9
                                    

Arkadaşlar vote ve yorumlarınızı bekliyorum :))

******

Bu gün okulun son günü . Ben okulun son günü hep sevinirdim hem tatile gireceğim hemde karnemi iyi getireceğim için . Ama bu yıl mutsuzum . Hemde  çok . Bunun nedeni Emre mi bilmiyorum. 

Edanın bana ezik olduğumu hatırlattığı  gün, hani şu öpüştükleri fotoğrafı gördüğüm gün okuldan çıkıp gittim . Bir parktaki banka oturdum ve saatlerce ağladım . Eve gittiğimde ağlamaktan gözlerim şişmiş olmalı ki annem beni görünce bir çığlık attı yan komşumuz olan Meral teyze duyup eve geldi . Bende sınavım kötü geçti biraz ağladım gibi yalanlar uydurup tüm gün boyunca uyudum . Bir sonraki gün okulda herkes bana bakıp güldü ve ezik gibi bir şeyler zırvaladılar. 

Edayla karşılaştık ama bu sefer beni aşağılamadı . Emrede olanları öğrenmiş olmalı ki oda bana bakıp güldü . Aslında bu beni en çok yıkan şeydi . Yani okuldakilerin veya Eda'nın ne düşündüğü umurumda değil ama Emre... Onun beni aşağılaması kalbimi çok kırdı . 

Yani kısacası artık okulda adım Eylül değil Ezik...

Her neyse artık bunları düşünüp daha çok üzülmek istemiyorum.  Bu gün karnemi alacağım ve ailemi yine gururlandıracağım . 

******

Okulun bahçesine girerken bahçenin kalabalık olmasına aldırmadan hızlı adımlarla okul kapısına ilerledim  ama arkamdan gelen sesleri de duymadım değil .

- Aaaaa ezik değil mi o ?

- Ezikk ezikk ezikkk ...

- Emre nerde Emre ?

İnsanlar ne kadar anlayışsız , ne kadar düşüncesizler , benimle dalga geçince ellerine ne geçiyor acaba . Onlar yüzünden okuldan nefret ediyorum . 

- Eylülll 

Arkamdan ezik değilde Eylül olarak bağırılmasına mı şaşırayım yoksa sesin sahibinin Emre olmasına mı bilemeden yavaşça arkamı döndüm . 

Önde Emre elinde çiçeklerde yere çökmüş bir şekilde arkada ise tüm okul alaycı bir ifadeyle bana bakarken ben dikkatimi Emre'ye  vermekle meşguldüm. Yani şu anda resmen Emre.Önümde.Diz.Çöktü ve konuşmaya başladı .

- Eylül ben senin değerini bilemediğim için senden çok özür dilerim , dediğinde benim gözlerimin fal taşı gibi açıldığına emindim . Emre konuşmaya tekrar devam edince gözlerimi düşünmekten vazgeçtim. 

-Yaa Eylül ben seni seviyorum , deyip elindeki çiçekleri bana uzatınca titremeye başladığımı hissettim. Yüzümde hafif gülümseme oluşurken çiçekleri aldım ve kekeleyerek :

-G-ger-gerçekten mi ? Diye sorduğumda Emre bir kahkaha kopardı ve arkasında bulunan kişilere dönüp:

- Arkadaşlar kusura bakmayın ama bu kadar oyunculuk yapmam bile büyük başarı , derken kaşlarım çatıldı ve gözlerim dolmaya başladı . Emre'nin arkasındakiler de gülmeye başladığında sinirden ellerimin titrediğini hissettim.

-Yeterrr!!! diye bağırdığımda herkes susup bana döndü Emre dahil . 

-Yeterr ya yeterr neden anlamıyorsun neden? Sana aşık olduğumu göremiyor musun ? Yoksa anlamak mı istemiyorsun ? Yaaa ben senden beni sevmeni istemiyorum ki . Sadece sevgime saygı duymanı istiyorum . Çok demi ben senden çok şey istiyorum . Kusura bakma seni adam zannedip saygı bekledim ama unutmuşum adam olmadığını , deyip arkamı döndüm ve bir adım attığımda tekrar Emre'ye dönüp :

- Haa bu arada bu çiçekleri de seni sadece popülerliğin için seven , daha doğrusu seni sevmeyen ve seni sadece kullanan okulumuzun biricik(!) sürtüğü Eda'ya verirsin , diyerek Emre'nin bana verdiği çiçekleri Emre'nin önüne fırlattım .

Hızla öğretmenler odasına doğru yürüdüğümde gözümden yaşlar süzülüp akıyordu . Öğretmenler odasının yanına geldiğimde göz yaşlarımı silip rehberlik hocamızın yanına doğru ilerledim .

- Hocam annem biraz rahatsızda ben karnemi şimdi alabilir miyim? dediğimde rehberlik hocamız:

- Tabi Eylül'cüm nasıl istersen , deyip karnemi bana uzattı . 

- Teşekkürler hocam , deyip hızla öğretmenler odasından çıkıp çıkış kapısına doğru yöneldim . 

Okuldan çıktığımda her zaman gittiğim parka gidip bir banka oturdum ve hıçkırıklarla ağlamaya başladım . Yine aynı şeyi yapıyordum . Yine kendimi üzüyordum. Yine aşka yeniliyordum ve yine yeniden üzülüyordum . 

Birden omzumda bir el hissedince elin sahibine bakmak için kafamı kaldırdım . Sonra ayağa kalktım elin sahibine yani Miraya (unutanlar varsa Mira Eylülün mahallerden arkadaşı ) sarıldım. Kollarımı boynuna sıkıca doladım ve dahada sıkı sarıldım. 

Bu dünyada gerçek dostu bulduğun zaman asla kaybetmemek gerektiğini bir kez daha anladım . DOSTLUK her şeyden daha çok önemli aşktan bile ...



EZİK PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin