Büyüm hazırdı, gece yarısına kadar hazırlanmıştım. Biliyorum, yeterince güçlüyüm ve bunu yapabilirim.
Bütün her şey inanmakta değil mi zaten? Eğer inanmasaydım bu günlere gelebilir miydim?
Doğum günüme bir dakika kaldı. Ve Mert'in yanına gitmek istiyorum.
Olanları onlara anlatmalı mıyım?
Bir kere olsun doğru olanı yapmalıyım.
Büyü yapmak yerine, yürümeyi ve havayı hissetmeyi tercih ettim.
Şuan hissettiğim duygular o kadar yoğun ki...
Hissediyorum, içimde ki bütün gücü hissediyorum ama açıkçası korkuyorum.
Bu sefer her şey bitebilir. Bütün herkesi arkama almak zorundayım. Sadece o ve ben olacağım.
Son defa Mert'i ve annemi görmek istiyorum.
Mert'le yaşamak istediğim bir sürü şey vardı... Yapmak istediğim bir sürü şey...
Benim de kaderim buymuş! Yalnız doğdum ve yalnız öleceğim. Ama gerçek şu ki hiç kimse olarak doğduğum halde kahraman olarak öleceğim.
Bu bir gerçek.
Mert'in yaşadığı yere gelince evin içine büyüyle girdim.
"Mert? "
" Baran? " diye heyecanla kalktı.
Ona zorla gülümseme gönderdim." Nasılsın? " dedim hiç bir şey yokmuş gibi.
" Neredeydin? " dedi beni umursamadan.
" Evde... " dedim sıradan bir şey söyler gibi.
" Ne yapıyordun? " deyince ona anlatma hissim kabardı.
" Kara büyü kitabında bir büyü buldum ve o büyüyle onu öldürebilirim. Sonsuza kadar. "
" Kara büyü kitabında olan her büyünün, bir karşılığı vardır Baran. " deyince söylemek ve söylememek arasında kararsız kaldım.
Eğer söylersem beni durdurmaya çalışacak.
Bu riski alamam!
"Hayır, bunun yok."
"Emin misin? Geri dönüşü olmayan bir yola girmeni istemiyorum. " dedi kırgın bir sesle.
Bunun içinde anlam aramak yerine, parmak uçlarıma çıktım ve onu uzunca öptüm.
" Eğer bir şey olurda bunu söylemek için şansım olmazsa... Mert ben seni seviyorum. " dedim, evet bir daha şansım olmayacak.
" Böyle söyleme... Bende seni seviyorum ve ben senden eminim, onu yeneceksin. " dedi ve bu sefer o hamle yaptı ve beni öpmeye başladı.
Bir süre sonra beni belimden sararak kucağına aldı. Ben de bu harekete karşılık bacaklarımı beline sardım. Geriye doğru hareket ederken koltuğa oturdu ama ne o beni öpmeyi bıraktı ne de ben onu öpmeyi bıraktım.
Dudağımı öpmeyi bırakıp boğazımı emmeye başlayınca kendini geri çekti.
"Şimdi bunun zamanı değil, bunu şeytanı yendikten sonra yapabiliriz. "
Hayır, yapamayacağız.
Hiç bir şey demeden onu tekrar öptüm ve ayağa kalktım.
Ben mutfağa gidip su içtim geri dönerken eline aldığı kılıca bir şeyler sürüyordu.
" Ne sürüyorsun ona? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı; Hata (bxb)
Short StoryGeri döndü. Hayata yeniden gözlerini açan Baran, her şeyin mahvolduğunu anlar. Bazı şeyler için geç kalındı, bazı gerçekler ortaya çıktı... *"Aman Tanrım, kardeşimle mi çıktım? "* *" Bunu anlamanızı istiyorum, ben bunun için hayata geldim. Onu yo...