Gecenin en koyusunda saydığın yıldızlardan birinin kaymasıydı aşk..
Kayan yıldız geri gelmezdi, neyin sevinciydi bu. Giden şeylere sevinilmezdi.Gidenlere içtim ben bu gece. Arkasına bakmadan..
Gecenin siyah olmasımıydı ruhumu huzura bulayan?
Buğulu gözlerimden damla damla yanağıma düşen yağmurlar biriktirdim her gelmediğin güne, beklemekten bir an bile gocunmayarak..Gece gibi bakıyordu öyle gizli öyle saf.
Son sigaramdan son nefesi alıyordum. Son damla rakı..
Her şey sondu da göz yaşlarım son bulmuyordu.
Kaçıncı gecemdir bilmem gözlerim şişmeden uyumadığım.
Giderken ardında geceyi bırakmıştı. Geceydi şimdi bakıpta huzur bulduğum.
Artık sarhoş olamıyordum. Sek içsem de, kalbimde ki acı dinmiyordu.
Her kadehte daha da artıyordu sanki.Gözlerine bakıp sarhoş olduğum adam..
Sek içtiğim rakımda bulamadığım sarhoşluğum..Ne güzeldik yan yana.. Şimdi rüyalarda karşılaşır olduk.
Siyahı gözlerinden sevmiştim. Yalnız geceydi gözleriyle aynı olan.
Geceler benimdi artık şafak sökene dek..
Geceydi gözleri, gülüşüydü yıldızlar.
Yine gün doğuyor, artık gidiyordun. Yine doyamamıştım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Başına Bir Vals
Teen FictionGeceler onlarındı, gündüzler gülenlerin. Gülmek mağrifet değil, esas mağrifet ağlamaktı. Her insan güler ama ağlayamaz. Ağlamak için yürek mühim şeydi.. Gündüz her şey gün yüzüne çıkarken gece saklanması gereken her şeyi saklardı. En iyi sırdaştı...