Hata 1

464 38 5
                                    

"Kapatın şu çenenizi!"

"Hey, galiba gözlerini kırpıştırdı."

"Bunu iki saat önce de söylemiştin?"

"Doğru söylüyor ben de gördüm, uyanıyor!"

Sesleri duyuyor, bundan rahatsız oluyordum ama gözlerimi açamıyordum.

Sanki beynim dışarıya çıkmak istiyor gibi başım ağrıyor!

"Gözlerini kırptığını ben de gördüm, neden açmıyor ki?"

"Çünkü onu sadece beş saat önce ölümden döndürdük, neden acaba?"

Bir anda istemsizce hızlı hızlı nefes alarak gözlerimi açtım. Bulanık gözlerle etrafıma bakmaya başladım, neredeyim ben? Konuşmak için kendimi zorladım,

"Ne demek... Sadece beş saat önce ölümden döndürdük?" Boğazım kurumuştu, sesim ise kısık çıkıyordu.

"Günaydın! Ben Bahar. " dedi gülümseyerek.

Diğer çocuk gözlerini devirip yanıma geldi.

Düşünmeye vakit bulamadan konuşmaya başlamışlardı.

Neredeyim ben?

Ne ölümden döndürmesi?

Ne oluyor burada?

"Hey beni dinliyor musun? Bu gitmiş ya... "

"Burası neresi? "

"Sığınak."

"Sığınak?"

"Avcıların sığınağı işte." dedi omuz sikerek.

"Ne ölümden döndürmesinden bahsediyorsunuz?"

Yine gözlerini devirdi...

"Öldün ve bizde seni hayata geri getirdik."

"Nasıl öldüm ya?"

"Bildiğin... Efe, seni zehir..."

"Efe!"

"Evet Efe..."

"O nerede?"

"Bunu soracağı çok belliydi." Dedi adını Bahar olarak tanıtan kız.

"Anlamadım?"

"Sen beni dinlediğine emin misin?"

"Hayır."

"Of! Seni öldüren kişi Efe'ydi, şimdi bir planlar yapıyor ama ne olduğunu anlayamıyoruz."

Aklıma nefret dolu bakışları geldi.

"Neden yaptın bunu?"

"Önemsiz."

"Bana karşı hiç küçücük bir şey hissettin mi?"

"Hayır."

"Senden nefret edemediğim için kendimden nefret ediyorum."

"Özür dilerim ama gerçekler bunlar."

"Gerçeklerden de nefret ediyorum." dedim gözümden akan gözyaşlarını silerken.

"Tamam, artık o öldüğüne göre önümden çekilebilirsin ben kazandım!"

"Hayır, kazanamazsın. Anlamıyorsun... O bir şeytan ve sen de melezsin. Son bir görevim var, o da seni öldürmek. "

Farklı; Hata (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin