Mallıklar...

2 0 0
                                    

"Evet, soruma cevap bulabildin mi Poyraz Akan?"ben tam cevap vermek için ayağı kalkıp ağzımı açmışken,
Gamze de oturduğu sırasından kalktı ve sinirle:

"Hocam, bence siz direk söyleyin lütfen.Burada bunu cevaplıyacak kapasite pek yok.Yani muhatabınız insan dışı varlık olduğundan türüne de rastlanmamış, sizi anlıyacağını sanmıyorum."

Gamze'nin bu sözleri hocayı şaşıtmış ve tahtadan kurtulup dikkatini bize vermeye başlamıştı.

Bu kızın derdi ne?

Onun bu tepkisine bende şaşırmıştım.
Gerçekten ona dediğim tonlarca laftan birşey anlamıyordu.
Hala benimle konuşabilmek için can atan bu kıza gülerek baktım.
Ve ağız kenarımdan sırıtarak;

"Baksana, sen niye her bokun altından çıkıyosun? ? Böyle birimi zorluyo? Sorunun ne??"

Laflarımla afallıyan bu süzme salak,
Ağzını birşey söylemek için açtı, sonra diyemeyip geri kapadı.

Ve...

"Her bokun altından çıkmıyorum.Bunlar gerçekler."dedi.
Kendinden emin edasıyla.Herkes bu saçma olayı izliyordu. Arkamdan grlen bi iki kıkırtıyla sesin geldiği tarafa döndüm.Seslerin kesilmesiyle tekrar gamzeye döndüm ve:

"Demek öyle? Bende kapasite yok? Tatlım, bence kapasitesi olmayan ben değilim. Neyse seninle uğraşamak için bir sebep yok."

Önüme döndüm ve çatık kaşlarla bizi izleyen kırklı yaşlardaki kır saçları olan uğur hocaya baktım.

"Hocam, soruyu tekrarlarmısınız? Bazı sineklerin uğuldamasından sizi duyamamıştım da..."

Gamze tam karşılık vermek için ağzını açtığı anda uğur hoca elini kaldırıp onun sözünü kesti.

"Yeter, ders yeterince kaynadı herkes beni dinlemeye devam etsin.Biyandan not alın, sorduğum zaman bön bön bakmamanız için." Herkes kitaplarına dönmüş, oflamıştı.

Bu adamda da sorun var. Kesin...Acaba Allah akıl dağıtırken bu kıt zekalılar, başlarına şemsiye mi tuttu?

Uğur hocanın bu sözleri ile tekrar yerime oturdum. Sınıf'a yine alay konusu çıkmıştı.Tabii bunu bana, yüzüme söyliyemezlerdi. Yine arkamdan laflar duyacaktım.

Acaba, o ne hissediyo?
Gamze onu seviyor sa belki..
Yaa öylemii...
Anlamalıydık yaa...vs..vs ...

Hoca dersi anlatmaya devam ederken bende sıramda geriye yaslandım ve
Camdan bakmaya başladım...

******

Teneffüste kantine doğru gitmek için yerimden kalktım ve elimle tişört ümü düzelterek kapıya doğru ilerledim. Kantine parayı uzattım.
Sandaviç ve sprite vazgeçemiyeceğim şeylerdi. Sprite bende bağımlılık yapmıştı.

Gerçekten seviyorummm....

Ben sprite'mla aşk yaşarken bu mutluğuma oktay sıçtı.
Arkadan gelip sırtıma atladığı için (tam içme anında) ağzımdaki sprite fırlamış, elimdeki de yere düşmüştü.Ve boğulmama az kalmıştı.
O ise benim bu halime gülmekten "u" şekline girmiş,
"Naber kanka" diye hala gülüyordu. Ne kadar iyi arkadaşım olsada düşmanlarımdan çok benden o dayak yemişti.
Yine yiyecek..

Her seferinde bıkmadın mı lan? Ben sana vurmaktan bıktım artık.

Öksürmem geçince, hala mal mal gülen oktaya baktım.Sırtımı Dayandığım duvarda dikleştim ve biyandan nefes almaya çalışıp yan gözlerle ona baktım.

Mallığına...

O ise benim sinirlendiğimi anlamamış, dalga geçiyordu.

"Tamam, kanka sinirlenme.. sakin ol, sinirlerine hakim ol.Sakin ol, sinirlerine hakim ol.Sakin o...

Ağzının ortasına yumruğumu geçirip onun sağ tarafa savrulmasını izlerken, elimle boğazına yapıştım ve onu duvara fırlattım.Kendine gelememişti ki, diğer bir yumruğumla yere düştü.
Dudağına geldiğinden patlamıştı.
Eliyle kanı silmeye çalışırken, üzerine çıktım.O sinirle,

"Lan, ben sana bidaha böyle bokluklar yapma demedim mi????!!" Dedim ve burnuna bir yumruk daha geçirdim.

"Poyraz, valla şaka yaptım ya...alırım yenisini.."

"NE YENISI LAAAANNN"

"Sprite'nin ..."

"Sikerim lan senin şakanı!!!"

"Tamam poyraz ebemi belledin hadi kalk üzerimden.Herkes bize bakıyor zaten ...pff "

Burnu kanamaya başlamıştı.
O sinirle üzerinden kalktım ve hırsla kapıya doğru adım attım.Daha kötüsü de olabilirdi. Daha
Beş adım gitmemiştimki, oktay eliyle dudağını tutmuş, gözleri yarı açık:
"Poyraz, elini sikiyim."diye bağırdı.

Tartışırken etrafta oluşan topluluk artmıştı ve herkes oktayın bu dediğini duymuş, şaşkınlıkla vereceğim tepkiyi merak ediyordu.
Artık dayanamadım arkamı dönüp hızla yanına doğru yürüdüm.
Önünde durup gözlerine baktım.
O ise kendisiyle ve kanıyan yarasıyla meşguldü.
Gözlerimi kırpmıyordum.Sinir beynime sıçramıştı. Herzaman asabi olan ben böyle birşey de bile çok can yakıcı olabiliyordum.
Millet bu kavganın gereksiz yere çıktığını düşünüyordu.

Hayır, öyle birşey yok..beni bukadar sinirlendirdi...cezasını çekecek.

Oktay,
"Ne bakıyosun?"diye kuşkuyla sorunca,
Sesimi olabildiğince sakin tutmaya çalışarak,
"Ne dedin daha demin?"

Anlamamıştı. Sakin olduğumu anlamak istercesine yüzüme baktı ve sakin durmamdan cesaret almış olacak, rahat rahat :

"Elini sikiyim dedim, , çünkü gerçekten bu sefer acıtt.. "

Sözünü bitirmesine fırsat vermedim ve onu yere fırlattım ve yine üzerine çıkıp ona vurmaya başladım.

"BU ELİMİ Mİ LAAANNN??!! BUNU MU YAPICAN HEE???!!! OKTAY ECDADINI SİKİCEM LAN BITTIN OLUM SENN"

Oktay yediği darbeler arasında cevap vermeye çalışırken, etrafımızdaki oluşan yuvarlak kalabalığın içinden özcan hoca bize doğru koşarak geldi. Kolumu kavradı ama beni durduramıyordu. Ve ben hala vuruyordum.
En sonunda damla hoca:

"Yeteeeerrr poyraazz!" Dedi.Korkudan al al olmuş suratına dönüp baktım.Sinirle bana bakıyordu.
Oktayın üzerinden kalktım ve hızla bizi izleyen kalabalığı yarıp okulun bahçesine çıktım..

herşey sende saklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin