1 YIL ÖNCE
8.sınıfta Ankara'nın en iyi fen lisesini kazandığımda havalara uçtum.(gerçi kim fen lisesini kazandığına sevinme ki) Tabi bu sevincimi ilk olarak anne ve babamla paylaştım . (Bu arada kardeşim yok ) Onlarda en az benim kadar sevindiler ve gurur duydular . Daha sonra çocukluğumdan beri arkadaş olduğum ve aynı mahallede oturduğumuz kendisini kardeşim olarak gördüğüm kız arkadaşım Mirayla paylaştım . Oda çok sevindi ama sevincimiz yarım kaldı çünkü o başka bir liseye gidecekmiş . Oysaki biz hep beraber liseye gitmek isterdik ama Mira yine hep görüşeceğimizi söyleyince moralim biraz yerine gelmişti.
******
Lisenin ilk günü müdürün odasını bulup müdürden sınıfımı öğrenecektim bu yüzden müdürün odasını aramaya başladım . Müdürün odasını bulduğumda kapıyı heyecanla açtım ama sanırım o heyecanla biraz hızlı açmışım kapının arkasındaki çocuk kafasını kapıya çarpmış. Ben bana arkası dönük olan çocuktan özür dilerken çocuk yüzünü bana döndü ve bammm... Çocuk taş pardon kaya ayy pardon meteor çıktı ve ben çocuğa tutuldum. Daha sonra bu meteor olan çocukla aynı sınıfta olduğumuzu öğrendim ve yine sevinçten havalara uçtum .
Bu müdürün odasında çarptığım taş pardon kaya ayy pardon meteor olan çocukla tanıştık .
Adı: Emre
Soyadı: Gürer
Doğum yeri : Ankara
Tuttuğu takım : Galatasaray (hııhh gıcık ben bikere Fenerbahçeliyim )
Sevgilisi : Yok (benimde yokk ayy çok şanslıyımm )
(Ben Emreden nüfus cüzdanını istesemiydimki yaa ? )
Bende kendimi kısaca tanıttığımda ona çarptığım için tekrar özür diledim ve kafasının durumunu sordum . Hala çok acıdığını ve bir daha kapıları yavaş açmam gerektiğini söyleyip bana göz devirdi. Yani hayırda insan kibarlık olsun diye önemli değil zaten kafam pek acımamıştı der demi. Çocuğa yakışıklı dedik odun pardon kalas çıktı ama yinede çok yakışıklıı.
******
Liseye başlayalı 7 ay oldu. Şuan her şey iyi gidiyor. Derslerim gayet iyi , bütün öğretmenlerim benden memnun .
Emreyle aramda çok iyi .Ben ona resmen aşık oldum ama o bana arkadaşmışız gibi davranıyor . Yani anlayacağınız mutluyum . Evet belki sevdiğim çocuk beni arkadaş olarak görebilir ama ben sonuçta her gün onu görüyorum ve konuşuyorum . O benim ona olan duygularımı bilmiyor yani belkide biliyordur bilmiyorum ama ben ona söylemedim daha doğrusu söyleyemedim . Arkadaşlığımızın da bitme tehlikesi var birde şuanda okulumuzun sürtüklerinden biri olan Edayla çıkıyorlar . Emre Edayı seviyor ama Eda'nın tek isteği popülerlik. Aaaa evet unutmuşum Emre okulun sadece en yakışıklı çocuğu değil ayrıca popüler ,belalı ve nasıl olduğunu anlayamasam da benden sonra en çalışkan çocuğu. Yani çocuğun on parmağında yüz marifet ama zaten böyle çocukları Eda gibi sürtükler kapar bizde böylece bakakalırız...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZİK PRENSES
Teen FictionFakir bir kız imkansız bir aşkı yaşarsa İmkansız aşkı yüzünden herkes tarafından ezilirse Aslında evlatlık olduğunu ve fakir olmadığını öğrenirse İşte EZİK PRENSESİMİZ Eylül..! Bir insan fakirken ezik zenginken nasıl prenses olabilir kii ???